Danıştay Kararı 11. Daire 1996/6857 E. 1998/527 K. 12.02.1998 T.

11. Daire         1996/6857 E.  ,  1998/527 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/6857
Karar No : 1998/527

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf :…Sıhhat Kaynak Suları Pazarlama ve Tic.Ltd.Şti.
İstemin Özeti : 2.8.1994 tarihinde tescil edilerek işe başlamasına karşın Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanma Mecburiyeti Hakkındaki 3100 sayılı Kanunla ilgili yayımlanan 36 seri nolu Genel Tebliğin 2/a maddesinde yer alan 30 günlük süreyi geçirdikten sonra 15.9.1994 tarihinde bildirimde bulunan yükümlü şirket adına 20 seri nolu Genel Tebliğde yer alan fiil nedeniyle 3100 sayılı Kanunun mükerrer 8.maddesinin 2 fıkrası hükmü uyarınca beş kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilmiştir. ….Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile; Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 44 seri nolu Genel Tebliğ ile perakende ticaretle uğraşan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tüccarların, 1.1.1993 tarihinden itibaren 213 sayılı Kanunun 232.maddesinin 1.fıkrasında sayılanlar dışındakilere, bedeli 1.000.000.-lirayı aşmayan satışlarının bulunması halinde ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetinin getirildiği olayda, yükümlü şirketin 2.8.1994 tarihinde işe başlamasına rağmen 15.9.1994 tarihinde bildirimde bulunması nedeniyle 30 günlük sürenin aşıldığı iddia edilerek usulsüzlük cezası kesildiğinin anlaşıldığı, dosyadaki belgelerden yükümlü şirket tarafından söz konusu tarihlerde yapılmış bir satışın olmadığı, idare tarafından da bu yönde yapılmış bir tespitin bulunmadığının görüldüğü gerekçesiyle usulsüzlük cezasını kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü uyuşmazlığın, 44 nolu tebliğ çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini, işe yeni başlayan bir mükellefle ilgili olması nedeniyle 36 seri nolu Tebliğe göre çözümlenmesi gerektiği, bu durumda 30 günlük yasal süre içinde bildirimde bulunmayan mükellef adına 36 ve 20 seri nolu Tebliğler ile 3100 sayılı Kanunun mükerrer 8.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kesilen usulsüzlük cezasında isabetsizlik bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, 3100 Sayılı Yasanın mükerrer 8/2 maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının iptali istemiyle açılmış, vergi mahkemesince anılan Yasayla ilgili 44 Seri Nolu Genel Tebliğ hükümlerine göre perakende ticaretle uğraşan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tüccarların 1.1.1993 tarihinden itibaren 213 Sayılı Yasanın 232. maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar dışındakilere bedeli 1.000.000,- lirayı aşmayan satışlarının bulunması halinde ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetlerinin doğduğu, olayda ise yükümlü şirketin işe başladığı (2.8.1994) tarih ile bildirimde bulunduğu (15.9.1994) tarih arasında geçen süre içerisinde satış yaptığı yolunda idarenin herhangibir tespitinin bulunmaması nedeniyle kesilen cezada yasal isabet görülmediği gerekçesiyle cezanın iptaline karar verilmiş, davalı idarece karar temyiz edilmiştir.
20 Seri Nolu Genel Tebliğin 2/d maddesinde alınan cihazların süresinde vergi dairesine kayıt ettirilip, ödeme kaydedici cihazlara ait levhanın alınmaması veya asılmaması halinde usulsüzlük cezası kesileceği, 36 Seri Nolu Genel Tebliğin 2/a maddesinde 1.1.1992 tarihinden itibaren yeni işe başlıyan yükümlülerde işe başlama tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinin başlayacağı; 27 Seri Nolu Genel Tebliğin “ödeme kaydedici cihazlara ilişkin Kayıt ve Tasdik işlemleri” başlığını taşıyan I. bölümünde yükümlülerin aldıkları cihazları alış faturasının düzenlendiği tarihten (fatura tarihi dahil) itibaren onbeş gün içerisinde bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçeyle bildirerek kayıt ettirecekleri, ayrıca kayıt işlemi ile birlikte her bir cihaz için ayrı ayrı olmak üzere “ödeme kaydedici cihazlara ait levha”yı söz konusu süre içerisinde vergi dairelerinden alarak işyerlerinde devamlı surette görülebilecek bir yere asacakları, cihazın alındığı tarih itibariyle kullanma mecburiyetinin başlamasına onbeş günden daha az bir sürenin bulunması halinde, yükümlülerin söz konusu onbeş günün sonunu beklemeyerek ve mecburiyetleri başlamadan önce yukarıda açıklandığı şekilde kayıtlarını yaptırıp cihazlara ait levhalarını alacakları belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden davacının 2.8.1994 tarihinde işe başladığı, 25.8.1994 tarihinde aldığı cihazı vergi dairesine 15.9.1994 tarihinde bildirdiği anlaşıldığından bildirimin cihaz kullanma mecburiyetinin başladığı 2.9.1994 tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle 3100 sayılı Yasanın mükerrer 8/2 ve 20 Seri Nolu Genel Tebliğin 2/d maddeleri uyarınca usulsüzlük cezası kesilmesinde mevzuata aykırılık görülmemiştir. Diğer taraftan uyuşmazlığın geç bildirimde bulunmaktan kaynaklanmış olması nedeniyle 44 Seri Nolu Genel Tebliğin olayda uygulanması söz konusu değildir.
