Danıştay Kararı 11. Daire 1998/3229 E. 1999/3437 K. 06.10.1999 T.

11. Daire         1998/3229 E.  ,  1999/3437 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/3229
Karar No: 1999/3437

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Yükümlü şirketin 1994 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle 1994/Ocak dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; olayda 10.5.1994 tarihinde şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiyenin 18.7.1995 tarihinde sonuçlandığı, şirketin 1.8.1995 tarihinde ticaret sicilinden kaydının silindiği, 11.8.1995 tarihinde tasfiye sonuç beyannamesinin davalı idareye verildiği, Kurumlar Vergisi Kanununun 35. maddesine göre, tasfiye beyannamesinin verilmesinden itibaren en geç bir ay içinde vergi incelemesine başlanması gerekirken 13.5.1995 tarihinde incelemeye başlandığı, yaklaşık iki yıl sonra 25.4.1997 tarihinde tasfiye memurundan yazı ile defter ve belgelerin istendiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla yükümlü şirketin tasfiye dönemi ve sonrasında bu döneme ilişkin yasal işlemleri süresinde yerine getirdiği, tasfiye memurunun görevini tamamlayarak defter ve belgeleri tasfiyesi sona eren şirketin ortağına teslim ettiği, bu hususların davalı idarenin bilgisi dahilinde gerçekleştiği, görevi ve sorumlulukları sona eren tasfiye memurundan istenen defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın yasaya uygun olduğunu, defter ve belge isteme yazısının şirketin ve tasfiye memurunun adreslerinde bulunamaması nedeniyle geç tebliğ edildiğini ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Dava, 1994 yılı, Ocak dönemi için yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatının iptali istemiyle açılmış, vergi mahkemesince defter ve belgelerin incelenmek üzere yükümlüden istenilmesi gerekirken görevi ve sorumlulukları sona eren tasfiye memurundan istenilmesi ve ibraz edilmemesi re’sen takdir nedeni sayılmak suretiyle cezalı tarhiyat yapılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, davalı idarece karar temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … Ltd.Şti.nin 10.5.1994 günlü, 9-10 sayılı ortaklar kurulu kararıyla tasfiyesine karar verildiği, tasfiyenin sona ermesi üzerine 3.8.1995 günlü, 3842 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde şirket kaydının 1.8.1995 tarihinde silindiği hususunun ilan edildiği, tasfiye memurunun 11.8.1995 tarihinde tasfiye sonuç beyannamesini davalı idareye vererek aynı gün, 21688 sayı ile kayda geçen dilekçesiyle 5422 sayılı Yasanın 35.maddesi uyarınca defter ve belgelerin incelenmesini talep ettiği, defter ve belgelerin ibrazının istenilmemesi üzerine 15.10.1995 tarihinde de şirket ortağı …’e teslim ettiği, 13.9.1995 günlü, 2684 sayılı yazı ile tasfiye muamelelerinin incelenmesinin istenilmesi üzerine defter ve belgelerin ibraz edilmesini öngören 25.4.1997 günlü, 6885 sayılı yazının 7.5.1997 tarihinde tasfiye memuru …’a tebliğ edilmesine karşın ibraz edilmediğinden söz edilerek düzenlenen 23.6.1997 günlü, … sayılı vergi inceleme raporu uyarınca şirket adına 17.7.1997 günlü, … sayılı vergi ceza ihbarnamesinin düzenlenerek tebliği üzerine şirket müdürü … tarafından şirket adına 20.8.1997 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır.
Belirtilen durum karşısında adına dava açılan şirketin 1.8.1995 tarihi itibariyle tüzel kişiliği hukuken sona erdiğinden bu tarihten sonra şirket adına düzenlenen dava konusu ihbarnamenin hukuki bir sonuç yaratması mümkün olmadığı gibi aynı nedenle şirket adına dava açılması da mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesince davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken cezalı tarhiyatın iptaline karar verilmesinde isabet görülmediğinden temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının onanmasına 6.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.