Danıştay Kararı 11. Daire 1999/1134 E. 1999/1020 K. 11.03.1999 T.

11. Daire         1999/1134 E.  ,  1999/1020 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/1134
Karar No: 1999/1020

Temyiz İsteminde Bulunan: … Limited Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Yükümlü şirket hakkında düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak 1997 yılı için adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince ilk inceleme ile görevli Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46/2. maddesinde, vergi mahkemesinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
İdari davalarda dava açma süresi, idari eylem ve işlemlerin süratle istikrarını sağlamak için kamu yararı amacıyla öngörülmüş ve kanunlarda yer almıştır. Kanunda her yönüyle ve kesin olarak belirtilen dava açma süresinin ancak kanunda gösterilen hallerde duracağı, kesileceği veya uzayabileceği kabul edilmektedir. Bu kural, Danıştay’ın 8.12.1944 gün ve E:1941/1, K:1944/138 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, “Kanunun tayin ettiği müddetleri kıyas ve istidlal yolu ile ve hakimin içtihadları ile tezyid ve tenkise imkan olamayacağı ve bu kabil müddetlerin kat’ı ve tadili hususunun ancak kanunun müsaadesine
mütevakkuf bulunduğu hukuken kabul edilmiş bir kaidedir. Kanunda gösterilen müstesna hallerden başka hakim kanunen tayin edilen müddetleri tezyid ve tenkis edemez.” denilmek suretiyle ifade edilmiştir.
Olayda … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının yükümlünün vekiline 30.11.1998 tarihinde tebliği üzerine, kararın bozulması istemiyle 4.1.1999 tarihinde kayda geçen dilekçe ile yükümlü vekili Av. … tarafından temyiz isteminde bulunulduğu, temyiz dilekçesine ek olarak verilen dilekçe ve rapor ile de, kendisinin 28.12.1998 tarihinin gecesinde rahatsızlanarak doktora gittiği ve yapılan muayene neticesinde beş günlük yatak istirahatinin uygun görüldüğü bu nedenle temyiz süresinin geçirildiği belirtilerek sağlık problemi dikkate alınmak suretiyle temyiz isteminin kabulüne karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan yasada ağır hastalık ve benzeri hallerin varlığı halinde dava açma süresinin uzayacağına ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Kaldı ki olayda rahatsızlanan avukatın müvekkiline (davacıya) durumu bildirmesi ve böylece süresi geçmeden temyiz isteminde bulunulmasını sağlaması mümkün olduğu halde bu yola da gidilmemiştir.
Bu durumda 30.11.1998 gününde tebliğ edilen karara karşı en geç 30.12.1998 günü mesai saati bitimine kadar temyiz isteminde bulunulması gerekirken, yukarıda belirtilen yasa hükmünde öngörülen otuz günlük süre geçirildikten sonra 4.1.1999 günü kayda geçen dilekçe ile yapılan temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48/7. maddesi hükmü uyarınca temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine, …- lira karar harcının temyiz isteminde bulunan yükümlüden alınmasına 11.3.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.