Danıştay Kararı 11. Daire 2001/690 E. 2004/601 K. 11.02.2004 T.

11. Daire         2001/690 E.  ,  2004/601 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/690
Karar No : 2004/601

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü-ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İsteğin Özeti : Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve İstihbarat Harekat Dairesi Başkanlığı Mali Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmakta iken 5434 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca vazife malüllüğü aylığı bağlanan davacının malüllüğünün 2330 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu nedeniyle emekli aylığının %25 artırımlı olarak ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda, davacıya 5434 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri uyarınca … İdare Mahkemesi Kararı ile vazife mallüllüğü aylığı bağlandığı ve malüllüğünün görevin sebep ve tesiri ile meydana geldiği mahkeme kararı ile kesinleştiği ve 2330 sayılı Yasanın 4. maddesinde öngörülen görev malüllüğü aylığından faydalandırılmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline dair … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının … Kaçakçılık ve İstihbarat Harekat Dairesi Başkanlığı, Mali Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapmakta iken, 10.4.1980 tarihinde görevine giderken geçirdiği trafik kazası sonucu sakatlanması sebebiyle 2330 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca vazife malüllüğü aylığı bağlanması talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 44. maddesinde, her ne sebeple ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar ve duçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma giren iştirakçilere malül deneceği ve haklarında bu Kanunun malüllüğe ait hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış; 45. maddesinde ise 44. maddede yazılı malüllüğün, iştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifeleri dışında kurumların verdiği herhangi bir kuruma ait başka işleri yaparken, kurumların menfaatini korumak maksadiyle bir iş yaparken o işten doğmuş olursa (maksadın ilgili kurumlarca kabul edilmesi şartıyla) fabrika, atölye ve benzeri işyerlerinde, işe başlamadan evvel, iş sırasında ve işi bitirdikten sonra, o işyerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olması hallerinde, buna vazife malüllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malulu deneceği hükmüne yer verilmiştir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde ise, bu Kanunun amacının, barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi olduğu açıklandıktan sonra, 2. maddesinde bu Kanunun, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilenler ile güven ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri de kapsayacağı hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde ise, bu Kanun kapsamında olanlardan, sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine vazife malüllüğü aylığının %25 artırılarak ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen yasa hükümlerinin birlikte incelenmesinden, barışta iç güvenlik veya kaçakçılığın men ve tahkiki konularında görevlendirilen Emniyet Genel Müdürlüğü mensuplarından görevlerini ifa ederken sakatlanıp bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarınca emekliye sevk edilenlere görev malüllüğü aylığının %25 artırılarak ödeneceği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın içeriğinden, davacının Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve İstihbarat Harekat Dairesi Başkanlığı, Mali Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görevini yapmakta iken, vazifeye başlamak üzere servis aracına binmek için karşıdan karşıya geçişi sırasında uğradığı trafik kazası sonucu sakatlandığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde gerçekleşen olayın görevin sebep ve tesiri ile meydana geldiği ve bu haliyle 5434 sayılı Yasanın 44. ve 45. maddeleri uyarınca vazife malüllüğü aylığı bağlanmasını gerektirdiği açık olsa da, malüllük 2330 sayılı Yasa’nın 1 ve 2. maddelerinde belirtilen “görev esnasında” meydana gelmediğinden, başka bir ifadeyle, barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olmak gibi özel görevlerin ifası sonucu oluşmadığından, olayın anılan kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, davacının göreve giderken geçirdiği trafik kazası sonucu sakatlanması nedeniyle kendisine 2330 sayılı Yasa kapsamında aylık bağlanması isteminin reddine ilişkin işlemde mevzuata aykırı bir yön bulunmadığından, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi gerekirken dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 11.2.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.