Danıştay Kararı 11. Daire 1996/7418 E. 1998/682 K. 26.02.1998 T.

11. Daire         1996/7418 E.  ,  1998/682 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/7418
Karar No : 1998/682

Temyiz İsteminde Bulunan : … İhracat ve İthalat A.Ş.
Vekili : Av… – Av. …
Karşı Taraf : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı
İstemin Özeti : Dava, davacı şirketin … Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden yönetim kurulu kararları uyarınca, üzerinde … Bankası …Şubesi’nin ipoteği bulunan taşınmazın satın alınması esnasında taşınmaz bedelinin bu ipotek karşılığı kısmı için teminat olarak düzenlenen borç senetleri ile yine satıcı firmanın İSKİ ve …’a olan borçları için teminat olarak tutulan senetler üzerine 6183 sayılı Kanunun 79.maddesi uyarınca satıcı şirketin vergi borçları nedeniyle uygulanan haczin kaldırılması talebiyle vergi dairesine yapılan başvurunun reddi üzerine tesis edilen olumsuz işlemin iptali istemiyle açılmıştır. ….Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin, … Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden … 1.Bölge, … Mahallesi’nde bulunan … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı, … Bankası … Şubesinin 4.350.000.000.-liralık ipoteği ve bütün yükümleri ile satın aldığının anlaşıldığı, alım-satıma taraf olan iki şirket arasında yapılan anlaşma ile de, söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin satıcı firma tarafından kaldırılması halinde, alıcı firmanın … Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 146.900.- Alman Markı ödeyeceği kararlaştırılarak, davacı şirket tarafından bu tutar kadar on adet senet düzenlediğinin görüldüğü, Türkiye … Bankası … Şubesi tarafından taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması amacı ile alıcı firma tarafından yapılacak bono ödemelerinin adı geçen şirket lehine bir ödeme sayılacağı hususu gözönüne alındığında, bu senetlerin teminat senedi olarak nitelendirileceğinde tartışma bulunmadığı anlaşıldığından 6183 sayılı Kanunun 79.maddesi uyarınca söz konusu senetler üzerine haciz uygulanmasının yasa hükmü olduğu, öte yandan dosyadaki belgelerden, … Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından davacı şirkete satılan taşınmaz bedelinin 1.800.000.- Alman Markı değerinde olduğu, bu bedelin 146.900.- Alman Markı dışında kalanının alıcı tarafından satıcıya ödendiği, 146.900.- Alman Markı değerinde senetlerin ise ödenmeyerek alıcının elinde bulunduğu anlaşıldığından, bu senetlerin söz konusu taşınmazın satış bedelinin bir unsuru olduğu ve satıcı şirkete ödeneceği sabit olduğundan uygulanan haciz işleminde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlü şirket; söz konusu senetlerin Borçlar Kanununu 149. maddesinde tanımlanan şartlı akit çerçevesinde düzenlediğini, söz konusu şartın gerçekleşmemesi (ipoteğin satıcı firmaca kaldırılmaması) nedeniyle bu borcun doğmadığını, bu nedenle teminat senedi niteliğindeki senetler üzerine uygulanan haczin yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, yükümlü şirketin satın aldığı gayrimenkulden dolayı verdiği borç senetlerine satıcı şirketin vergi borcu nedeniyle konulan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının, yükümlü şirket vekilince temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesinde vergi dairesinin amme borçlusunun hangi alacaklarına, ne şekilde haciz konulacağı açıklanmış, onu takibeden maddelerinde de haciz edilen alacakların ve menkul malların ne şekilde nakde çevrileceği belirtilmiştir.
Olayda davacı şirket tarafından amme borçlusu olan şirkete şarta bağlı olarak senet verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Bu şart yerine getirilmeden adına senet düzenlenen tarafından senet içeriği paranın tahsiline olanak yoktur.
