Danıştay Kararı 11. Daire 1998/1405 E. 1998/3954 K. 17.11.1998 T.

11. Daire         1998/1405 E.  ,  1998/3954 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1998/1405
Karar No: 1998/3954

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü – ANKARA

İstemin Özeti : Defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen yükümlü adına 1994/Ocak-Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; yükümlünün beyannamelerde beyan ederek indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin defter kayıtlarına ve belgelere uygun olup olmadığının saptanması için 1994 yılı defter ve belgeleri üzerinde 23.10.1997 günlü ara kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davacıdan iki kez bilirkişi ücreti avansını ödemesinin istendiği, ancak verilen süre içinde ödenmediği, dolayısıyla yükümlünün iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Yükümlü olayda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektiren bir durum bulunmadığını, defter ve belgeler üzerinde incelemenin mahkemece yapılabileceğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, l994 yılı Ocak ila Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı olarak tarh edilen katma değer vergisinin iptali istemiyle açılmış, vergi mahkemesince bilirkişi incelemesi giderlerine karşılık avans olarak iki kez istenilen …_TL.nın davacı tarafından yatırılmadığı, buna göre davacının katma değer vergisi indirimlerinin gerçek belgelere dayandığına ilişkin iddiasını kanıtlıyamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından karar temyiz edilmiştir.
Temyiz dilekçesine ekli tahsilat makbuzunun incelenmesinden avans olarak istenilen tutarın (Vergi Mahkemesince karar verilmesinden sonra) 9.3.1998 tarihinde davacı tarafından yatırılmış olduğu anlaşıldığından vergi mahkemesince davacının defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak doğacak sonuca göre bir karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği
düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun atıfda bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275. maddesinde, mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşüne başvurabileceği, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemeyeceği hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden yükümlünün 1994 yılı defter ve belgelerinin incelenmek üzere istendiği, ancak inceleme elemanına ibraz edilmemesi üzerine katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle kaçakçılık cezalı tarhiyat yapıldığı, tarhiyata karşı açılan davada, yükümlünün ilgili yıl defter ve belgelerini mahkemeye ibraz edebileceğini ifade etmesi üzerine mahkemenin 23.10.1997 tarihinde defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verdiği, 23.10.1997 ve 1.12.1997 tarihlerinde yükümlüden iki kez bilirkişi ücreti avansı istendiği, ancak yükümlünün bu avansı yatırmadığı, 2.12.1997 günlü dilekçesi ile bilirkişi ücretini ödeyemeyeceğini bildirerek adli yardım talep ettiği, 3.12.1997 günlü ara kararıyla adli yardım talebi reddedilerek, bilirkişi ücretinin ödenmediği gerekçesiyle 15.1.1998 günlü kararla davanın reddine karar verildiği, ancak karar verildikten sonra 9.3.1998 tarihinde mahkeme veznesine yatırılan bilirkişi ücreti avansının ise, kararın tebligata çıkması nedeniyle 27.3.1998 tarihinde yükümlüye iade edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın, 1994 yılı defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle yapılan tarhiyattan doğduğu dikkate alındığında, defter ve belgeler üzerinde yapılacak incelemenin özel bir bilgiyi veya muhasebe ile ilgili teknik konuları içermediği açıktır. Dolayısıyla bu tür uyuşmazlıkların hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bilirkişinin oy ve görüşüne başvurulması gerekli olmadığı gibi yargılamanın asgari masrafla yapılması ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.
Bu itibarla, yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde mahkemece inceleme yapılması gerekirken, bilirkişi ücretine ilişkin avansın ödenmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesinde yukarda açıklanan usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 17.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.