Danıştay Kararı 11. Daire 1998/1006 E. 1998/3394 K. 12.10.1998 T.

11. Daire         1998/1006 E.  ,  1998/3394 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1998/1006
Karar No : 1998/3394

Temyiz İsteminde Bulunan: … Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Peşin ödeme iskontolarının katma değer vergisine tabi olduğu ileri sürülerek yükümlü şirket adına 1995 yılı Nisan, Mayıs, Temmuz dönemleri için katma değer vergisi salınmış, kusur cezası kesilmiştir. …. Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda vadeli olarak yapılan satışlarda erken ödemeyi teşvik etmek amacıyla karşılıklı sözleşme ve protokol gereğince alıcıya uygulanan iskontonun malın teslimi ve hizmetin yapıldığı anda düzenlenen faturada gösterilmeyip daha sonra düzenlenen başka bir faturada fatura bedelinden düşüldüğünün anlaşıldığı, bu durum ek bir çabayı gerektiren hizmet niteliğinde olduğundan erken ödeme iskontosu adıyla yapılan ödemelerin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24/c maddesi kapsamında değerlendirilerek matraha dahil edilmesi gerektiği, bu itibarla tarh edilen katma değer vergisinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle salınan katma değer vergisi ve kesilen kusur cezası onanmıştır. Yükümlü şirket tarafından, erken ödemeden kaynaklanan iskontonun katma değer vergisi matrahına dahil olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, vadeli mal alış bedelini vadesinden önce ödemesi nedeniyle yükümlüye malını satın aldığı firmalarca yapılan iskontoların ilgili dönem katma değer vergisi matrahlarına dahil edilmediğinin vergi inceleme raporuyla saptanması sonucu yapılan kusur cezalı K.D.V. tarhiyatının iptali istemiyle açılmış, vergi mahkemesince 3065 sayılı Yasanın 24/c,25/a ve 35. maddelerinde yer alan kurallar açıklandıktan sonra dosyanın incelenmesinden vadeli satışlarda erken ödemeyi teşvik etmek amacıyla karşılıklı sözleşme ve protokol gereğince iskonto uygulandığı, ancak bu iskontonun malın teslimi anında düzenlenen faturada değil, daha sonra düzenlenen faturada yer aldığının,anlaşıldığı, buna göre 3065 sayılı Yasanın 25/a maddesinin olayda uygulanamayacağı,erken ödeme durumunun ek bir cabayı gerektiren hizmet niteliğinde olması nedeniyle anılan ödemelerin aynı Yasanın 24/c maddesi uyarınca matraha dahil edilmesi gerektiği,matrahta bir değişiklik söz konusu olmadığından 3065 sayılı Yasanın 35.maddesinin de uygulanamayacağı, matrah farkının defter ve belgelerin incelenmesiyle bulunduğu ve konunun hukuki bir yorumu gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından karar temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Yasanın 1. maddesinde;ticari,sınai,zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,her türlü mal ve hizmet ithalatı ve diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu kurala bağlanmış olup,4. maddesinde hizmet; bir şeyi yapmak,işlemek,meydana getirmek,imal etmek,onarmak,temizlemek,muhafaza etmek,hazırlamak,değerlendirmek,kiralamak,bir şeyi yapmayı taahhüt etmek şeklinde tanımlanmıştır.
Bu açıklamaya göre yapılan işin”hizmet” sayılabilmesi için doğrudan doğruya ve yalnızca muhatap için yapılmış olması gerekir.