Bu nedenle, tahsili kabil olmayan senetler üzerine haciz konularak, senet içeriği meblağın senet düzenleyenden tahsili girişiminde bulunulmasında yasal isabet bulunmadığından yükümlü şirket vekili temyiz isteminin kabulüne ve davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 688 ve 689. maddeleri uyarınca bono niteliğini yitirdiği sabit olan senetler üzerine 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca haciz uygulanması mümkün ise de 818 sayılı Borçlar Kanunun 149. maddesine uyan bir akit sonucu düzenlendiği tartışmasız bulunan senet içeriği borçların, geciktirici şart gerçekleşmemiş olduğundan tahakkuku mümkün olmadığından paraya çevrilemiyeceği somut gerçeği karşısında mahkeme kararının söz konusu gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz konusu, 6183 sayılı Kanunun 79.maddesi uyarınca yükümlü şirket yedinde bulunan borç senetleri üzerine uygulanan haciz işlemine karşı yasal süresinde yapılan itirazın reddi üzerine açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 73.maddesinde, “Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile, maaş, ücret, kira, vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen zabıt tanzimi suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken hakiki, hükmi şahıslara, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Borçlunun alacağı veya üçüncü şahıstaki bir malı haczedilip de üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın yerinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden evvel borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş yahut kusuru olmaksızın telef olmuş veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise keyfiyeti, haczin kendisine tebliğinden 7 gün içinde tahsil dairesine yazılı beyanla bildirmeye mecburdur. Bildirmediği takdirde mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur…….. Menkul malların aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde değeri ödenir.” hükmü yer almıştır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 688.maddesinde, bono veya emre muharrer senetlerin unsurları yedi bent halinde sayılmış, 2.bendinde ise, bononun, “Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini” ihtiva etmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Kanunun “Noksanlıklar” başlıklı 689.maddesinin 1.fıkrasında “Aşağıdaki fıkralarda yazılı haller mahfuz kalmak üzere, bundan önceki maddede (688.madde) gösterilen unsurların birini ihtiva etmeyen bir senet bono sayılmaz.” denmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun, “Borçların Nev’ileri” başlıklıklı Dördüncü Bap’ın, şarta bağlı borçların anlatıldığı ikinci fasılla ilgili kısımda yer alan 149.maddesinde, ” Bir akdin mevzuunu teşkil eden borcun mevcudiyeti, meşkuk bir hadisenin tahakkukuna talik edilmiş ise o akit şarta bağlı akit olur. İki taraf hilafına kast etmedikleri halde şarta bağlı akit, ancak şartın tahakkuk anından itibaren hüküm ifade eder.” hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı … İhracat ve İthalat A.Ş.’nin … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş’nden 1.800.000.-Alman Markı karşılığında bir taşınmaz aldığı, ancak bu taşınmaz üzerine, … Bankası …Şubesi’nce konulan 4.350.000.000.-liralık ipotek ile İSKİ ve …’a olan borçlar karşılığı olarak 1.800.000.-Alman Markı toplam bedelin 146.900.-Alman Markı tutarındaki kısmı için düzenlenen senetlerin, alıcı olan davacı firma yedinde tutulduğu ve her iki şirketin (alıcı ve satıcı) yönetim kurulları tarafından satıcı firmaca ipoteğin kaldırılması ve İSKİ ile …’a olan borçların ödenmesi halinde bu senet içeriği tutarın (146.900.-Alman Markı) satıcı firmaya ödeneceğinin karara bağlandığı, bu arada satıcı firmanın ödenmeyen vergi borçları nedeniyle hakkında hacze gidildiği ve … İhracat ve İthalat A.Ş.’nin … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ipoteğin kaldırılması ve borçların ödenmesi karşılığı ödeme şartına bağlansa dahi bir borç niteliğinde olduğu, dolayısıyla aynı tutarın satıcı … Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş’den alacaklı bulunduğu tutarı içeren senetler üzerine 6183 sayılı Kanunun 79.maddesi uyarınca haciz konulduğu, senetleri yedinde tutan davacı … İhracat ve İthalat A.Ş.’nin ise yine aynı Kanun maddesinin kendisine tanıdığı hakkı kullanmak suretiyle vergi dairesine 7 gün içinde “borcunun olmadığı” iddiasıyla itiraz ettiği, vergi dairesi tarafından ise, bu itirazın, söz konusu senetlerin satıcı firmanın taahhüt ettiği şartların yerine getirilmesi halinde işleme girecek bir teminat senedi olduğu ve sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle de borç söz konusu olmadığı şeklindeki itirazın 213 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı hükmü uyarınca reddedilmesi üzerine yasal süresi içinde haciz işleminin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü, alıcı ve satıcı firmalar arasında düzenlenen ve hacze konu senetlerin niteliğinin saptanarak, bu senetler üzerine 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca haciz konulup konulamayacağı, eğer haciz uygulanabilirse senet içeriği tutarların paraya çevrilip çevrilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Senetlerin niteliğine ilişkin olarak dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesinden, sözkonusu senetlerin alıcı ve satıcı sıfatlarına sahip iki firmanın yönetim kurullarınca alım-satım işlemi esnasında taşınmaz üzerine … Bankası …Şubesi tarafından konulan ipoteğin kaldırılması ile İSKİ ve …’a olan borçların ödenmesi karşılığında düzenlendiği ve söz konusu senetler üzerine “teminat içindir, tahsil edilemez” şerhinin düşüldüğü anlaşılmış olup, bu husus taraflar arasında ihtilafsızdır.
