Danıştay Kararı 11. Daire 2001/4435 E. 2004/4234 K. 22.10.2004 T.

11. Daire         2001/4435 E.  ,  2004/4234 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/4435
Karar No : 2004/4234

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : …
İsteğin Özeti :Davacının, asker olarak görev yaptığı dönemde kıt’asından memleketine izinli olarak giderken trafik kazası sonucu sakat kaldığından bahisle kendisine vazife malullüğü aylığı bağlanmasına ilişkin başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile 29.4.1998 tarihinden itibaren aylık bağlanması ve geçiken ödemeler için yasal faize hükmedilmesi istemiyle açtığı dava sonunda, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 49. maddesine 1.4.1998 tarih ve 4354 sayılı Yasanın 1. maddesiyle eklenen fıkrada, madde de belirtilen süreleri geçirenlerden, T.C. Emekli Sandığına yazı ile başvuranlara, vazife malullüklerini belgelemeleri ve müstehak olmaları şartıyla müracaat tarihlerini takip eden aybaşından itibaren vazife malullüğü aylığı bağlanacağı, bunlara geçmiş süreler için aylık, aylık farkı ve emekli ikramiyesi veya farkının ödenmeyeceğinin hükme bağlandığı, dosyada bulunan er izin belgesi, … Asliye Ceza Mahkemesi Kararı, … Askeri Hastanesinin 14.1.1974 tarihli raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacının askerlik yaptığı Konya İlinden 29.12.1973 tarihinde bayram iznini kullanmak amacıyla memleketi olan Bafra’ya hareket ettiği ve bu seyahati sırasında 30.12.1973 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığı ve ilk yardımın da … Devlet Hastanesinde yapıldığı ve davacının yaralanma olayına ilişkin sunduğu belgelerin vazife malülü sayılması için yeterli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden, tazminat istemi hakkında ise bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına hükmeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından, davacının, yaralanma olayını tevsik edici belge ibraz edemediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 22.10.2004 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU (X)
Temyiz istemi, Konya İlinde askerlik görevini yaptığı dönemde memleketi Bafra’ya bayram iznine giderken 30.12.1973 tarihinde Çorum yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonucu yaralandığından bahisle 5434 sayılı Yasanın 49. maddesinin son fıkrası hükmünden yararlanmak amacıyla yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararının davalı idare tarafından bozulmasına ilişkindir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 49. maddesine 1.4.1998 tarih ve 4354 sayılı Yasanın 1. maddesiyle eklenen son fıkrasında, madde de belirtilen süreleri geçirenlerden, T.C. Emekli Sandığına yazı ile başvuranlara, vazife malullüklerini belgelemeleri ve müstehak olmaları şartıyla müracaat tarihlerini takip eden aybaşından itibaren vazife malullüğü aylığı bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan hüküm uyarınca ilgililerin vazife malullüğünden yararlanabilmeleri için vazife malullüklerini belgelemeleri koşulu aranırken ispat külfeti bu haktan yararlanmak isteyenlere yüklendiğinden, olayın mahiyetide dikkate alındığında, davacının vazife malullüğünü kanıtlayacak en önemli belge niteliğinde olan 30.12.1973 tarihinde meydana geldiği ileri sürülen trafik kazasıyla ilgili kaza tespit tutanaklarının olay yeri krokisi ve tanık beyanları ibraz edilmeyerek bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi ayrıca bu belgelerin ilgili yerlerden istenmesine rağmen temin edilememesi ve sonuçta vazife malüllüğü durumunun tesbitinin imkansızlığı nedeniyle davacının talebinin reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde yasal isabetsizlik bulunmadığından, dava konusu işlemi iptal eden idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına karşıyım.