Danıştay Kararı 11. Daire 1996/683 E. 1996/1549 K. 10.04.1996 T.

11. Daire         1996/683 E.  ,  1996/1549 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/683
Karar No : 1996/1549

Temyiz İsteminde Bulunan : Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf : ….
İstemin Özeti : Yükümlü şirketin taahhüt ederek tamamladığı iş nedeniyle yüklendiği katma değer vergisinin, şirketin Türkiye’yi terk etmesi nedeniyle mahsup imkanını kullanamadığından iadesi istemiyle Maliye Bakanlığına yaptığı düzeltme ve şikayet başvurusu reddedilmiştir. …. Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 3065 sayılı Kanunun 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 29. Maddesinde ise, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebileceklerinin hükme bağlandığı, katma değer vergisinde vergi indirimi mükellefiyete bağlı bir hak ve görev olduğundan ülkeyi terk eden mükelleflerin son beyannamelerindeki sonraki dönemlere devreden ve indirim yoluyla iadesi mümkün olmayan katma değer vergisini almaları gerektiği, aksi takdirde bu verginin yükümlünün üzerinde kalması durumunun söz konusu olacağı, bunun da vergi adaleti ve katma değer vergisinin yansıtılabilirliği ilkesiyle bağdaştırılamayacağı gerekçesiyle söz konusu verginin yükümlü şirkete iadesine karar vermiştir. Davalı idarece, 3065 sayılı Kanunun 32. maddesinde sayılan işlemler ile temel gıda maddesi teslimleri ile ilgili olmayan faaliyetlere ilişkin olarak yüklenilen ve indirimle giderilemeyen katma değer vergisinin iadesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık konusu olayda taahhüt ettiği işi tamamlayarak Türkiye’yi terk eden şirketin katma değer vergisini mahsup edememesi nedeniyle iadesi talebiyle vaki müracaatının reddine dair işlemin iptali talebiyle açtığı davanın kabulü ile verginin ret ve iadesi yolundaki Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1.maddesi hükmüne göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai,zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatı katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.
Bu faaliyetlere ilişkin olarak satın alınan mal ve hizmetlere ödenen katma değer vergisi, Kanununun 29.maddesi kapsamında indirilmektedir. İndirimin fazla olması halinde aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği aynı maddede belirtilmiştir.
Diğer taraftan Katma Değer Vergisi Kanununda iade hakkı doğuran işlemler, Kanunun 32.maddesinde sayılan istisnalar ile değişik 29/2.maddesinde yer alan temel gıda maddelerine ait işlemler olup bu işlemler nedeniyle yüklenilen vergiler indirim konusu yapılmakta, indirilemeyen kısım mükelleflere iade edilmektedir.
Ancak, faaliyetin sona ermesi halinde bu verginin mükelleflere iade edileceğine dair kanunda bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu durumda, faaliyetini sona erdiren davacı şirket için mahsup imkanı kalmayan katma değer vergisinin iadesine yasal imkan bulunmadığından, idarece yapılan işlemde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile red ve iade yolundaki Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Uyuşmazlık, işi terk eden mükellefin son katma değer vergisi beyannamesindeki devreden verginin iadesinin mümkün olup olmadığına ilişkindir.
3065 sayılı Kanunun 29. ve 32. maddeleri uyarınca, iade konusu ancak istisnalar ile temel gıda maddesine ait işlemlere tanınmıştır. Bu maddelerden de açıkca anlaşıldığı üzere, faaliyetin sona ermesi halinde devreden verginin mükelleflere iade edileceği hususunda kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu durumda, faaliyeti sona eren mükellefin, son katma değer vergisi beyannamesindeki devreden verginin iadesine Kanunun 29. ve 32. Maddesi hükümlerine göre yasal olarak imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, bir vergilendirme döneminde indirilecek vergi toplamının, hesaplanan vergi toplamından fazla olması halinde aradaki farkın, sonraki dönemlere devrolunması öngörülerek, nisbeti indirilen temel gıda maddeleriyle ilgili olan dışında bu farkın iade edilemeyeceği belirtilmiş, aynı Kanunun 32. maddesinde ise, bu kanunun 11, 13, 14, 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak vergiden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde ise indirilemeyen verginin, Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükümlere göre, katma değer vergisinde iade konusu kanunun 32. maddesinde düzenlenmiş ve vergiden müstesna işlemlere özgülenmiştir.
Bu durumda, kanunda açıkça anılan durumlar dışında iade değil, indirim yöntemi benimsenerek, sistem buna göre oluşturulduğundan, 29. ve 32. Maddelerin kapsamadığı durumlarda verginin iade edilmesine imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne… Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 10.4.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.