Danıştay Kararı 11. Daire 1997/4635 E. 1999/136 K. 13.01.1999 T.

11. Daire         1997/4635 E.  ,  1999/136 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/4635
Karar No: 1999/136

Temyiz İsteminde Bulunan : Polatlı Vergi Dairesi Müdürlüğü-ANKARA
Karşı Taraf …

İstemin Özeti : 1994 yılına ilişkin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen yükümlünün katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle 1994/Ağustos dönemi için tarhiyat yapılmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Kaçakçılık cezasına karşı açılan davada … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Yasanın 139. maddesinde vergi incelemelerinin incelemeye tabi olunan işyerinde yapılacağı, iş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri durumlarda incelemenin dairede yapılacağı, bu takdirde incelemeye tabi olunan lüzumlu defter ve vesikalarını daireye getirilmesi kendisinden yazılı olarak isteneceginin hükme bağlandığı dolayısıyla inceleme elemanınca mükellefe incelemenin yapılacağı yer hususundaki isteği sorulmadan, işyerinin incelemeye müsait olmadığı saptanmadan, defter ve belgelerin incelenmek üzere daireye ibrazının istenmesinin yasaya aykırı olduğu, olayda re’sen tarh sebebinin bulunmadığı gerekçesiyle kesilen kaçakçılık cezasını kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü kaçakçılık cezısının yasaya uygun olduğunu ileri sürerek, mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : İnceleme, katma değer vergisi indirimlerinin 3065 sayılı Yasanın 29. ve 34. maddesine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığına yönelik olduğundan olayda işyerinde inceleme yapmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.
Dolayısıyla defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle olayda 213 sayılı Yasanın 30. maddesine göre re’sen tarh sebebi bulunduğundan, mahkemenin olayda re’sen tarh sebebinin mevcut olmadığı gerekcesiyle kaçakçılık cezasını kaldırmasında yasal isabet görülmemiştir. Ancak yeniden verilecek kararda matrah farkının beyannameler üzerinden saptandığı dikkate alınarak kesilen kaçakçılık cezası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 139. maddesinde vergi incelemelerinin, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın işyerinde yapılacağı, işyerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse incelemenin dairede yapılacağı, incelemenin dairede yapılması halinde istenilen defter ve vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenlerin, bunları ibraz etmemiş sayılacağı, aynı Kanunun, defter ve belgelerin ibraz mecburiyeti başlıklı 256. maddesinde ise, bu kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişilerin bu kısım gereğince muhafaza ettikleri her türlü defter, vesika ve karneleri muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmeye mecbur oldukları, 134. maddesinin 1. fıkrasında da, vergi incelemesinde maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, aynı Kanunun 34. maddesinin 1. fıkrasında; yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği, 54. maddesinin 1. fıkrasında da katma değer vergisi mükelleflerinin, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlemeleri gerektiği hükme bağlanmış, fıkranın devamında, bu kayıtlarda yer alması gereken asgari hususlar dört bent halinde sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden yükümlünün 1994 yılına ilişkin defter ve belgelerinin katma değer vergisi indirimleri yönünden incelenmek üzere istendiği, ibraz edilmemesi üzerine katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle kaçakçılık cezalı tarhiyat yapıldığı, davanın ise kaçakçılık cezasına karşı açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda inceleme 3065 sayılı Yasanın 29.ve 34. maddelerine istinaden, indirim hakkının yasaya uygun olarak kullanılıp kullanılmadığına yönelik olduğundan işyerinde inceleme yapılmasını gerektiren bir durum mevcut değildir.
Yükümlünün defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle 213 sayılı Yasanın 30. maddesine göre re’sen tarh sebebi gerçekleştiğinden aksi yönde verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Öte yandan, matrah farkının herhangi bir araştırma veya karşıt tespite dayanmadan, beyannameler üzerinden ve yükümlü tarh dosyasındaki bilgilerden saptanması nedeniyle, mahkemenin uyuşmazlık konusunu oluşturan kaçakçılık cezası hakkında karar verirken, bu hususları da gözönünde bulundurması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 13.1.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.