Danıştay Kararı 11. Daire 1996/6855 E. 1998/622 K. 19.02.1998 T.

11. Daire         1996/6855 E.  ,  1998/622 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/6855
Karar No : 1998/622

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Finansal Kiralama A.Ş.
Vekili : Av. … – Av. …
İstemin Özeti : Finansal kiralama faaliyeti ile uğraşan yükümlü şirketin 1990 ve 1992 yıllarının değişik aylarında satın alıp aktifine kaydettiği araçlar nedeniyle 3065 sayılı Kanunun 31.maddesinin 1.bendi hükmü çerçevesinde indirime konu ettiği katma değer vergilerinin, araçların 1993 yılının değişik aylarında yanması üzerine hurda olarak satılanlar için satış tutarına oransal olarak denk düşen kısmı hariç tutulmak, satılmayanlar için ise yangın tarihine kadar yapılan indirimlerin gözönünde bulundurulmak suretiyle 3065 sayılı Kanunun 30.maddesinin (c) bendi uyarınca kabul edilmemesi sonucu beyannamelerinin yeniden düzenlenmesi üzerine 1993 yılı Temmuz, Ekim-Aralık dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhedilmiştir. ….Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile; 3065 sayılı Kanunun olay tarihinde yürürlükte bulunan “Amortismana tabi iktisadi kıymetlere ait indirim” başlıklı 31.maddesinin 1.fıkrasında, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin katma değer vergisinin, bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminden itibaren üç yıl içinde ve üç eşit miktarda indirim konusu yapılacağının hüküm altına alındığı, aynı Kanunun “İndirilemeyen katma değer vergisi” başlıklı 30.maddesinin (c) bendinde ise, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağının belirtildiği, olayda yükümlü şirketin indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin, zayi olan ticari emtiaya ait olmayıp amortismana tabi iktisadi kıymetlere ait olduğunda tartışma bulunmadığı, çünkü yanan araçların 213 sayılı Kanunun 313.maddesinde yer alan, işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle, aynı Kanunun 269.maddesindeki, gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin amortismanın konusunu teşkil edeceği hükmü uyarınca amortismanın konusuna giren iktisadi kıymetler olduğunda tartışma bulunmadığı, bu niteliğe sahip araçların ise 3065 sayılı Kanunun 30.maddesinin (c) bendinde sözü edilen ticari mal kapsamında kabul edilemeyeceği, dolayısıyla ticari mallar için ödenen katma değer vergisinin tümünün aynı yıl içinde indirim konusu yapılması mümkün olmasına karşın ticari mallar için amortisman ayrılmasının söz konusu olmadığı, bu durumda, yükümlü şirketin yanan araçlarını şirketin ticari malıymış gibi kabul edip şirket adına, 3065 sayılı Kanunun 30.maddesinin (c) bendi dayanak gösterilmek suretiyle yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle kaçakçılık cezalı katma değer vergisini terkin etmiştir. Vergi dairesi başkanlığı, inceleme raporuna dayanılarak ve zayi olan mallar konusunda Danıştay Yedinci Dairesinin E:1990/3043, K:1991/1334 sayılı kararına göre yapılan tarhiyatta isabetsizlik olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : 3065 sayılı Kanunun 30/c maddesi, katma değer vergisinin yansıtılabilme özelliği ve verginin nihai tüketici üzerinde kalması mantığı üzerine kurulmuş olup, 3065 sayılı Kanunun 31.maddesinde ise yasa koyucu aslında nihai tüketici olan (salt bu tür işletmeleri ve yatırım türlerini özendirmek amacıyla) bu işletmelere bir düzenleme getirip üç yılda ve üç eşit miktarda da olsa bir teşvik amacı gütmüştür.
Dolayısıyla yasa koyucunun salt faaliyetin özelliği nedeniyle teşvik etmek amacıyla nihai tüketici konumunda olsa dahi sağladığı bu indirim hakkını, nihai tüketici olmayan türdeki üretim aşamasına getirdiği 30/(c) maddesini somut olaya uygulamak yasa koyucunun öngörmediği bir sonuca yol açar ki, böyle bir durum 31.maddenin ruhuna da aykırı düşer.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17.maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 19.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.