Danıştay Kararı 11. Daire 1997/3362 E. 1999/48 K. 11.01.1999 T.

11. Daire         1997/3362 E.  ,  1999/48 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/3362
Karar No: 1999/48

Temyiz İsteminde Bulunan : Beyoğlu Vergi Dairesi Başkanlığı – İSTANBUL
Karşı Taraf : …
Vekili : …

İstemin Özeti : 1995 yılına ait defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle beyannamelerde gösterilen katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yükümlü şirket adına aynı yılın Haziran-Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmış, özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık yılına ait defter ve belgelerin incelenmek üzere şirketin yetkili ortağından istenildiği, bu tarihte ortağın askerde olduğu, daha sonra defter ve belgelerin çalındığının mahkeme kararıyla saptandığının anlaşıldığı, inceleme elemanı tarafından mal satın aldığı kişi ve firmalardan fatura temin ederek indirimlerini belgelendirme konusunda yükümlü şirkete olanak tanınmadığı gibi şirketin mal temin ettiği kişi ve şirketler nezdinde herhangi bir karşıt inceleme ve araştırma yapılmadan beyannamelerde gösterilen katma değer vergisi indirimleri reddedilerek yapılan cezalı tarhiyatta isabet görülmediği, kaldı ki duruşma günü davacı şirket tarafından mal ve hizmet alınan bir kısım kişi ve kuruluşların fatura dip koçanlarının fotokopilerinin mahkemelerine ibraz edildiği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, olayda uyuşmazlık yılına ait defter ve belgeler istenilmesine karşın incelemeye ibraz edilmediğini, şirket müdürünün iyi niyetli olmadığını, yapılan cezalı tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, 1995 Takvim yılına ait defter ve belgelerinin çalınmış olması nedeniyle inceleme elemanına ibraz edilmemesinden dolayı katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen indirimlerin kabul edilmemesi sonucu düzenlenen rapora istinaden ait olduğu dönemler itibariyle yükümlü adına re’sen salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergilerinin terkini isteğiyle açılan davayı,davalı idarece karşıt inceleme yapılmadığı ve duruşma gününde bir kısım fatura fotokopilerinin ibraz edildiği gerekçesiyle kabul eden vergi mahkemesi kararının, Vergi Dairesince temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30/3.maddesinde defter ve belgelerinin inceleme elemanına ibraz edilmemesi takdir sebebi olarak sayılmış, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29.maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiyetabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, aynı kanunun indirimin belgelendirilmesine ilişkin 34.maddesinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergilerinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükmüne göre çalınmış da olsa defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dönem matrahının tespiti için takdire gidilmesinde bir usulsüzlük yoktur.
Diğer taraftan 3065 sayılı Yasanın yukarıda sözü edilen maddelerinde, katma değer vergilerinin indirim konusu yapılabilmeleri, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmeleri ve yasal defterlere işlenmiş olmaları şartına bağlandığından yükümlü tarafından bu şartlara uyulduğunun kanıtlanması gerekir.
Defter ve belgelerin çalınmış olması yasada öngörülen yükümlülükleri ortadan kaldırmıyacağından satın alınan mal ve hizmetlere ilişkin belgelerin satın alınan yerlerden yükümlüce temini ve ibrazı zorunludur. Vergi mahkemesince duruşma esnasında bir kısım fatura fotokopilerinin ibraz edildiği belirtilmekte ise de bu fatura fotokopilerinin satın alınan mal ve hizmetlerin cüzi bir kısmına tekabul ettiği görülmektedir.
Bu durumda vergi mahkemesince, öncelikle yükümlüye, emtia alışı yaptığı kişi ve kuruluşlardan ihtilaflı dönemlerle ilgili olarak ibraz edilenlerin dışında kalan belgelerin temini için müsait bir süre verilmesi, bunun sonucunda ibraz edilen belgelerin gerçekten alış yaptığı emtia ve hizmet nevilerine ait olup olmadığının bilirkişi incelemesi yolu ile araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kararda yazılı gerekçe ile açılan davanın kabulüne karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile tarhiyatın terkinine ilişkin Vergi mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Olayda, uyuşmazlığın ait olduğu döneme ait defter ve belgeler yükümlü şirket tarafından incelemeye ibraz edilmediğinden resen takdire gidilmesi yerindedir.
Yükümlüler ticari ilişkide bulundukları kişi ve firmaları bilmek durumunda olup, mal teslimi ve hizmet ifasına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına sahiptirler.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirket tarafından uyuşmazlığın ait olduğu yılda yaptığı mal veya hizmet alımlarına ilişkin bazı fatura fotokopileri ibraz edilmişse de, mahkemece bu belgelerde yer alan katma değer vergisi indirimleri dönemler itibarıyla hesaplanarak indirilen katma değer vergilerinin tamamını kapsayıp kapsamadığı hesaplanıp tutanakla saptanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan temyiz aşamasında verilen ek dilekçe ekinde de mahkemeye elden ibraz edilen fatura suretlerinin haricindeki eksik fatura suretlerinin ibraz edildiği belirtilmektedir.

