Danıştay Kararı 11. Daire 1997/2146 E. 1999/744 K. 18.02.1999 T.

11. Daire         1997/2146 E.  ,  1999/744 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1997/2146
Karar No: 1999/744

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar :
1) Göztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü – İSTANBUL
2) …

İstemin Özeti : Davacı imalatçı firmanın 1993 yılı Mayıs döneminde ihraç kaydıyla yapmış olduğu teslim bedelini, beyannamenin doğrudan ihracat satırına yazmak suretiyle söz konusu teslim bedeline isabet eden katma değer vergisinin haksız yere iade edilmesine neden olduğu görüşüyle yükümlü adına aynı döneme ilişkin olarak kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmıştır. … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda yükümlü şirketin ihraç kaydıyla teslimlerine ilişkin bedelin, beyannamenin doğrudan ihracatlara ilişkin 25. satırına yazmak suretiyle haksız yere vergi iadesinden yararlandığının anlaşıldığı gerekçesiyle tarhiyatın onanmasına, kaçakçılık cezasının ise matrah farkının bulunuş biçimi dikkate alınarak kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, tarhiyatın kaçakçılık cezalı olarak onanması gerektiği, yükümlü şirket tarafından ise haksız yere vergi iadesi alınmadığı ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : 1993/5 döneme ilişkin K.D.V. iadesini hammadde ve malzeme temin ettiği … A.Ş.nin vergi borçlarına maksuben ödenmesini isteyen yükümlünün bazı belgeleri ibraz etmediği gibi, K.D.V. beyannamesine teslim bedelinin fazla yazıldığı ve ihraç kaydıyla teslim bedellerinin ihracat bölümüne yazılmasının hatalı olduğu tespit edilmesi sonucu ikmalen yapılan kaçakçılık cezalı K.D.V. tarhiyatının kaldırılması istemiyle açılan davanın kısmen kabulüne, vergi aslının aynen, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi suretiyle tarhiyatın değişiklikle onanmasına karar veren Vergi Mahkemesi kararının taraflarca bozulması istenilmektedir.
Vergi Mahkemesince, ….. 24. satıra yazılan 1.480.745.172 lirayı oluşturan kalemler arasına bu miktarın fazla olarak … lira yazıldığı, ayrıca bu miktar beyannamenin 25. satırına yazılı ihracat istisnası miktarına dahil ettiği, dolayısıyla fazla iadeye sebep olduğu anlaşıldığından ikmalen tarhiyatta yasaya aykırılık görülmediğine karar verilmişse de; yükümlü şirket temyiz dilekçesinde, K.D.V. si beyannamelerine teslim bedelinin fazla yazılmadığını, ihraç kayıtlı teslim bedelinin de beyannamenin ihracat istisnası bölümüne yazılmadığını ve bu hususun vergi dairesine verdikleri beyannameden anlaşılacağını, hatalı tanzim edilmiş beyanname ve dolayısıyle fazla K.D.V. iadesinin söz konusu olmadığını ve bu hususları defter ve belgeleriyle ispat edebileceklerini iddia etmektedir.
Bu iddialar ve dosyadaki belgelerin incelenmesinden, Vergi Mahkemesi kararının yeterli bir araştırma ve incelemeye dayanmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, Vergi Mahkemesince olayla ilgili bir bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile noksan incelemeye dayalı Vergi Mahkemesi kararının bozulması, vergi dairesi temyiz isteminin ise reddi gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin ihraç kaydıyla yaptığı teslimlerini, beyannamenin doğrudan ihraçlara ilişkin satırında göstererek haksız yere katma değer vergisi iadesinden yararlandığı nedeniyle cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar ihraç kaydıyla yapılan teslimlere ilişkin katma değer vergisinin, 3065 sayılı Kanunu’nun 11. maddesinin 1/c bendi hükmü uyarınca öncelikle tecil-terkin işlemine tabi tutulup daha sonra iadesinin talep edilmesi gerekmekle birlikte, olayda ihraç kaydıyla yapılan teslim ve ihracatın aynı dönemde gerçekleştiği anlaşıldığından, söz konusu teslimler dolayısıyla yüklenilip indirimle giderilemeyen verginin aynı dönemde iade alınmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesinin temyiz isteminin reddi gerektiği, buna karşın yükümlü şirket temyiz isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden müstesna olduğu, aynı maddeninin 1/c bendinde de, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce bu suretle tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin olunacağı, ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken katma değer vergisinin, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin Mal ve Hizmet İhracatı başlıklı (c) bölümünde de, ihracatın usulüne uygun olarak gerçekleşmesi halinde, imalatçıların ihracatçıya ait gümrük çıkış beyannamesinin aslı veya noterden tasdikli örneği ile bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurulması üzerine tecil edilen verginin terkin olunacağı, terkin işleminden sonra imalatçının alacaklı olması halinde, bu miktarın bakanlıkça tespit edilecek usul ve esaslar çerçevesinde iade edileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin ihraç kaydıyla yaptığı teslimlerini doğrudan ihracat tutarına eklemek suretiyle tecil terkin işlemine tabi tutmayıp istisna kapsamında gösterilerek fazladan katma değer vergisi iadesine neden olduğundan bahisle cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarda yer alan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, ihraç kaydıyla yapılan teslimlere ilişkin katma değer vergisinin öncelikle tecil ve terkin işlemine tabi tutulması, daha sonra indirimle giderilmemesi halinde iadesinin talep edilmesi gerektiği sonucuna varılmakla birlikte, olayda ihraç kaydıyla yapılan teslim ve ihracat aynı dönemde gerçekleştiğinden, söz konusu teslimler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirimle giderilmemesi nedeniyle aynı dönemde iade olarak alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı şirkete haksız yere yapılmış bir iadeden söz edilemeyeceğinden, yapılan cezalı tarhiyatta yasal uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü şirket temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 18.2.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.