Danıştay Kararı 11. Daire 2001/1635 E. 2002/3906 K. 03.12.2002 T.

11. Daire         2001/1635 E.  ,  2002/3906 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/1635
Karar No : 2002/3906

Kararın Düzeltilmesini İsteyen(Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı ) : Bayındırlık ve İskan Bakanlığı – ANKARA
İsteğin özeti : Afyon İli, Dinar İlçesi ve çevresinde meydana gelen depremde davacının ikamet ettiği konuttan dolayı kabul edilen hak sahipliğinin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesi kararına yönelik temyiz istemini reddeden Danıştay Altıncı Dairesinin 11.10.2000 gün ve E:1999/3814, K:2000/5021 sayılı kararının; davacı tarafından, davada süre aşımı bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik’in 22. maddesinde, hak sahipliği ve itiraz konusunda nihai kararın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca verileceği belirtilmiş olup dava, davacının hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin mahalli komisyon kararına karşı anılan Bakanlığa yapılan itiraz üzerine tesis edilen 15.10.1997 tarih ve 14905 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış olduğundan, mahkemece mahalli komisyon kararının öğrenilme tarihi esas alınarak davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Altıncı Daire kararına yönelik düzeltme isteminin kabulü suretiyle temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan Danıştay Altıncı Dairesinin 11.10.2000 gün ve E:1999/3814, K:2000/5021 sayılı kararı kaldırılarak işin gereği görüşüldü:
7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 1051 sayılı Kanunla değiştirilen 29. maddesi gereğince yürürlüğe konulan “Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinde, bu Yönetmelikte belirtilen esaslara ve kıstaslara göre hak sahibi niteliğini taşıyanların, talep ve taahhütname vermelerini sağlamak üzere durumun mahallinde ilan olunacağı, 20. maddesinde, talep ve taahhütnamelerin, ilgili mülkiye amirinin veya tevkil edeceği bir memurun başkanlığında kurulacak bir komisyon tarafından incelenerek değerlendirileceği, 21. maddesinde, komisyonun talep ve taahhütnameleri en kısa zamanda inceleyip değerlendirerek hak sahipleri listesini düzenleyeceği, 22. maddesinde, hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara durumun yazılı olarak tebliğ olunacağı, bu tebligattan itibaren 15 günlük süre içinde ilgililerin itirazda bulunabileceği, itirazın komisyonca incelenerek karara bağlanacağı, hak sahipliği ve itiraz konusunda nihai kararın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca verileceği öngörülmüştür.
Anılan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, hak sahipliğinden yararlanabilmek için talep ve taahhütname vermenin zorunlu olduğu, talep ve taahhütnamelerin incelenip hak sahibi olmayanlara durumun yazılı olarak tebliğ olunacağı, bu tebligattan itibaren 15 gün içinde itirazda bulunulabileceği, bu itirazın mahalli komisyonca (Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu) incelenip karara bağlanacağı, ancak hak sahipliği ve itiraz konusunda verilen kararlarla ilgili nihai kararın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca verileceği, bu anlamda hak sahipliği konusunda Bakanlıkça verilecek kararın ilgililer tarafından dava konusu edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 1.10.1995 tarihinde Afyon İli, Dinar İlçesi ve çevresinde meydana gelen depremde davacının ikamet ettiği … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde bulunan konutun ağır hasara uğraması üzerine süresi içinde talep ve taahhütname vermesiyle hak sahibi yapıldığı, şikayet üzerine davacı ve diğer hak sahibi sayılan kişilerin durumunun Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığınca yeniden incelendiği, söz konusu konutta ikamet eden evli evlatların hak sahipliklerinin iptal edilmesi gerektiğinin 9.4.1997 günlü, 47/97-1 sayılı inceleme raporunda belirtilmesi üzerine Bakanlık Makamından alınan 25.5.1997 günlü, 1088 sayılı olurla davacının hak sahipliğinin iptal edilidiği, davacının 1.7.1997 tarihinde Dinar Kaymakamlığına verdiği itiraz dilekçesi üzerine konunun tekrar Teftiş Kurulu Başkanlığına intikal ettirildiği, Teftiş Kurulu Başkanlığının 23.9.1997 günlü, 2404 sayılı yazısı uyarınca itirazların uygun görülmediğinin 15.10.1997 günlü, 14905 sayılı yazı ile Dinar Deprem Bölgesi Müstakil Kontrol Müdürlüğüne bildirildiği, adı geçen Müdürlüğün de 22.10.1997 günlü, 1586 sayılı yazı ile durumu Dinar Kaymakamlığına bildirdiği, bu işlemin davacıya 27.11.1997 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 10.12.1997 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı, idare mahkemesince, hak sahipliğinin iptal edildiğine ilişkin işlemin davacıya hangi tarihte tebliğ edildiğinin dosyadaki bilgi ve belgelere göre tespiti mümkün olmadığından, davacının bu işlemi en geç itiraz dilekçesini kaymakamlık makamına verdiği 1.7.1997 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, bu tarihten itibaren 60 gün beklenerek sonraki 60 içinde dava açılması gerekirken, 10.12.1997 tarihinde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar idare mahkemesince, davacının hak sahipliğinin iptaline ilişkin işleme karşı Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yapmış olduğu itirazı içeren dilekçeyi Dinar Kaymakamlığına verdiği 1.7.1997 tarihinden itibaren 60 gün bekleyip, izleyen 60 gün içinde davasını açması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca itiraz hakkında verilen 15.10.1997 tarih ve 14905 sayılı işlemin iptali istemiyle 10.12.1997 tarihinde açılan davada, 2577 sayılı Kanunun 14/6 ve 15/1-b maddeleri uyarınca süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, anılan Bakanlık tarafından itiraz üzerine tesis olunan ve nihai karar niteliğindeki 15.10.1997 tarih ve 14905 sayılı işlemin tebliğ tarihine göre yasal süresi içinde açılan davada, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, süre aşımı yönünden davanın reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının esas yönünden incelenerek bir karar verilmek üzere bozulmasına 3.12.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.