Öte yandan dava dilekçesinde aynı yıla ilişkin olarak kesilen özel usulsüzlük cezasıda dava konusu yapılmasına karşın bu hususta mahkemece hüküm tesis edilmemiştir.
Bu durumda vergi mahkemesince, yükümlü şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen ve temyiz aşamasında verilen dilekçe ekinde sunulan fatura fotokopileri de dikkate alınarak eğer bunların dışında kalan belgeler var ise, ara kararıyla getirtilmek suretiyle katma değer vergisi indirimlerinin tesbit edilmesi ve yükümlünün ispat edemediği indirimlerin kabul edilmemesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçeyle cezalı tarhiyatın kaldırılmasında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile özel usulsüzlük cezası hakkında da karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 1995 yılına ait defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle ilgili dönem beyannamelerinde gösterilen katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek yükümlü şirket adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınması ve özel usulsüzlük cezası kesilmesinden doğmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde “resen vergi tarhı” tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, resen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinde sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. 3065 sayılı yasa ile katma değer vergisi indirimleri şekil şartlarına bağlanmış, böylece vergilemede belge düzeninin yerleştirilmesi amaçlanmıştır.
Olayda, uyuşmazlık dönemine ait defter ve belgelerin yükümlü şirketçe incelemeye ibraz edilmediği sabit olduğundan resen takdir nedeninin varlığının kabulü zorunludur.

Ancak defter ve belgelerin herhangi bir nedenle ibraz edilmemesi ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre emtia satın aldığı kişi ve kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcı gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunmaktadır.
Bu durumda ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisi indirim konusu yapılabilecek, aksi halde indirimler kabul edilmeyecektir.
Mahkemece duruşmadan önce yükümlü şirket tarafından uyuşmazlığın ait olduğu yılda mal ve hizmet alınan bir kısım şahıs ve şirkete ait fatura dip koçanlarının fotokopilerinin ibraz edildiği de belirtilerek cezalı tarhiyat terkin edilmiş ise de, söz konusu belgelerin indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin tamamına ilişkin olup olmadığı tutanakla saptanıp beyanları ile karşılaştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan yükümlü şirket tarafından temyiz aşamasında yapılan savunmadan sonra verilen ek dilekçe ekinde de bazı faturaların fotokopileri ibraz edilmiştir.
Katma değer vergisi indiriminin mükellefiyete bağlı bir hak olması nedeniyle bu belgelerin de indirimde dikkate alınması gerekmektedir.
Öte yandan dava dilekçesinde aynı yıl için kesilen özel usulsüzlük cezasınında dava konusu edildiği, ancak bu hususun mahkemece irdelenmediği ve bu konuda hüküm tesis edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında vergi mahkemesince temyiz aşamasında ibraz edilen fatura fotokopileri ile daha önce sunulan belgeler dikkate alınmak ve bu belgeler dışında kalanlar var ise verilecek ara kararı ile bunlar da getirtilmek suretiyle katma değer vergisi indirimlerinin saptanması ve yükümlünün ibraz edemediği indirimlerin kabul edilmemesi gerekirken mahkemece cezalı tarhiyatın terkin edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınmak suretiyle ve dava konusu olan özel usulsüzlük cezası hakkında da hüküm tesis edilerek yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına 11.1.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.