Danıştay Kararı 11. Daire 1998/1868 E. 1999/2100 K. 26.05.1999 T.

11. Daire         1998/1868 E.  ,  1999/2100 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/1868
Karar No: 1999/2100

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Bir kısım emtianın belgesiz alınıp satıldığının tespiti üzerine düzenlenen vergi inceleme raporu ile belirlenen matrah farkı üzerinden yükümlü ortaklık adına 1992 yılının Aralık dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğunun hükme bağlandığı, olayda da … A.Ş. nezdinde yapılan incelemede, yükümlü ortaklık adına düzenlenen sevk irsaliyeleri ile mal teslimlerinde bulunulduğu halde, söz konusu sevk irsaliyelerinde gösterilen miktar ve tutarlar kadar fatura düzenlenmediğinin tespit edildiği, böylece yükümlü ortaklığın anılan firmadan belgesiz olarak aldığı saptanan bir kısım emtiayı yine belgesiz olarak satıldığının kabulü gerektiği, diğer taraftan aynı maddi olay nedeniyle adı geçen şirket adına yapılan tarhiyatlara karşı dava açılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatın onanmasına karar verilmiştir. Yükümlü ortaklık tarafından, belgesiz alışlarının bulunmadığı ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi: Davacının emtia aldığı şirket nezdinde yapılan inceleme bir kısım emtianın belgesiz alındığının tespit edilmesi üzerine, aynı emtianın davacı tarafından belgesiz satıldığı kabul edilerek tarhiyat yapılmışsa da, davacı ortaklığın defter ve belgeleri üzerinde kaydi envanter yapılmadan bu sonuca varılması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeye dayalı tarhiyatı onayan mahkeme kararında yasal isabet görülmediğinden, kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … A.Ş. nezdinde yapılan incelemede, davacı ortaklık adına düzenlenen sevk irsaliyelerin bir kısmı için fatura düzenlenmediğinin tespit edilmesi üzerine, aynı satışların davacı ortaklık açısından belgesiz alış olduğu, dolayısıyla belgesiz olarak alınan emtiaların belgesiz satıldığı kabul edilerek tarhiyat yapılmışsa da, bu tespite göre kayıt dışı satıştan söz edebilmek için, davacı ortaklığın defter ve belgeleri üzerinde kaydi envanter yapılmak suretiyle dönem başı ve dönem sonu emtia mevcutları ile dönem içi alış ve satış miktarlarının saptanması gerekir. Zira bir kısım emtia alışlarının faturasız olması, kaydi envanter yapılmadığı takdirde aynı miktar emtianın faturasız satıldığının kabul edilmesi varsayım olacağından, vergileme ilkeleri ile bağdaşmaz.
Bu durumda, eksik vergi incelemesine dayalı tarhiyatı onayan mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına 26.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU (X): … A.Ş. hakkında yapılan incelemede, adı geçen şirketin davacı şirkete belgesiz satışları olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacı şirket bakımından belgesiz alış olarak kabul edilen aynı miktardaki emtianın keza yine faturasız satıldığının kabulü gerektiğinden, davacı adına yapılan cezalı tarhiyatı onayan mahkeme kararına karşı, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.