Danıştay Kararı 11. Daire 2002/5249 E. 2004/1085 K. 09.03.2004 T.

11. Daire         2002/5249 E.  ,  2004/1085 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/5249
Karar No : 2004/1085

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-Bayındırlık ve İskan Bakanlığı – ANKARA
2-Düzce Valiliği

İsteğin Özeti : Davacı tarafından, depremde ağır hasar gören hisseli maliki olduğu konuttan dolayı hak sahibi kabul edilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı, 7269 sayılı Yasanın 28. maddesi ile anılan Yasaya dayanılarak çıkarılan Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 16, 17 ve 21. maddesi hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, hak sahipliğinden yararlanabilmek için iki aylık sürede talep ve taahhütname vermenin zorunlu olduğu, bu nedenle yasada öngörülen süreler içinde başvuruda bulunmayan davacının hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca istemin reddi gerektiği savunulmuş, Düzce Valiliğince savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle hukuka aykırı olan idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi :Hak sahibi olmak amacıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin davalı idarece tesis edilen işlemin iptali talebiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”un 28.maddesinde, bu Kanundan faydalanmak suretiyle inşaat kredisi verilmesini ya da bina yaptırılmasını isteyenlerin, İmar ve İskan Bakanlığınca yapılacak yardıma dair o yerde yapılan ilandan itibaren iki ay içinde mahallin en büyük mülkiye amirine yazılı müracaatta bulunmalarının ve taahhütname vermelerinin mecburi olduğu hükmü öngörülmüştür.
Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik’in 16.maddesinde, bu Yönetmelikte belirtilen esaslara ve kurallara göre hak sahibi niteliğini taşıyanların, talep ve taahhütname vermelerini sağlamak üzere durumunun mahallinde ilan olunacağı; 17.maddesinde, hak sahibi durumunda olanlardan inşaat kredisi verilmesini ya da bina yaptırılmasını isteyenlerin 16.maddede belirtilen ilanın yapıldığı günden itibaren iki aylık süre içerisinde mahallin en büyük mülkiye amirine yazılı olarak talep ve taahhütname vermelerinin şart olduğu; 21.maddesinde ise,hak sahipliği inceleme komisyonunun, talep ve taahhütnameleri en kısa zamanda inceleyip değerlendirerek, hak sahipliği listelerini düzenleyeceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinin temel amacının, binalarının yıkılması, yanması veya oturulamayacak derecede ağır hasara uğraması suretiyle hak sahibi olan kişileri, yapılacak yardımlardan faydalandırmak olduğu tartışmasızdır.
Depremden ötürü konut ya da işyerleri yıkılan ya da oturulamayacak derecede ağır hasara uğrayan depremzedelere yönelik yardımlara ilişkin işlemlerin bir plan ve program dahilinde yürütülmesini sağlamaya yönelik düzenlemeler içeren mevzuat hükümlerinin uygulanması ve değerlendirilmesinde, depremin oluşturduğu olağanüstü koşulların ve depremzedelerin, idarece yapılan duyurulardan yeterince haberdar olabilmelerini engelleyen deprem koşullarının gözden uzak tutulmaması gereklidir.
Dolayısıyla, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılan ilanlardan haberdar olup olmadıkları, hususu da göz önünde bulundurularak, yukarda anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi ve idarenin depremzedelere yapacağı yardımlara ilişkin işlemlerin bir plan ve program dahilinde yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak idarece öngörülen başvuru ve itiraz sürelerinin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmeden, konunun sosyal boyutu da dikkate alınarak ilgililerin hak sahibi olmak için aranılan koşulları taşıyıp taşımadığının araştırılarak hak sahipliği inceleme komisyonunca işlem tesis edilmesi sosyal hukuk devleti ilkesinin de uygulamada yansıması olacaktır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, hak sahibi olmak amacıyla idareye yaptığı başvurusunun, 7269 sayılı Yasa ve ilgili Yönetmelik kuralları uyarınca ilan edilen iki aylık müracaat süresi içerisinde başvuruda bulunulmadığı gerekçesiyle, reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalarda, mevzuatla öngörülen iki aylık başvuru süresinin hak düşürücü süre niteliği taşımadığı, bu sürelerin idarenin yürüttüğü hizmetlerin düzenlenmesine yönelik bir plan ve programlama niteliği taşıyıcı sonucuna varılmıştır.
