Danıştay Kararı 11. Daire 1997/368 E. 1998/1108 K. 05.02.1998 T.

11. Daire         1997/368 E.  ,  1998/1108 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/368
Karar No : 1998/1108

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … Büyükşehir Belediyesince, davacı adına tapu tahsis belgeli taşınmazın pazarlık usulüyle satılması sırasında satış bedeli üzerinden katma değer vergisi tahsil edilmiştir. …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinin 3-d bendinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğunun belirtildiği, olayda müzayede suretiyle yapılmış bir satış değil pazarlık usulüyle satış söz konusu olduğundan katma değer vergisine tabi tutulmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle tahsil edilen katma değer vergisinin iadesine karar verilmiştir. Vergi dairesi başkanlığınca, 15 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, cebri icra, izale-i şuyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki şatışların katma değer vergisine tabi olduğunun açıklandığı, söz konusu satışın müzayede mahallinde yapılmamış olmasının sonucu değiştirmeyeceği ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Tapu tahsis belgeli taşınmazın satışının, müzayede mahallinde yapılmaması ve sadece davacıyla yapılan pazarlık sonucu satış bedelinin belirlenmesi karşında söz konusu satıştan dolayı katma değer vergisi doğmayacağından, tahsil edilen katma değer vergisinin iadesi yolunda verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, tapu tahsis belgeli taşınmazın pazarlık usulüyle davacıya satılması sonucu tahsil edilen katma değer vergisinden doğmuştur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmış, 2/1. maddesinde teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmış ve aynı Kanunun 10/a maddesinde ise, vergiyi doğuran olayın mal teslimi veya hizmet ifası hallerinde meydana geldiği belirtilmiş bulunmaktadır.
Öte yandan, 15 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin I. bölümünde, cebri icra, izale-i şuyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallinde yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların katma değer vergisine tabi olduğu açıklanmıştır.
Yukarıda yer alan yasa hükümleriyle bu konudaki açıklamaların birlikte değerlendirmesinden, bir malın en yüksek bedel teklif edene satılmak üzere satışa sunulması için yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların katma değer vergisine tabi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Olayda, … Büyükşehir Encümenince, …, … Mahallesi … pafta, … ada ve … parsel sayılı 140 m2 alanlı ve tapu tahsis belgeli taşınmazın, 2981 sayılı Yasanın Uygulama Yönetmeliğinin 25. maddesine göre; 4.000.000.000.-TL +KDV bedelle pazarlık usulüyle satılmasına, satış bedelinin Mesken ve Gecekondu İşleri Müdürlüğüne ait 4 nolu fon hesabına aktarılmasına, her türlü resim, harç ve doğabilecek vakfiye bedellerinin alıcıya ait olması kaydıyla davacıya ihalesine ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 31. Maddesine göre ita amirinin onayına sunulmasına 22.6.1995 tarihinde karar verildiği, ita amirince 27.7.1995 tarihinde onay verilmesi sonucu kesinleşen satış bedeli üzerinden katma değer vergisinin tahsil edildiği, söz konusu katma değer vergisinin iadesi istemiyle açılan davada ise vergi mahkemesince, ortada müzayede suretiyle yapılmış bir satış bulunmadığı gerekçesiyle katma değer vergisinin iadesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Devlet İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde pazarlık usulüyle gerçekleştirilen satışın müzayede suretiyle yapılan satıştan bir farkının olmaması karşısında, pazarlık sonucu belirlenen satış bedeli üzerinden tarh edilen katma değer vergisinde yasaya aykırılık bulunmadığından yazılı gerekçeyle verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle, …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararın bozulmasına 19.3.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.