Bu durumda, Türk Ticaret Kanununun, bononun niteliğine ilişkin yedi şartın belirlendiği 688. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Bononun, kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ihtiva etmesi” şartının ihlal edildiği, dolayısıyla söz konusu senetlerin, aynı Kanunun 689. maddesinde yer alan hüküm uyarınca bono niteliğini kaybettiği ve sadece alıcı ve satıcı sıfatına sahip tarafları (… İhracat ve İthalat A.Ş. ile … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.) ilgilendiren bir adi senet niteliğinde olduğu tartışmasızdır.
O halde, bu senetler, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesinde belirtilen cirosu kabil olmayan bir senet niteliğini taşıdığından söz konusu senetler üzerine anılan Kanun maddesi uyarınca haciz uygulanabileceğinde kuşku bulunmamaktadır.
Ancak, söz konusu taşınmaz yönünden alım-satım ilişkisinde bulunan şirketler arasında yönetim kurullarınca bu satıma ilişkin olarak alınan kararlar, Borçlar Kanununun yukarıda belirtilen 149. maddesi çerçevesinde irdelendiğinde; bu senetlerin içerdiği tutarların alıcı firma tarafından, satıcı firmaya sadece taşınmaz üzerinde … Bankası …Şubesi’nce konulan ipoteğin satıcı firma tarafından kaldırılması ve İSKİ ile …’a olan borçların ödenmesi şeklinde, ödemenin ileride gerçekleşmesi olası bir koşula bağlanarak doktrinde söylendiği biçimiyle de, tarafların koymuş oldukları kayıtla hukuki işlemin sonuç doğurmasını, gelecekte gerçekleşmesi süpheli bir olguya, geçiktirici şarta bağlayan bir sözleşme niteliğinde olduğu görülmektedir. O halde, ipotek karşılığı düzenlenen senetlerin içerdiği tutarların ödenmesi gereken bir aşamaya gelmesi, Borçlar Kanununun 149. maddesinin anlatımıyla da tahakkuk etmesi, ancak, yukarda belirtilen geçiktirici şartın gerçekleşmesine, olayda ise, satıcı firma olan … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nce taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ile İSKİ ve …’a olan borçların ödenmesi koşullarına bağlı olduğu tartışmasızdır. Başka bir anlatımla, şart gerçekleşmeyince (satıcı firma tarafından ipotek kaldırılmazsa ve İSKİ ile …’a olan borçlar ödenmezse) alıcı firma olan … İhracat ve İthalat A.Ş.’ce … Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ödeme yapılmayacağı açıktır.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, satıcı firma tarafından ipoteğin kaldırıldığına ve İSKİ ile …’a olan borçların ödendiğine dair herhangi bir bulgu ve iddiaya rastlanılmadığından, senet karşılığı alacağın tahakkuk etmediği sonucuna ulaşıldığı, bu durumda, tahakkuk etmeyen bir alacağı içeren senetler üzerine 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca haciz uygulanması mümkün olsa da, idarece söz konusu senetlerin içerdiği tutarların paraya çevrilmesi Borçlar Kanunun 149. maddesi hükmü karşısında fiilen mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına, … lira karar harcının yükümlü şirketten alınmasına 26.2.1998 gününde gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

(X) AYRIŞIK OY : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar karşısında mahkeme kararının aynı gerekçe ve nedenlerle onanması gerektiği görüşüyle karara gerekçe yönünden katılmıyoruz.