Danıştay Kararı 11. Daire 1996/6510 E. 1997/4061 K. 14.11.1997 T.

11. Daire         1996/6510 E.  ,  1997/4061 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/6510
Karar No : 1997/4061

Temyiz İsteminde Bulunan : …Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Ayakkabı ve çanta ticareti ile uğraşan yükümlünün 1994 yılında bir kısım mal teslim bedelini kayıt ve beyan dışı bıraktığı belirtilerek, inceleme raporuna istinaden yeniden düzenlenen beyannameler sonucunda 1995/Şubat dönemi için kusur cezalı katma değer vergisi tarhedilmiştir. ….Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Yasanın 35.maddesinde, takdir komisyonu kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re’sen takdiri gerektiren inceleme raporunun bir örneğinin ihbarnameye ekleneceği hükmünün yer aldığı, böylece mükelleflerin tarhiyatın gerekçesi hakkında bilgi sahibi olacakları, takdir komisyonu kararı veya inceleme raporunun ihbarnameye eklenmemesinin esasa müessir bir şekil hatası olduğu, olayda tarhiyatın dayanağını oluşturan vergi inceleme raporunun ihbarnameye eklenmemesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle tarhedilen katma değer vergisi ile kesilen kusur cezasını terkin etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, inceleme raporunun ihbarnameye eklenmemesinin ihbarnameyi hükümsüz kılmayacağını, inceleme raporunun ihbarname ekinde tebliğ edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : Uyuşmazlık; Şubat 1995 dönemine ilişkin iklamen salınan kusur cezalı katma değer vergisini terkin eden vergi mahkemesi kararının bozulması isteğinden ibarettir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 35 inci maddesinin son fıkrasında “Takdir komisyonu kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re’sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer sureti ihbarnameye eklenir.”, 108 inci maddede “Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmezler; yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.” Hükümleri yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; yükümlü adına inceleme raporuna istinaden ikmalen tarh edilen kusur cezalı katma değer vergisinin, ihbarname ekinde, vergi ve cezanın dayanağını teşkil eden vergi inceleme raporunun da mükellefe anılan Kanunun amir hükmüne aykırı davranmak suretiyle tebliğ edilmediği gerekçesiyle vergi ve ceza ihbarnamesinin hükümsüz sayılmasına karar verilerek tarhiyatın terkin edildiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 35 inci maddesinde yer alan takdir komisyonu kararı ve inceleme raporunun birer sureti ihbarnameye eklenir şeklindeki amir hükmü herhalükarda bu belgelerin mükellefe tebliğ edilmek mecburiyetinin bulunduğu anlamına gelmektedir. Sadece bu belgelerin ihbarnameye eklenmemiş olması anılan Kanunun 108 inci maddesi uyarınca tebliğ edilen ihbarnameyi hükümsüz kılmaz. Vergi Dairesi, bu belgeleri ihbarname ekinde tebliğ etmediği gibi istendiği halde mükellefe vermemesi halinde idare aleyhine yeni hukuki ihtilaflara yol açar. İhbarname ekinde takdir komisyonu kararı ve inceleme raporunun eklenmemiş olması yükümlünün dava açmasına engel teşkil etmediği gibi dava dilekçesinde yeterli savunmayı yapmak için gerekli bilgi noksanına da yol açmaz. Çünkü; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20 nci maddesi uyarınca resen araştırma prensibi kabul edilmiştir. Mükellef belgelerin getirtilip incelenmesini mahkemeden isteyebileceği gibi kendiside dava dosyanın inceleyerek varsa savunmasındaki noksanını tamamlayacaktır. Dava açıldıktan sonra takdir komisyonu kararı ve inceleme raporu incelendikten sonra tarhiyatın terkini yolunda ileri sürülecek yeni iddialar, ilk dava dilekçesinde tarhiyatın terkini istenmiş bulunduğundan iddia ve savunmanın genişletilmemesi kuralına aykırı değildir.
Sadece ihbarnameye, takdir kararı ve inceleme raporunun eklenmemiş olması ihbarnamenin hükümsüz sayılması sonucunu doğurmaz. Mahkemece işin esasının incelenmesi zorunludur.
Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabul edilerek, temyiz konusu vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, ….Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına 14.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.