Danıştay Kararı 11. Daire 1997/4946 E. 1999/849 K. 01.03.1999 T.

11. Daire         1997/4946 E.  ,  1999/849 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/4946
Karar No: 1999/849

Temyiz İsteminde Bulunan : Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf: … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Dava, 1988 yılının Ocak-Aralık dönemi beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi yolunda tesis olunan işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30/1. maddesinde, vergi beyannamesinin verilmemesinin re’sen takdir nedeni olduğunun hükme bağlandığı, aynı Kanunun 31/8. maddesinde ise, takdir komisyonunca belirlenen matrahın dayanağının gösterilmesi gerektiğinin belirtildiği, buna göre, ilgili dönem beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle yükümlü şirket adına re’sen takdir yoluna gidilmesinin yerinde olduğu, ancak şirketin katma değer vergisine tabi işlemleri olduğu yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığı, bu durum karşısında, takdir edilen matrahın dayanağı gösterilmeden yapılan cezalı tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Maliye Bakanlığı tarafından, yapılan tarhiyatın kanuna uygun olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi: Uyuşmazlık, düzeltme-şikayet talebinin zımnen reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kabul ederek tarhiyatı terkin eden vergi mahkemesi kararının bozulması isteğinden ibarettir.
Yükümlü kurumun, ihtilaflı dönemde ticari faaliyetinin bulunduğuna dair vergi dairesince yapılmış herhangi bir tesbit yoktur.
Bu nedenle, işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken tarhiyata karşı dava açılmış gibi terkin kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. Ancak, bu husus kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden sonucu itibariyle yerinde görülen kararın bu gerekçe ile onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi: Yükümlü şirket, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyata karşı ilgili dönemde faaliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, dava açma süresini geçirdikten sonra düzeltme ve şikayet yoluyla yaptığı boşvurunun Maliye Bakanlığı’nca cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine dava açarak tarhiyatın kaldırılmasını istemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergi hatası, 117. maddesinde hesap hatası, 118. maddesinde ise vergilendirme hatalarının tanımı yapılmış olup, dava açma süresi geçirildikten sonra düzeltme ve şikayet yoluna başvurma ancak kanunun öngördüğü anlamda vergi hatası bulunan tarhiyatlar için izlenebilecek bir yoldur.
Olayda, cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnameler dava konusu yapılmayarak, tarhiyatın kesinleşmesinden sonra düzeltme ve şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakta olup, ortada anılan Kanunun 116-118. maddeleri kapsamında bir vergi hatası bulunmadığından dava konusu işlemde kanuna aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması biçiminde tanımlandıktan sonra, 117. maddesinde matrah hatası, vergi miktarında hata ve mükerrer vergi istenilmesi hesap hataları olarak açıklanmış, 118. maddesinde ise mükellefin şahsında, mükellefiyette, konuda ve vergilendirme veya muafiyet döneminde yapılan hatalar vergilendirme hataları olarak belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 1988 yılının Ocak-Aralık dönemi beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatına karşı dava açma süresi geçirildikten sonra vergi dairesi nezdinde yapılan düzeltme talebine herhangi bir cevap verilmeyince, 9.12.1993 tarihinde şikayet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvurulduğu, Maliye Bakanlığı’nca da cevap verilmeyerek talebin reddi yolunda tesis olunan işleme karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122-124. maddelerinde yer alan düzeltme ve şikayet yoluna başvurulabilmesi için, vergilendirme işlemleri sırasında anılan Kanunun 117. ve 118. maddelerinde tanımı yapılan bir hatanın yapılmış olması gerekir. Uyuşmazlığın, vergi hatası dışında, maddi olayların değerlendirilmesi ve irdelenmesini gerektiren bir sorun olarak ortaya çıkması ve yorumu gerektirmesi durumunda, düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddi üzerine açılacak davalarda tarhiyatın esasına yönelik iddiaların incelenmesine olanak yoktur.
Bu durumda, ilgili dönemlerde faaliyeti bulunmadığına yönelik yükümlü şirket iddilarının, ancak vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliği üzerine vergi mahkemesinde tarhiyata karşı açılacak bir davada incelenebilecek nitelikte olup, olayda 213 sayılı Kanunun 116., 117. ve 118. maddeleri kapsamında bir vergi hatası veya vergilendirme hatası bulunmadığından, düzeltme ve şikayet yoluyla Maliye Bakanlığı’na yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali sonucunu doğuran tarhiyatın kaldırılması yolundaki mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına 1.3.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.