Danıştay Kararı 11. Daire 1998/3255 E. 1999/3150 K. 16.09.1999 T.

11. Daire         1998/3255 E.  ,  1999/3150 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/3255
Karar No: 1999/3150

Temyiz İsteminde Bulunan: … A.Ş.
Karşı Taraf: …Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti : Tasfiye memuru tarafından imzalanan tarhiyat öncesi uzlaşma tutanağıyla tahakkuk ettirilen 1993 yılının Mart ve Nisan dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, vergi cezası ve gecikme faizlerinin tahsili amacıyla yükümlü şirket adına ödeme emri düzenlenmiştir. … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde tüzel kişilerin vergisel ödevlerinin kanuni temsilcileri vasıtasıyla yerine getirileceği, Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerin tasfiyesi ile ilgili tatbik olunacak hükümler başlıklı 450. maddesiyle gönderme yapılan 219. maddesinde, tasfiye halinde bulunan şirketi mahkemelerde ve hariçte temsil selahiyetinin tasfiye memurlarına ait olduğu, tasfiye memurlarının şirket için faydalı gördükleri takdirde sulh, feragat, kabul ve tahkime ve hususiyle hakem seçmeye dahi selahiyetli oldukları ve zaruret halinde yeni muameleleri de yapabilecekleri, 213 sayılı Kanunun ek 11. maddesinin son fıkrasına dayanılarak yürürlüğe konulan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliğinin 8. maddesinde, uzlaşma için nezdinde inceleme yapılan kimsenin bizzat veya noterden alınmış vekaletnameye dayanarak vekili vasıtasıyla (Tüzel kişiler, küçük ve kısıtlılarla, vakıflar ve cemaatler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunların kanuni temsilcileri marifetiyle) ve yazılı olarak inceleme yapan elemana veya bağlı bulunduğu ekip veya grup başkanlığına başvurması gerektiği, uzlaşma talebinin inceleme tutanağında yer almasının ilgili mercie yapılmış yazılı başvuru yerine geçeceği öngörülmüş olup, buna göre tüzel kişilerde uzlaşma başvurusunun kanuni temsilciler tarafından yapılabileceği ve bu yetkilerini kullanırken izne ve onaya gerek olmadığı sonucuna varıldığından, Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kanuni temsilci olan tasfiye memuru tarafından tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmasında ve uzlaşma tutanağının imzalanmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı, bu durumda uzlaşmaya varılan vergi ve cezalara karşı dava açılamayacağı cihetle tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılan vergi ve cezalar ile gecikme faizlerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Yükümlü şirket tarafından, tasfiye memurunun yetkisinin tasfiye işlemi ile sınırlı olduğu, görevlendirme tarihinden (21.12.1994) önceki dönemlere ilişkin vergi ve cezalar için uzlaşma yetkisinin bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının onanmasına, …- lira karar harcının yükümlü şirketten alınmasına 16.9.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.