Danıştay Kararı 11. Daire 1997/3266 E. 1998/3399 K. 13.10.1998 T.

11. Daire         1997/3266 E.  ,  1998/3399 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/3266
Karar No: 1998/3399

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Ağaç Sanayii ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. …, Av. …
İstemin Özeti : Üretim desteği diye tanımlanan ve asıl amacı makina, mamul mal gibi mallara ihtiyacı olan firmaların bu ihtiyacını karşılamak üzere özel finans kurumları aracılığıyla işletilen sistemin bu amaç dışında dolaylı olarak yükümlünün finansman ihtiyacının karşılanması için kullanılmak suretiyle örtülü kazanç dağıttığı iddia edilerek, bu doğrultuda düzenlenen inceleme raporuna istinaden yükümlü şirket adına 1995 yılı Aralık dönemi için ağır kusur cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; inceleme raporundan, ortağı olan iki şirkete yapılan vadeli emtia satışlarında emsal satışlarına kıyasla vade farkı uygulamayarak finansman temini suretiyle örtülü kazanç dağıttığı ileri sürülen yükümlü şirket adına, yaptığı satışlarına yüzde 10 vade farkı uygulanmak suretiyle bulunan matrah farkı üzerinden tarhiyat yapıldığının görüldüğü, Kurumlar Vergisi Kanununun konuya ilişkin 17. maddesinin 1. fıkrası ile 213 sayılı Kanunun 30. ve 134. maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden, örtülü kazançtan söz edilebilmesi için inceleme elemanınca matrahının ne şekilde bulunduğu, emsaline göre göze çarpacak derecede düşük fiyat üzerinden satış yapıldığı hususlarının somut bir biçimde saptanması gerektiği, oysa olayda, inceleme sırasında, şirketin vadeli mal satışlarında yüzde 7-10 arasında değişen vade farkı uygulandığı, şirket ortağı olan firmalara yaptığı vadeli mal satışları nedeniyle vade farkı hesaplanmamak suretiyle söz konusu şirketlere örtülü yolla kazanç aktarılmış bulunduğu iddia edilmişse de, bu iddianın tek dayanağı olan inceleme tutanağının 8. maddesinde yer alan “şirket vadeli satışlarında yüzde 7-10 arasında değişen fiyat farkı uygulamaktadır.” biçimindeki soyut ifade dışında, gerek şirketin diğer satışları, gerekse emsal işletmelerin satışları üzerinde yeterli bir araştırma yapılmadığı, dolayısıyla yükümlü şirketin ortağı olan şirketlere düşük bedelle mal sattığı hususunun somut verilere dayandırılmadığı, kaldı ki, aynı tutanağın 5. maddesinde ise, ortaklara yapılan satışlarda faiz, vade farkı uygulanmamakla birlikte satılan malların fiyatının günün koşullarına ve ödeme şartlarına göre belirlendiği ifade edilmesine rağmen yapılan satışların bu ifade doğrultusunda da incelenerek ticari teamüllere uygun olup olmadığının değerlendirilmediğinin anlaşıldığı, öte yandan olayın ortada Hazinenin kaybı bulunup bulunmadığı açısından ve alıcı ortaklar nezdinde karşıt inceleme yapılmak suretiyle de irdelenmediği, bu durumda söz konusu hususlar araştırılmaksızın düzenlenen ve bu nedenle yetersiz olduğu tartışmasız olan inceleme raporuna dayalı olarak yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle ağır kusur cezalı katma değer vergisini kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, olayın murabaha-üretim desteği yöntemi açısından irdelenmesi gerektiği, bu yöntemle herhangi bir işletmenin ihtiyacı olan makina, techizat, mamül madde ve benzeri emtiaların peşin olarak özel finans kurumlarınca satın alındığını ve vadeli olarak kendilerine başvuran firmalara satıldığı, ancak bu sistemde asıl amacın, makina, mamul madde gibi mallara ihtiyacı olan firmaların bu ihtiyaçlarının karşılanması olduğu, ancak olayın ise, söz konusu sistemin gereği olarak yükümlü şirketin bir kısım özel finans kurumlarına kereste, tomruk gibi emtiayı peşin olarak sattığı, özel finans kurumunun ise aldığı bu malları yükümlü şirketin ortağı olan iki firmaya döviz üzerinden vadeli sattığı, söz konusu şirketlerin ise almış gözüktüğü bu malları tekrar yükümlü şirkete fatura ettiği, bu işlem ile de, aslında şirketin finans ihtiyacının karşılandığı, dolayısıyla ortağı olan şirketlerin düzenlediği mal satış faturalarında yer alan tutarların aslında bir mal alımını değil, gerçekte ortak olan şirketlerin, şirket adına özel finans kurumlarından aldığı kredi tutarlarını ifade ettiği, bu durumun özel finans kurumlarının döviz üzerinden vadeli mal sattığı ortak firmaların yüklenmesi gereken kur farkı faturalarının yükümlü firma adına düzenlenmesinden de anlaşıldığı, bu nedenle amacına aykırı şekilde kullanılan bu sistemle karşılıksız finansman temini hizmeti yapıldığı, dolayısıyla vadeli satışlarında uyguladığı yüzde 10 oranı dikkate alınarak ortaklara satış gösterilen mal satış tutarı üzerinden örtülü kazançla ilgili ilkeler dikkate alınarak yapılan tarhiyatta yasal isabetsizlik olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 13.10.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.