Danıştay Kararı 11. Daire 2002/1177 E. 2005/1176 K. 08.03.2005 T.

11. Daire         2002/1177 E.  ,  2005/1176 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/1177
Karar No: 2005/1176

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı):T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü-ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İsteğin Özeti : … A.Ş. Genel Müdürlüğünde sözleşmeli personel statüsünde Emekli Sandığına tabi olarak çalışmakta iken 4046 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürlüğüne kapsam dışı personel olarak atanan davacının, Sandıkla ilgisinin devam ettirilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; Sandıkla ilgisi devam etmekte iken sözleşmeli personel statüsünden ayrılarak sermayesinin tamamının Devlete ait olması nedeniyle Emekli Sandığına tabi, istihdam, atama ve diğer özlük hakları yönünden ise kamu iktisadi teşebbüsleri personel rejiminin uygulandığı TPAO Genel Müdürlüğüne 4046 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca atanıp SSK’na tabi olarak görevine devam eden davacının Sandıkla ilgilendirilmesi için, 5434 sayılı Kanunun geçici 192. maddesi uyarınca başvuruda bulunması yeterli olduğundan, daha önce 5434 sayılı Kanunun geçici 191. maddesi ya da 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesi uyarınca Sandıkla ilgilendirilmeyip 5434 sayılı Kanunun ek 71. maddesi uyarınca Sandıkla ilgilendirildiğinden geçici 192. madde uyarınca Sandıkla tekrar ilgilendirilemeyeceği görüşüyle tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; 5434 sayılı Kanun kapsamında bir kurumda çalışmakla birlikte hakkında kadro ihdas edilmeyen davacının Sandıkla ilgilendirilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa geçici 191. maddenin eklenmesine ilişkin 3284 sayılı Kanunun 24.maddesinin yürürlüğe girdiği 22.5.1986 tarihinde 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi bir kurumda Emekli Sandığına bağlı olarak çalışmadığı anlaşılan davacının, geçici 191. madde hükmünden yararlanması mümkün değildir.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 12. maddesinde Sandıktan faydalanacaklar belirtilmiş olup, söz konusu Yasa hükmü uyarınca bir kamu görevlisinin sosyal güvenlik açısından Emekli Sandığı ile ilgilendirilebilmesi için Kanunun 12. maddesinin (I) işaretli fıkrasında belirtilen kurumlarda çalışıyor olması yeterli olmamakta, ayrıca aynı maddenin (II) işaretli fıkrasında sayılan görevleri de yapması gerekmektedir.
Bu durumda Sandığa tabi kuruluşlar kapsamında bulunsa bile, 190 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere ekli cetvellerde kadrosu yer almayan TPAO Genel Müdürlüğünde kapsam dışı statüde 1475 sayılı İş Kanunu hükümleri uyarınca iş akdiyle ücretli olarak çalışan davacının, 5434 sayılı Yasanın 12. maddesinin (II) fıkrasında sayılanlar kapsamında da yer olmaması nedeniyle T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle idare mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü;
Dava, 9.10.1989 tarihinden itibaren çeşitli kamu kurumlarında Emekli Sandığına tabi olarak çalışmakta iken 2.8.2000 tarihinde özelleştirme kapsamındaki … A.Ş. Genel Müdürlüğüne sözleşmeli personel statüsünde atanan ve 5434 sayılı Kanunun ek 71. maddesi uyarınca Sandıkla ilgilendirilen davacının 4046 sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca TPAO Genel Müdürlüğüne kapsam dışı personel statüsünde 19.10.2000 tarihinde atanması üzerine 5434 sayılı Kanunun geçici 192. maddesi uyarınca Sandıkla ilgisinin devam ettirilmesi yolunda yapmış olduğu başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacı, Emekli Sandığına tabi bir görevde bulunmakta iken özelleştirme programına alınan bir kuruluşa atanan ya da halen çalıştığı kuruluş özelleştirilen personel konumunda olmayıp, özelleştirilen bir kuruluştan TPAO Genel Müdürlüğüne naklen atanan kişi konumunda olduğundan, durumu 5434 sayılı Kanunun ek 71. maddesi kapsamına girmediği gibi, 5434 sayılı Kanuna geçici 191. ve 192. maddelerin eklenmesine ilişkin 3284 sayılı Kanunun 24. maddesinin yürürlüğe girdiği 22.5.1986 tarihinde 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi bir kurumda Emekli Sandığına tabi sözleşmeli personel olarak çalışmadığından 5434 sayılı Kanunun geçici 191. maddesi, dolayısıyla geçici 192. maddesi uyarınca Sandıkla ilgilendirilecekler kapsamında değerlendirilmesi de mümkün olmadığından, durumunun bu konuyla ilgili genel düzenleme olan 5434 sayılı Kanunun 12. maddesi kapsamında irdelenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede dosyanın incelenmesinden;
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun “Sandıktan Faydalanacaklar” başlıklı 12. maddesinde, bu Kanunla tanınan haklardan aşağıda (I) işaretli fıkrada yazılı yerlerde çalışanlardan, Türk uyruğunda olmak ve 18 yaşını bitirmiş bulunmak şartıyla (II) işaretli fıkrada gösterilenlerin faydalanacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu 12. maddenin (I) işaretli fıkrasının (j) bendinde, ödenmiş sermayesinin yarısından fazlası yukarıda sayılan daire, idare, banka ve kurumlardan birine veya birkaçına ait ortaklıklarla bunların kendi sermayeleri ile kuracakları diğer ortaklıkların Kanun kapsamında bulunduğu belirtildikten sonra faydalanacak şahısları sayan (II) işaretli fıkranın (c) bendinde daimi kadrolarda aylık ücretle çalışan her çeşit hizmetlilerin, (f) bendinde de kuruluş kanunları gereğince aylıklı kadrolarda ücretle çalıştırılanların bu kapsamda olduğu öngörülmüştür.
Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, bir kamu görevlisinin sosyal güvenlik açısından Emekli Sandığı ile ilgilendirilebilmesi için Kanunun 12. maddesinin (I) işaretli fıkrasında belirtilen kurumlarda çalışması ve ayrıca aynı maddenin (II) işaretli fıkrasında sayılan kişilerden olması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacının çalıştığı kurumun 5434 sayılı Yasanın 12/l-j kapsamında olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Sözü edilen (II) işaretli fıkra yönünden davacının durumu incelendiğinde;
7.3.1954 tarih ve 6327 sayılı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Kanununun 1. maddesinde, ortaklığın özel hukuk hükümlerine tabi olacağı belirtilmiş, 14.12.1984 tarihinde yürürlüğe giren 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 5. maddesinin 6. bendinde, bu Kararnamede öngörülen personel kanunları yürürlüğe girinceye kadar mevcut hükümlerin uygulanmasına devam edileceği, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 9. maddesinde ise, özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş olup yönetim kademelerinde İş Kanunları çerçevesinde personel çalıştıran ve ekli (1) sayılı Cetvelde yer almayan teşebbüs ve bağlı ortaklık personeli hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tabi oldukları İş Kanunları hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış, 9.11.1984 tarih ve 18570 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Ana Statüsünün 3. maddesinde de TPAO’nın özel hukuk hükümlerine tabi olacağı, 21. maddesinde TPAO, müessese ve bağlı ortaklık personelinin; istihdam şekilleri, atama, göreve son verme … konularında kamu iktisadi teşebbüsleri personel rejimi esaslarını düzenleyen kanun hükümlerinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
Öte yandan, 19.3.2001 tarih ve 24347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin 2. maddesinde, bu yönetmeliğin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı kadrolarında kapsam dışı statüde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışan personel hakkında uygulanacağı hüküm altına alınarak,” Çalışma Şartları” başlıklı 10. maddesinin (b) fıkrasında, anılan personelin Sosyal Sigortalar Kurumunca muayene edileceği, (c) fıkrasında hastalık izinlerinin Sosyal Sigortalar Kurumunca onaylanacağı, “Hastalık İzni ve Ücreti” başlıklı 25. maddesinin (a) fıkrasında, resmi kuruluş niteliği taşımayan müessese veya doktorlardan alınan raporların Sosyal Sigortalar Kurumunca onaylanacağı, “Ortaklık Tarafından Emeklilik Sebebiyle Hizmet Akdinin Sona Erdirilmesi” başlıklı 31. maddesinin (a) fıkrasında, Sosyal Sigortalar Kurumunca emekli aylığı bağlananların hizmet akitlerinin feshedileceği, “Hafta Tatili ve Ücreti” başlıklı 54. maddesinin (a) fıkrasının 5 ve 6. bentlerinde Sosyal Sigortalar Kurumunca verilen istirahat günlerinin hafta tatiline hak kazanılabilmesi için çalışılmış kabul edileceği, “Maluliyet Yardımı” başlıklı 59. maddesinde iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü kaybettikleri Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından belgelendirilenlere maluliyet yardımı yapılacağı, “Tedavi Yardımı” başlıklı 60. maddesinde personelin yurt içi tedavilerin esas olarak Sosyal Sigortalar Kurumu sağlık tesislerinde yapılacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, T.C. Anayasasının 128. maddesinde, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın yukarıda belirtilen hükmü uyarınca kamu görevlilerinin yaptıkları kamu hizmetiyle irtibatını sağlayan kadronun Kanunla ihdas edilmesi zorunluluğu nedeniyle kurumların çıkarttığı Ana Statülerine göre istihdam edilen görevlilerin bağlı bulundukları pozisyon veya unvanlarının, kanunla ihdas edilmesi gereken kadro kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, Sandığa tabi kuruluşlar kapsamında bulunsa bile, 190 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere ekli cetvellerde kadrosu yer almayan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Ana Statüsü ve Kapsam dışı Personel Yönetmeliğine göre sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik yönünden Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olduğu açıkça belirtilen, kapsam dışı statüde 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabi ücretli olarak çalışan davacının, 5434 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin (II) işaretli fıkrasında sayılanlar kapsamında yer almaması nedeniyle T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilme imkanı bulunmadığından, Sandıkla ilgilendirilmemesi yolunda tesis edilen davalı idare işlemini iptal eden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 8.3.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.