Durum böyle olunca depremden ötürü konut ya da işyerleri yıkılan veya oturulamayacak derecede ağır hasara uğrayan depremzedelerin hak sahibi olabilmek amacıyla idareye yaptıkları başvurularının, idarece önceden duyurulan iki aylık müracaat süresi içerisinde yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, diğer bir deyişle bu durum ön koşul haline getirilmeksizin ilgililerin talep ve taahhütnamelerinin, hak sahibi olmak içine aranılan şartları taşıyıp taşımadığı yönlerinden değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda yasada öngörülen sürede başvurmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, depremde hisseli maliki olduğu konutu ağır hasar gören davacının hak sahibi kabul edilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un 28. maddesinde, bu Kanundan faydalanmak suretiyle inşaat kredisi verilmesini yada bina yaptırılmasını isteyenlerin, İmar ve İskan Bakanlığınca yapılacak yardıma dair o yerde yapılan ilandan itibaren iki ay içinde mahallin en büyük mülkiye amirine yazılı müracaatta bulunmalarının ve taahhütname vermelerinin mecburi olduğu belirtilmiştir.
Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde, bu yönetmelikte belirtilen esaslara ve kurallara göre hak sahibi niteliğini taşıyanların, talep ve taahhütname vermelerini sağlamak üzere durumun mahallinde ilan olunacağı, 17. maddesinde, hak sahibi durumunda olanlardan inşaat kredisi verilmesini ya da bina yaptırılmasını isteyenlerin 16. maddede belirtilen ilanın yapıldığı günden itibaren iki aylık süre içerisinde mahallin en büyük mülkiye amirine yazılı olarak talep ve taahhütname vermelerinin şart olduğu, afet gören yerlerin bitişiğinde veya yakınında, üzerinde bina yaptırılmak üzere tespit edilip imar planına dahil edilen kısımlar içinde binaları kamulaştırılanlar için bu sürenin, kamulaştırma kararının kendilerine bildirilmesinden veya bu durumun ilanından itibaren hesaplanacağı, hastalık, askerlik ve benzer sebeplerle, süresinde talep ve taahhütname verme imkanı bulamayanların durumlarının İmar ve İskan Bakanlığınca takdir edileceği, 21. maddesinde ise hak sahipliği inceleme komisyonlarının talep ve taahhütnameleri en kısa zamanda inceleyip değerlendirilerek hak sahipliği listelerini düzenleyeceği, 22. maddesinde, hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara durumun yazılı olarak tebliğ olunacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen hükümlerin temel amacının, binalarının yıkılması, yanması veya oturulamayacak derecede ağır hasara uğraması sebebiyle hak sahibi olan kişilere yapılacak yardımlardan faydalandırmak olduğu tartışmasızdır.
Buna göre, idarenin depremzedelere yapacağı yardımlara ilişkin işlemlerin bir plan ve program dahilinde yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak öngörülen başvuru ve itiraz süreleri hesaplanırken depremin yarattığı olağanüstü koşulların dikkate alınması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının babasından miras yoluyla intikal eden … Mah. … Sok. No:… …de bulunan hisseli maliki olduğu konutun depremde ağır hasar gördüğü, hak sahipliği için ilan edilen 17.1.2000-17.3.2000 tarihleri arasındaki süreden sonra, mücbir sebepler için tanınan 20.11.2000-20.12.2000 tarihleri arasında (18.12.2000 tarihinde) davacının talep ve taahhütname vererek başvuruda bulunduğu, ancak başvurusunun Hak Sahipliği İnceleme Komisyonunun 17.1.2001 günlü kararı ile, talep ve taahhütname ekinde ibraz edilen ve davacının mücbir sebep dolayısıyla süresinde başvuramadığına ilişkin bulunan Türkiye … Derneği … Şubesi … Tıp Merkezince düzenlenen 14.2.2000 günlü sağlık raporunun heyet raporu olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, bu durumun davacıya 5.4.2001 gün ve 1139 sayılı işlemle bildirilmesi üzerine bakılan davanın anılan işlemin iptali istemiyle 24.5.2001 tarihinde açıldığı, idare mahkemesince davacının yasada öngörülen süre içerisinde başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının deprem sonrasında deprem bölgesi dışında olması nedeniyle talep ve taahhütname vermek için tanınan olağan sürelerde idareye başvuramadığına dair mazeretini belgeleyen sağlık raporuyla birlikte mazereti bulunanlar için tanınan süre içinde talep ve taahhütname vererek başvuruda bulunması karşısında başvurusunun hak sahipliği için aranılan diğer şartları taşıyıp taşımadığı yönünden değerlendirilmesi gerekirken başvurunun süresinde olmadığından bahisle reddedilmesine ilişkin işlemde ve davayı reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 9.3.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.