Danıştay Kararı 11. Daire 1999/5642 E. 2000/157 K. 18.01.2000 T.

11. Daire         1999/5642 E.  ,  2000/157 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1999/5642
Karar No : 2000/157

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Kavaklıdere Vergi Dairesi Başkanlığı – ANKARA
İstemin Özeti : Yükümlü şirkete 1993 yılında …-… adi ortaklığı tarafından düzenlenen faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu belirtilerek 1993/Ağustos, Ekim, Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda yükümlü şirkete uyuşmazlık döneminde fatura düzenleyen adi ortaklığın bir işyerinin bulunmadığı, alış faturalarının olmadığı, düzenledikleri faturaları yasal defterlerine kaydetmedikleri, 120 adet satış faturasını incelemeye ibraz etmediklerinin inceleme raporuyla saptandığı, bu tespitlere göre yükümlü şirketin indirim konusu yaptığı sözkonusu faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu ve gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlü şirket vekili, sözkonusu faturaların yapılan işlerin karşılığında düzenlendiği hususunun adi ortaklık adına düzenlenen vergi inceleme raporunda saptandığı, tarhiyatın adi ortaklık adına yapılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Yükümlü şirkete 1993 yılında …-… adi ortaklığı tarafından düzenlenen faturaların içeriği itibariyle yanıltıcı olduğu belirtilerek ilgili dönemler için tarhedilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan Vergi Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
Dosyanın ve dosyadaki belgelerin incelenmesinden, davacı şirkete fatura düzenleyen …-… adi ortaklığı hakkında inceleme raporları düzenlendiği, yükümlü şirketin ilgili yıllarda yaptığı spor salonları nedeniyle bu inşaatlarda kullanılan bazı malzemeleri kendilerinin temin ettiklerini, ancak ocaklardan aldıkları malzemelerden dolayı fatura alamadıkları için gider yansıtamadıklarını ve ilgili dönem beyannamelerinde beyan etmedikleri ve defterlere kaydetmediklerini bu firma yetkililerinin ifade ettikleri, inceleme elemanının da, bu raporları dikkate alarak adi ortaklığın 1993 yılında bu malzemelerin satışını yapabilecek bir işyerinin olmaması, bu malzemelerin alış faturalarının bulunmaması ve bunların yasal defterlere kaydedilmemesi ve satış faturalarının incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle söz konusu faturalarda gösterilen KDV indirimlerini reddettiği, Vergi Mahkemesinin de bu tespitlere dayanarak cezalı tarhiyatı onayladığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda,…-… adi ortaklığının davacı şirkete temin ettikleri malzemelerden dolayı fatura alamamaları nedeniyle vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, alış faturalarının olmaması ve satış faturalarının inceleme elemanına ibraz etmemesindeki hukuki sorumluluğunun bu adi ortaklığa ait olması ve yükümlü şirketin taraf olduğu satış işleminden önceki aşamalarda ziyaa uğratılan vergilerin yükümlüye mal satan firma ile onun altındaki firma ve kişilerden aranması gerekmektedir. Bu itibarla …-… adi ortaklığının vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle yükümlü şirketin sorumlu tutulmasında ve adına tarhedilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını onayan Mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden yükümlü şirkete 1992 yılında fatura düzenleyen ve inceleme raporunda eleştirilen adi ortaklık hakkında düzenlenen 13.10.1998 tarih ve 1998/18-40 sayılı rapor ekindeki tutanakta adi ortaklık yetkililerinin yükümlü şirkete düzenledikleri faturaların yapılan gerçek teslim ve hizmetler sonucunda düzenlendiğini, mal ve hizmet bedelini peşin tahsil ettikleri halde defter kayıtlarına yansıtmadıklarını ifade ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda faturaları düzenleyen adi ortaklığın vergilendirmeye ilişkin görevlerini yerine getirmemesi ve bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bırakması nedeniyle yükümlü şirketin sorumlu tutulması hukuka aykırıdır.
Dolayısıyla gerçek bir teslim ve hizmet sonucunda düzenlenen faturalarda gösterilen KDV indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatı onayan mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17. Maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
3065 sayılı Yasanın 29. maddesinin (a) bendinde mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmü yer almış, öte yandan 213 sayılı Yasanın 3/B maddesinde ise vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyatının esas olduğu aynı Kanunun 134. maddesinde ise vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin 1993 yılında Tekirdağ Namık Kemal Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi … – …adi ortaklığı tarafından düzenlenen kum, çakıl ve stabilize malzemesine ilişkin 6 adet faturayı yasal defterlerine gider olarak kaydettiği ve indirim konusu yaptığı, bu faturaları düzenleyen adi ortaklık adına 1993 yılı için hem gelir hem de katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapıldığı, katma değer vergisi ile ilgili düzenlenen 13.10.1998 gün ve E:1998/18-40 sayılı vergi inceleme raporuna ekli tutanağın 12. maddesinde adi ortaklık yetkililerine, yükümlü şirkete düzenlenen faturalar konusunun sorulduğu, adi ortaklık yetkililerinin (… ve ..) sözkonusu altı faturanın, yapılan nakliye hizmeti, kum, çakıl ve stabilize malzeme teslimi karşılığında düzenlendiğini, yükümlü şirketin bu malzemeleri 1993-1995 yılları arasında Tekirdağ ve ilçelerinde yaptıkları spor salonunun inşaatında kullandığını, bu inşaat malzemelerinin Tekirdağ ilinden temin edilerek yükümlü şirkete satıldığını, malzeme girişlerini belgeleyemedikleri için yükümlü şirkete düzenlenen faturaların yasal defterlerine kaydetmediklerini ve beyan etmediklerini ifade ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda faturaları düzenleyen adi ortaklığın fatura bedellerini yasal defterlerine kaydetmemesi ve beyan etmemesinden, başka bir ifadeyle vergilendirmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesinden yükümlü şirketin sorumlu tutulması ve yükümlü şirket adına tarhiyat yapılması hukuka aykırıdır. Zira yükümlünün taraf olduğu mal teslimi ve hizmete ilişkin işlem fiilen gerçekleşmiş ve bu işlem için fatura düzenlenmiş olup, bu işlemden önceki aşamalarda ziyaa uğratılan verginin yükümlüye mal satan adi ortaklık ile onun altındaki firma ve kişilerden aranması gerekmektedir.
Bu itibarla gerçek bir teslim ve hizmet işlemi sonucunda düzenlenen faturalarda gösterilen katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatı onayan mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 18.1.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.