Açıklanan nedenlerle davalı idare temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Olayın 36 seri nolu Tebliğ hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği tartışmasız olup, bu durumda 30 günlük süreyi aştığı kesin olan yükümlü hakkında 20 seri nolu Genel Tebliğin 2/d maddesi uyarınca usulsüzlük cezası kesilmesi yerinde ise de yeni işe başlayan yükümlü şirketin vergiye tabi bir işleminin olduğu yönünde saptama bulunmadığından kararın sonucu itibarıyla onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz konusu; yeni işe başlayan mükellefin ödeme kaydedici cihaz kullanma bildirimini 30 günlük yasal süreyi aştıktan sonra yapması nedeniyle 3100 sayılı Kanun gereğince kesilen usulsüzlük cezasını kaldıran mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun mükerrer 8. maddesinin 2. fıkrasında, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayan, üretici veya ithalatçı kuruluşlar, bunların satış, bakım-onarım servislerinde görevli elemanları ile ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti bulunan mükellefler hakkında; her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere, Vergi Usul Kanununa bağlı, Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvelde yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katının uygulanacağının hükme bağlandığı, anılan maddede verilen yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca yürürlüğe konulan ve maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla ilgili 20 Seri Nolu Genel Tebliğin 2/d maddesinde ise, alınan cihazların süresinde vergi dairesine kayıt ettirilip ödeme kaydedici cihazlara ait levhanın alınmaması veya asılmaması halinde, Vergi Usul Kanununa bağlı “Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel”de yazılı birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katı oranında usulsüzlük cezası kesilmesi hususu kurala bağlanmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanuna dayanılarak çıkarılan 36 seri nolu Genel Tebliğ’in “Yeni İşe Başlayan ve Sonradan Mecburiyet Kapsamına Giren Mükelleflerde Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma Mecburiyeti” başlıklı 2.fıkrasının (b) bendinde, 1.1.1992 tarihinden itibaren faaliyete geçecek adi ortaklıklarda ve şahıs şirketlerinde, iş yerinin açıldığı tarihten itibaren ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinin 30 gün içinde başlayacağının belirtildiği, 44 seri nolu Genel Tebliğin 3.fıkrasında, perakende ticaretle uğraşan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tüccarların, 1.1.1993 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanununun 232.maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar dışında kalanlara yapılan ve bedeli 1.000.000.-liranın (1.000.000.-lira dahil) altında bulunan mal veya hizmet satışlarını fatura istenmemesi halinde ödeme kaydedici cihazları kullanmak suretiyle belgelendirecekleri hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer alan tebliğlerin, “bildirimde 30 günlük süre başlangıcı”, yönünden irdelenmesi sonucunda, 36 seri nolu Genel Tebliğ’de işe başlama tarihinden, 44 seri nolu Tebliğ’de ise daha önceden işe başlanılmakla birlikte 1.000.000.-lirayı aşmayan satışta bulunulması halinde böyle bir satışın ilk kez yapıldığı tarihten itibaren başladığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki belgelerden ise 2.8.1994 tarihinde mükellefiyetini tescil ettirerek işe ilk kez başlayan yükümlü şirketin ödeme kaydedici cihaz kullanma bildirimini 15.9.1994 kayıt nolu dilekçesi ile idareye bildirdiği anlaşılmış olup, bu konuda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı görülmüştür.
Bu nedenle olayın 44 seri nolu Tebliğ’in ilgili hükmü değil, 36 seri nolu Genel Tebliğ’in 2.fıkrasının (b) bendinde yer alan hüküm çerçevesinde irdelenmesi gerektiği tartışmasız olup, bu durumda yükümlü şirketin işe başlama tarihinden itibaren 30 gün içinde vergi dairesine başvurmadığı tartışmasız bulunduğundan bu fiilin 20 seri nolu Genel Tebliğ’de sayılan usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren fiiller arasında bulunduğu kesindir.
Ancak dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, yükümlü şirketin her ne kadar yukarıda belirtilen Tebliğlerde yer alan süreyi aştıktan sonra bildirimde bulunduğu açık ise de, kuruluşunun tescil ettirildiği 2.8.1994 tarihinden idareye başvurduğu 15.9.1994 tarihe kadar katma değer vergisine tabi bir işlemi bulunmadığı tartışmasız olan yükümlü hakkında bu hususun aksini kanıtlayıcı idarece yapılmış herhangi bir saptama olmadan kesilen cezada yasal isabet görülmediğinden cezayı kaldıran mahkeme kararı bu yönüyle yerinde bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 12.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.