Danıştay Kararı 11. Daire 1997/4965 E. 1999/54 K. 11.01.1999 T.

11. Daire         1997/4965 E.  ,  1999/54 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/4965
Karar No: 1999/54

Temyiz İsteminde Bulunan : Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü-İSTANBUL
Karşı Taraf : …

İstemin Özeti : 1991 yılı işlemleri incelenen yükümlünün emtia alışlarından bir kısmını sahte faturalarla belgelendirerek gerçekte mal aldığı kişilerden fatura almaması nedeniyle adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
… Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda sahte fatura kullanıldığı iddiası, yükümlü hakkında düzenlenen raporda yer alan incelemeye dayandırılmış ise de, yapılan incelemede, yükümlünün mal aldığı …, … ve … nezdinde düzenlenmiş açık bir tespitin bulunmadığı, yapılan yoklamaların ise tarhiyat döneminden çok sonraya rastladığı, öte yandan yükümlünün gerçekte mal alıp almadığı hususunda envanter incelemesi niteliğinde yapılmış bir araştırmanın bulunmadığı, sadece varsayım ve yoruma dayalı olarak sonuca gidildiğinin anlaşıldığı, bu durumda adı geçen kişilerden alınan faturaların sahte olduğu konusunda idarece yapılmış yeterli bir inceleme ve araştırma bulunmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet görülmediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, yükümlünün uyuşmazlık döneminde yaptığı alımlardan bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği inceleme raporu ile saptandığından bu rapora dayanılarak yapılan işlemin yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : 1991 yılında gerçekleştirildiği ileri sürülen alımlara ilişkin olarak düzenlenen faturalardan bir kısmının içeriği itibariyle yanıltıcı olduğu inceleme raporu ile tespit edilmiş olup, bu fiilin 213 sayılı Kanunun 353 üncü maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre özel usulsüzlük cezasını gerektirdiği açık olduğundan, özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına yönelik mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353 üncü maddesinde, aynı Kanunun 232, 234, 235 ve 236 ncı maddeleri gereğince verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzunu vermeyen ve almayanlardan her birinin adına özel usulsüzlük cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan maddede, özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi, yasa ile yasaklanan fiillerin saptanmasına bağlanmış olup, bu fiilerden birincisi, yasanın ilgili maddelerinde hangi durumlarda düzenlenerek verilecekleri ve alınacakları açıklanmış olan fatura ve müstahsil makbuzu gibi belgelerin verilmemesi, ikincisi de, bu tür belgelerin alınmaması halidir. Belge vermeme fiilinin, diğer taraf açısından belge almama fiilini oluşturduğu açıktır. Bu nedenle Yasanın 353 üncü maddesinde, belge almadığı saptananlara ceza kesilebilmesi için, belgenin kimden alındığının saptanması zorunlu tutulmamıştır. Yasada her iki taraftan da söz edilmesindeki amaç, bu işleme taraf olanların her ikisinin fiilinin de özel usulsüzlük cezasını gerektirdiğinin vurgulanması olduğundan belge alınmadığı saptandığında belge vermeyenin belirlenememesi belge almayan adına ceza kesilmesini engellemez.
Diğer taraftan, yükümlü hakkında 1991 yılına ilişkin olarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergilerini kaldıran … Vergi Mahkemesi kararlarının Danıştay Onbirinci Dairesinin 11.1.1999 gün ve 1999/52, 53 sayılı kararlarıyla … ve … isimli kişilerden alınan faturaların sahte ve içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlık döneminde sahte fatura kullanıldığı yargı kararlarıyla sabit olan yükümlü adına kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık yoktur.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 11.1.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.