Danıştay Kararı 11. Daire 1997/419 E. 1998/870 K. 09.03.1998 T.

11. Daire         1997/419 E.  ,  1998/870 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/419
Karar No : 1998/870

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Sanayi A.Ş.
Vekili : Av. …, Av. …
İstemin Özeti : 3065 sayılı Kanunun 11.maddesinin 1(c) fıkrası uyarınca gerçekleştirilen ihracatlar nedeniyle tecil edilen katma değer vergilerinden, ödenmesi gereken katma değer vergileri düşüldükten sonra geriye kalan iadesi gereken katma değer vergisinden, bir kısım vergi borçlarının mahsubu istemlerinin yerine getirilmesine karşın, söz konusu ihracatlara ait olup 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ibrazı öngörülen gümrük çıkış beyannameleri ile döviz alım belgelerinin geç ibrazı nedeniyle borçların vade tarihlerinden, söz konusu belgelerin ibraz edildiği tarihe kadar gecikme zammı hesaplanarak ödeme emri ile istenilmiştir. …Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; ihraç kaydıyla teslimlere ilişkin düzenlemenin 3065 sayılı Kanunun 11.maddesinde yer aldığını katma değer vergisinin iadesine ilişkin esas ve usullerin belirlendiği 28 seri nolu Tebliğin A/3 bölümünde ise ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal teslimi veya hizmet ifasında bulunanların vergi borçlarına mahsubunu talep etmeleri halinde, mahsup talebinin inceleme raporu ve teminat aranmaksızın bu tebliğin A/2-(a) bölümünde yer alan belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceğinin açıklandığı, söz konusu Tebliğin A/2-(a) bölümünde de, bu belgelerin, gümrük çıkış beyannamesinin aslı veya noterce onaylı örneği ve vergi iadesi talep edilen ihracatla ilgili döviz alım belgesinin aslı, aslının T.C.Merkez Bankası’nca alıkonulması halinde döviz alım belgesini düzenleyen bankada bulunan örneğinden çıkartılıp, üzerine “aslının aynı olduğu görülerek onaylanmıştır.” şerhi verilmiş fotokopisi olduğunun belirtildiği, olayda idare tarafından, mahsup ve iade işleminin yapılabilmesi için gerekli olup sonradan tamamlandığı ileri sürülen noksan evrakın ne olduğu açıklanmamakla birlikte, ihracatçıya teslim edilen ürünlerin yasal süreler içinde ihracatının gerçekleştirildiği ve bu ihracata ait döviz bedellerinin yurda getirilmesinden sonra yükümlü tarafından mahsup talebinde bulunulduğunun dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, öte yandan, idarece, mahsup ve iade işlemleri için gerekli evrakta noksanlık olduğu ve tamamlanması icabettiği yolunda gerek mahsup taleplerinden sonra, gerekse bu talebin kabulü ile buna ait işlemlerin icrasından sonra mükellefe bir yazılı tebligatta bulunulmadığının görüldüğü, bu durumda mahsup ve iade işlemlerinin yapıldığı sırada buna ait evrakın tamamlanmadığından bahisle işlem tesis edilerek mahsup ve iade işlemlerinin geçersiz sayılıp ödemelerin ancak belgelerin tamamlanmış addedildiği tarihte yapıldığının kabulü ile gecikme zammı tahsili yoluna gidilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, yükümlünün belgelerini geç ibraz etmesi nedeniyle mahsuben iadesi yapılan borçların vade tarihlerinden belgelerin tamamlandığı tarihe kadar hesaplanan gecikme zammında 3065 sayılı Kanunun ilgili hükümleri ile 28 seri nolu Tebliğ’e aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, yükümlü şirketin 1994 yılı Mart ve Nisan aylarında ihraç kaydıyla mal teslimi nedeniyle 3065 sayılı Yasanın 11/c maddesi uyarınca tecil edilen katma değer vergisinden aynı dönemler için ödenmesi gereken K.D.V nin düşülmesinden sonra iadesi gereken 1994 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak tahakkuk eden gelir (stopaj) ve damga vergilerinin muhsubundan sonra bu vergilerin normal vade tarihinden iade ve mahsup işleminin yapılabilmesi için gerekli olan belgelerin tamamlandığı tarihe kadar hesaplanan gecikme zammının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış vergi mahkemesince 28 seri Nolu K.D.V Genel Tebliğinin A/2-a ve A/3 bölümünde yer alan kurallar açıklandıktan sonra davalı idarece, sonradan tamamlandığı öne sürülen belgelerin neler olduğunun açıklanmadığı, ihracatın yasal süre içinde gerçekleştirilmiş olduğu, döviz bedellerinin yurda getirilmesinden sonra mahsup talebinde bulunulduğu, noksan belgelerin tamamlanması konusunda ne mahsup başvurusundan sonra, ne de bu başvurunun kabulü ile buna ilişkin ilemlerin icrasından sonra yükümlü şirkete tebligat yapılmadığı, bu itibarla mahsup ve iade işlemlerinin yapıldığı sırada buna ait belgelerin tamamlanmamış olduğundan söz edilerek anılan işlemler geçersiz sayılıp ödemelerin ancak belgelerin tamamlandığı tarihte yapıldığının kabulü ile gecikme zammı istenilmesinde 3065 sayılı Yasanın 11/c ve 32. maddeleri ile 6183 sayılı Yasanın 55. maddesine ve anılan tebliğin A/3 bölümünde yer alan kurallara uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, davacı idarece karar temyiz edimiştir.
28 Seri Nolu K.D.V Genel Tebliğinin A/3 bölümünden ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak K.D.V iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına muhsubunu talep etmeleri halinde mahsup talebinin inceleme raporu ve teminat aranmaksızın aynı tebliğin A/2-a bölümünde yer alan belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceği, ancak mahsup talebinin mahsup talep edilen verginin vade tarihinden önce yapılmasının zorunlu olduğu, mahsubun dilekçenin verildiği tarih itibariyle yapılacağı, A/2-a bölümünde ise ibrazı gereken belgelerin gümrük çıkış beyannamesi ile döviz alım belgesi olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin yasal süre içinde 20.5.1994, 25.5.1994 ve 20.6.1994 günlü dilekçelerle mahsup isteminde bulunduğu, yukarıda sözü edilen belgelerin 29.7.1994 ve 30.6.1994 tarihlerinde ibraz edildiği, 26.12.1995 tarihinde de mahsup işleminin yapıldığı anlaşılmıştır.
Belirtilen durum karşısında, mahsup başvurusu yasal süre içinde yapılmış olup eksik olan belgeler (GÇB ve DAB) mahsup işlemi yapılmadan önce ibraz edilmiş olduğundan ve 3065 sayılı Yasanın 11/c maddesinde, anılan belgelerin mahsubu talep edilen verginin vade tarihinden önce ibraz edilmesi gerektiğine ilişkin bir kurala yer verilmediğinden gecikme zammı istenilmesinde ve ödeme emri düzenlenmesinden mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı idare temyiz isteminin reddi ile temyize konu vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, ….Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 9.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.