Danıştay Kararı 11. Daire 2001/5422 E. 2003/1689 K. 15.04.2003 T.

11. Daire         2001/5422 E.  ,  2003/1689 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/5422
Karar No: 2003/1689

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı): T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürülüğü
Vekili: …

İsteğin Özeti: Adi malül olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliye ayrılan davacının, kadrosuzluk tazminatı ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ile kadrosuzluk tazminatının tahakkuk tarihinden itibaren hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açtığı davada … İdare Mahkemesi … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 499 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 49. maddesinin (f) bendinde, bekleme süresini doldurup kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen albaylara aynı Kanunun ek 5. maddesinde de, rütbe bekleme süresini doldurupda kendi isteği ile emekliye ayrılan albaylara kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hükmünün yer aldığı, dava konusu olayda ise kadrosuzluk tazminatı ödenmesi için gerekli olan rütbe bekleme süresini emekli edildiği tarih itibariyle dolduran davacının Kanun koyucunun kadrosuzluk tazminatı ödenebilmesi için öngördüğü emeklilik şartlarından olan “kendi isteği ile emekliye ayrılma” veya “re’sen emekli edilme” şartlarını taşımayıp … Askeri Tıp Fakültesi Sağlık Kurulundan Silahlı Kuvvetlerde görev yapamayacağı yönünde verilen rapor uyarınca adi malül olarak emekliye sevk edildiğinin açık olduğu, bu durumda adi malülen emekli edildiği tarih itibariyle kadrosuzluk tazminatı ödenmesi için gerekli rütbe bekleme süresini tamamlayan ancak Kanun koyucunun kadrosuzluk tazminatı ödenebilmesi için öngördüğü “kendi isteği ile emekliye ayrılma” veya “re’sen emekli edilme” şartlarını taşımayan davacıya kadrosuzluk tazminatı ödenmemesine yönelik dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı Albaylıkta 6 yıllık hizmet süresini tamamlamış olması nedeni ile kadrosuzluk sebebiyle emeklilik hakkını kazandığını dolayısıyla söz konusu tazminattan yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Uyuşmazlık, Davacının,kadrosuzluk tazminatının ödenmemesine ilişkin işlemin iptali ve uğradığı zararının faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesi isteğiyle açtığı davayı reddeden idare mahkemesi kararının bozulması isteğinden ibarettir.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 499 sayılı KHK ile değişik 49 uncu maddesinin (F) bendinde,bekleme süresini doldurup kadrosuzluk nedeniyle re’sen emekli edilen albaylara,aynı Kanunun 499 sayılı KHK ile değişik Ek 5 inci maddesinde de rütbe bekleme süresini doldurupda kendi isteği ile emekliye ayrılan albaylara kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Davacının, T.S.K.da albay rütbesine yükseldiği,emekliye ayrıldığı tarih itibariyle rütbe bekleme süresini doldurduğu ancak kadrosuzluk nedeniyle re’sen veya kendi isteğiyle emekliye ayrılmaması nedeniyle kadrosuzluk tazminatı bağlanmadığı,açılan davanın ise aynı gerekçe ile idare mahkemesince reddedildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu yasa hükümleri gözönünde bulundurulduğunda, kadrosuzluk tazminatının ödenmesi için Personelin T.S.K.de albay rütbesine yükselmesi,rütbe bekleme süresinin tamamlanması ve kadrosuzluk nedeniyle re’sen idarece emekli edilmesi veya kendi isteğiyle emekliye ayrılması yasal zorunluluktur.
Davacının; T.S.K.de albay rütbesine yükseldiği ve rütbe bekleme süresini doldurduğu konularında ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak kadrosuzluk tazminatının ödenmesi için re’sen veya kendi isteğiyle emekliye ayrılmış olması da gereklidir. Anılan yasa hükmünün lafzına sıkı sıkıya bağlı kalındığında bu koşulun gerçekleşmediği görülmektedir. Çünkü, davacı adi malül olarak emekliye ayrılmıştır. Bu durumda yasa koyucunun amacının düşünülmesi ve yasa hükmünün amacına uygun yorumlanması gereklidir.Aksi takdirde adi malül olarak emekliye ayrılan personel, memuriyet görevinden çıkartılmış bulunan personel ile aynı hukuki statüde birleşmektedir. Kadrosuzluk tazminatının diğer şartlarına sahip olduğu halde görevine son verilen personel doğal olarak kadrosuzluk tazminatından yararlanamaz. Ancak; adi malül olarak emekliye ayrılmak,personelin iradesinin dışında tamamen sağlık nedenlerine bağlı bulunması karşısında sonucu itibariyle idarece re’sen emekliye ayrılması hükmündedir. Dava konusu olayda,davacı adi malül olmanın getirdiği erken emeklilik gibi haklardan da yararlanamamaktadır.
Bu durumda davacının; kadrosuzluk tazminatı ödenmesi için yasanın aradığı diğer koşullara sahip olması nedeniyle sağlık koşullarının elverişsizliği sebebiyle idarece adi malül olarak emekli edilmesi,re’sen emekli edilmesine ilişkin işlemin hukuki sonuçlarını doğurması nedeniyle dava konusu kadrosuzluk tazminatı ödenmemesine ilişkin işlemde anılan yasa hükmünün amacına uyarlık görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle; Davacının yerinde görülen temyiz isteminin kabul edilerek temyiz konusu İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 15.4.2003 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
AZLIK OYU : Davacı Kd. Albay olarak görev yapmakta iken, … Sağlık Kurulu’nun verdiği rapor nedeniyle 15.8.1996 günlü onayla 5434 sayılı Yasanın 44. maddesine göre adi malül olarak emekliye sevkedilerek, 26.8.1996 tarihinde Birliği ile ilişiği kesilmiş, malulen emekliye ayrılmış olması neden gösterilerek kendisine kadrosuzluk tazminatı ödenmemiştir.
Dosyada mevcut KKK.nın 15.8.1996 gün ve 466 sayılı yazısına göre, davacı Yüksek Askeri Şura’nın 1 Ağustos 1996 tarihli kararı ile belirlenen kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevkedilecek albaylar arasında bulunmaktadır. Ancak emsalleri gibi isteği ile emekli olacağı 30.8.1996 tarihinden 4 gün önce 26.8.1996 tarihinde adi malül olarak emekliye sevkedilerek ilişiği kesilmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasasının 49. maddesinin (f) bendinde, kadrosuzluk nedeniyle yaş haddinden önce emekliye sevkedilen albaylara kadrosuzluk tazminatı ödeneceği öngörülmüş, ek 5. maddede de rütbe bekleme süresini dolduran albaylardan kendi isteği üzerine emekliye ayrılanlar da 49. maddenin (f) bendinden yararlanacağı kurala bağlanmıştır.
Albayların kadrosuzluk tazminatından yararlanması için aranan temel koşul rütbe bekleme süresini doldurmaktır. Bu süreyi dolduranlar için kadrosuzluk tazminatı edinilmiş bir hak niteliğini alır (Davacı rütbe bekleme süresini doldurmuştur.)
Belli rütbelerde yığılmayı önlemek amacıyla getirilen kadrosuzluk tazminatının rütbe bekleme süresini dolduran malul emekliler içinde uygulanması yasanın amacına uygundur.
Re’sen emekliye sevkedilenlere ya da istekleri ile emekliye ayrılanlara tanınan bir haktan sağlık nedeniyle emekliye ayrılanların yoksun bırakılması hakkaniyet ve eşitlik ilkeleri ile de bağdaşmaz.
Açıklanan nedenlerle idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.