Danıştay Kararı 11. Daire 1999/1034 E. 2000/3748 K. 10.10.2000 T.

11. Daire         1999/1034 E.  ,  2000/3748 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1999/1034
Karar No : 2000/3748

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Çankaya Vergi Dairesi Müdürlüğü – ANKARA
İstemin Özeti : Yükümlünün, 1993,1994,1995 yıllarına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda tarhı öngörülen katma değer vergisi ve kusur cezası üzerinde uzlaşmaya varılamaması üzerine henüz ihbarname tebliği edilmeden vergi ve cezanın kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377. maddesine göre, mükellefler veya kendisine ceza kesilenlerin, tarhedilen vergilere ve kesilen cezalara karşı dava açmalarının mümkün olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/3-d maddesi uyarınca, dava açılabilmesi için ortada kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olması gerektiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin 1995,1996 ve 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporu ile belirlenen vergi ve ceza üzerinde uzlaşılamaması üzerine cezalı tarhiyatın kaldırılması istemiyle dava açıldığının anlaşıldığı, vergi davalarına konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken işlemin vergi ve ceza ihbarnamesi tebliği olduğu, tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilen verginin davacıya tebliğ edilmemiş olması karşısında, ortada idari davaya konu edilebilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Yükümlü tarafından, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamaması halinde ihbarname tebliğ edilmeden de dava açılabileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 377 nci maddesinde, mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378 inci maddesinde ise, vergi mahkemelerinde dava açılabilmesi için, verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenelenen raporda inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda, vergi dairelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerekeceğinden, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle yukarıda değinilen kurallarda öngörüldüğü üzere vergi ve cezanın belirlendiğinin kabulü gerekir.
Dosyanın incelenmesinden, 1995,1996 ve 1997 yılı işlemleri incelenen davacı adına inceleme raporunda tarhı önerilen kusur cezalı katma değer vergisi için tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamaması üzerine inceleme raporu ve tarhiyat öncesi uzlaşma tutanağı ile tarhı önerilen vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle açılan dava henüz cezalı tarhiyata ilişkin ihbarname tebliğ edilmediği ve ortada dava konusu olabilecek icrai nitelikte bir işlem olmadığı gerekçesiyle mahkemece reddedilmişse de, davanın açılmasından sonra tebliğ edilen ihbarnamelerde belirtilen vergi ile tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu edilen miktarın, inceleme raporunda öngörülen vergi ile aynı tutarda olması ve idari işlemlerin tesis edildikleri tarihte hukuken var olan geçerli bir işlem niteliği kazanması yanında, yazılı bildirimden amacın, ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava haklarını kullanmalarına olanak sağlamak olması da dikkate alndığında, hak ve menfaatini ilgilendiren bir idari işlem tesis edildiğini yetkili makamlarca yapılan yazılı bildirim dışında tarhiyat öncesi uzlaşma görüşmesinde öğrenen davacının açtığı davanın incelenmesine bir engel bulunmamakla birlikte, davacının tebliğ edilen ihbarnamelere karşı da süresinde ayrı ayrı dava açtığının anlaşılması karşısında mevcut davanın yükümlünün hak ve menfaatini etkileyici nitelik taşımadığı gerekçesiyle davayı reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararında açıklanan gerekçe ile yasal isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine … lira karar harcının davacıdan alınmasına 10.10.2000 gününde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU (X) : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin mahkeme kararında yazılı gerekçe ile reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.