Danıştay Kararı 11. Daire 1997/4913 E. 1999/2086 K. 26.05.1999 T.

11. Daire         1997/4913 E.  ,  1999/2086 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/4913
Karar No: 1999/2086

Temyiz İsteminde Bulunan : … A.Ş.
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Dava, arsa payı karşılığında yapılıp bitirilen bağımsız bölümlerin arsa sahibine teslimi sırasında söz konusu bağımsız bölümlerin karşılığı olarak, arsa sahibince yükümlü şirkete devredilen arsa payı için düzenlenen faturada gösterilen katma değer vergisinin tamamının değil, 3065 sayılı Yasanın 31/1. maddesi hükmü uyarınca ancak 1/3 ünün indirim konusu yapılabileceğinin belirtilmesi üzerine ihtirazi kayıtla verilen 1996 yılı Haziran dönemi beyannamesine göre tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 3065 sayılı Yasanın olay tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 31/1. maddesinde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisinin, bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminden itibaren 3 yıl içinde ve üç eşit miktarda indirim konusu yapılacağının hükme bağlandığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 314. maddesinde ise, boş arsa ve arazilerin amortismana tabi olmadığının belirtildiği, buna göre arsa payı karşılığında inşa edilen bağımsız bölümlerin arsa sahibine teslim tarihi itibarıyla ortada boş arsanın varlığından söz edilemeyeceği, bu aşamada bağımsız bölümlerin ayrılmaz parçası haline gelen arsanın amortismana tabi iktisadi kıymet niteliğini kazandığı, dolayısıyla aktif maliyetin arsa payına isabet eden verginin 1/3 ünün indirim konusu yapılmasında kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket tarafından, arsa payı üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tamamının indirim konusu yapılması gerektiği ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının onanmasına … – lira karar harcının yükümlü şirketten alınmasına 26.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

A Z L I K O Y U:
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığında yapılan bağımsız bölümlerin arsa sahibine teslimi sırasında, arsa sahibinin teslim aldığı bağımsız bölümlere karşılık olarak teslim ettiği arsa payı için düzenlenen faturada gösterilen katma değer vergisinin tamamının indirim konusu yapılıp yapılmayacağına ilişkin bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun olay tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 31/1. maddesinde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisinin, bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminden itibaren 3 yıl içinde ve 3 eşit miktarda indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Konu ile ilgili olarak çıkarılan 15 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde de, önceden bilinsin veya bilinmesin işletmede imal ve inşa edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerle ilgili mal ve hizmet alışları dolayısıyla yüklenilen vergilerin, ait oldukları dönemde indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, işletme bünyesinde imal ve inşa edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerle ilgili mal ve hizmet alışları dolayısıyla yüklenilen, diğer bir ifadeyle bu kıymetlerin yapımı nedeniyle temin edilen bütün girdi unsurlar dolayısıyla ödenen vergilerin tamamının indirim konusu yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu arsa payı da yapılan bağımsız bölümler bakımından ve müteahhit olan yükümlü şirket açısından bir girdi unsur olduğundan, arsa alımı dolayısıyla yüklenilen verginin tamamının indirim konusu yapılmasında kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tahakkukun iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair mahkeme kararının onanması yolunda verilen çoğunluk görüşüne katılmıyorum.