Dosyanın incelenmesinden,yükümlü şirketin vadeli mal satın alması nedeniyle faturanın malın peşin fiyatı ile vade farkı toplamı üzerinden düzenlendiği,satıcı firma ile imzalanan protokol kuralları uyarınca vadeden önce ödenen mal bedelleri için erken ödeme indirimi yapıldığı,sürekli mal siparişi olması nedeniyle tahakkuk ettirilen erken ödeme indiriminden kaynaklanan farkların daha sonra sipariş edilen malın katma değer vergisi dahil bedelinden düşülmek suretiyle cari hesaba geçirildiği,davalı idarece mal bedelinin vadesinden önce ödenmesinin,satıcı firmaya verilen finansman hizmeti olarak, yükümlü şirket adına tahakkuk ettirilen ve erken ödemeden kaynaklanan farkların ise hizmet bedeli olarak kabul edildiği, yükümlü şirketin fatura düzenleyerek söz konusu farklar üzerinden K.D.V.hesaplamaması ve haksız indirimde bulunması nedeniyle cezalı tarhiyat yapıldığı,vergi mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yükümlü şirketin mal bedelini vadesinden önce ödemesi,3065 sayılı Yasanın 4.maddesinde tanımlanan hizmet niteliği taşımadığı gibi,erken ödemede bulunulmasının amacı da malın alış bedelini azaltmak olup,satıcı firmaya finans hizmeti vermek değildir. Buna göre olayın 3065 sayılı yasanın 35. Maddesi kapsamında düşünülmesi gerekirken erken ödemeden kaynaklanan farklar matraha dahil edilmek suretiyle cezalı K.D.V.tarhiyatı yapılmasında ve Vergi Mahkemesince de tasdik kararı verilmesinde anılan Yasanın 1.maddesine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması, gerektiği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, yükümlüye vadeli aldığı malların bedelini erken ödemesi nedeniyle yapılan iskontonun hizmet karşılığı alındığı ve katma değer vergisine tabi olduğu öne sürülerek yapılan hesaplama sonucu katma değer vergisi beyannameleri yeniden düzenlenerek cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda iskontolar erken ödeme nedeniyle yapılmış olup, bunun sadece satıcı firmaya verilen bir hizmet olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Çünkü, erken ödeme durumunda yükümlü aldığı malın vadeli fiyatından daha düşük bir bedel ödemekle kendi yararına hareket etmiştir. Diğer taraftan söz konusu iskonto miktarının da ticari teamüllere uygun olduğu görülmektedir.
Bu nedenle yapılan cezalı tarhiyatta isabet bulunmadığından yükümlü temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince 2577 sayılı Kanunun 17. Maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlünün vadeli mal alışlarının bedellerini vadesinden önce ödemesi nedeniyle satıcı firma tarafından yapılan erken ödeme iskontosunun katma değer vergisine tabi olduğu öne sürülerek adına cezalı katma değer vergisi salınmasından doğmuştur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerle, her türlü mal ve hizmet ithalatı ile diğer faaliyetlerinden doğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmış, 4. maddesinde hizmet; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanmış, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak değerlendirmek, kiralamak ve bir şeyi yapmayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşen işlemler olarak belirtilmiştir. Aynı Yasanın 24/c. maddesinde vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler matraha dahil unsurlar arasında sayılmıştır.
Buna karşılık yine aynı Yasanın 25. maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teammüllere uygun miktardaki iskontoların katma değer vergisi matrahına dahil olmadığı açıklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün mal aldığı firma ile yaptığı protokol gereğince vadeli aldığı malların bedellerini vadesinden önce ödemesi sonucu erken ödeme iskontosu yapıldığı, lehine tahakkuk eden iskontoların müteakip alınan mallara ait faturada gösterilerek mal bedelinden düşülmesinin, finansman hizmeti olarak nitelendirilmesi suretiyle cezalı katma değer vergisinin tarh olunduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen Yasanın 4. maddesinden anlaşılacağı üzere yapılan bir işin hizmet sayılabilmesi için doğrudan doğruya ve sadece muhatap için yapılmış olması gerekmektedir. Vadeli alınan bir malın bedelinin erken ödenmesi alıcının kendi yararına olup, söz konusu fiilin doğrudan doğruya ve sadece satıcı firma için yapılan bir hizmet olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, erken ödeme nedeniyle uygulanan iskontonun ticari teamüllere uygun olması ve hizmet karşılığı yapıldığına dair bir tespitin bulunmaması karşısında, söz konusu ödemenin matraha dahil unsurlar arasında değerlendirilmesi suretiyle yapılan cezalı tarhiyatın onanması yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 12.10.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.