Danıştay Kararı 11. Daire 1996/6402 E. 1997/4172 K. 20.11.1997 T.

11. Daire         1996/6402 E.  ,  1997/4172 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/6402
Karar No : 1997/4172

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Paz. ve Tic. Ltd. Şti.
İstemin Özeti : Yükümlü şirketin işletmesinde kullanmakta olduğu ödeme kaydedici cihaza ait levhanın işyerinde bulundurulmadığının tespiti üzerine 3100 sayılı Kanun hükmü uyarınca usulsüzlük cezası kesilmiştir. …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda tespit tutanağını imzalayan kişinin kimliği ve şirketi temsile yetkili olup olmadığı belirtilmediği gibi levhanın asılı olmaması veya işyerinde bulundurulmaması fiilinin cezayı gerektirdiği yolunda yasada bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle usulsüzlük cezası kaldırılmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, 3100 sayılı Kanun ve bu Kanunun verdiği yetkiye istinaden yürürlüğe konulan 20 sıra Nolu Tebliğ hükmü uyarınca kesilen cezanın yerinde olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, 3100 sayılı Yasanın mükerrer 8.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının iptali istemiyle açılmış, vergi mahkemesince 29.11.1994 günlü,581573 sayılı tutanak ile ödeme kaydedici cihaza ilişkin levhanın işyerinde asılı olmadığı, bulundurulmadığı, cihazın onarım sırasında serviste kaldığı hususlarının tespit edildiği,ancak tutanağı imzalayan kişinin kim olduğu,şirketi hangi sıfatla temsil ettiği yönünde herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi nedeniyle tutanağın 213 sayılı Yasanın 131. maddesine uygun görülmediği, yetkisiz şahsın beyanının davacı şirketi bağlayıcı olmadığı, levhanın asılı olmaması fiili için kesilmesi gereken cezanın usul Yasasının diğer bir maddesiyle düzenlenmiş olması nedeniyle 3100 sayılı Yasanın anılan maddesi uyarınca ceza kesilemeyeceği gerekçesiyle cezanın iptaline karar verilmiş,karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
3100 sayılı Yasanın mükerrer 8/2 maddesinde; “Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayan,üretici veya ithalatçı kuruluşlar,bunların satış,bakım-onarım servislerinde görevli elemanları ile ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti bulunan mükellefler hakkında; herbir tespit için ayrı ayrı olmak üzere,Vergi Usul Kanununa bağlı Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvelde yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katı uygulanır” kuralı yer almaktadır.
3100 sayılı Yasayla ilgili 20 seri nolu Genel Tebliğin (d) bendinin ilk fıkrasında alınan cihazların süresinde vergi dairesine kayıt ettirilip,ödeme kaydedici cihazlara ait levhanın alınmaması veya asılmamasının usulsüzlük cezasını gerektiren fiillerden olduğu belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden yükümlünün işyerinde 29.11.1994 tarihinde düzenlenen tutanakla ödeme kaydedici cihaza ait levhanın asıl olmadığının tespit edildiği anlaşıldığından yukarıda anılan yasa ve tebliğ hükümlerine daanılarak yükümlü adına usulsüzlük cezası kesilmesinde mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Davacının dava dilekçesinde işyerini 20.11.1994 gününde bir akrabasına bıraktığını belirtmesi karşısında aynı gün düzenlenen tutanağı imzalayan akrabasının 213 sayılı Yasanın 131.maddesinde sözü edilen “yetkili adam” olmadığından söz edilemeyeceği açık olduğu gibi,3100 sayılı Yasanın özel bir yasa olması nedeniyle mahkemenin olayda 213 sayılı Yasa kurallarının uygulanması gerektiği yolundaki gerekçesine katılmak da mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davalı idare temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : İşyerinde yapılan denetimde ödeme kaydedici cihaza ilişkin levhayı asmadığı saptanan yükümlü şirket adına 3100 sayılı Kanunun Mükerrer 8/2. maddesi hükmü ile 20 seri Nolu Genel Tebliğ uyarınca kesilen usulsüzlük cezasında isabetsizlik bulunmadığından, usulsüzlük cezasının kaldırılması yolunda vergi mahkemesince verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, kullanılmakta olan ödeme kaydedici cihaza ait levhanın işyerinde bulundurulmadığının (asılı olmadığının) tespiti üzerine 3100 sayılı Kanun hükmü uyarınca kesilen usulsüzlük cezasından doğmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Yoklama Fişi” başlıklı 131. maddesinde, yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan yoklama fişine geçirileceği, bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha olarak tanzim olunacağı, bulunursa nezdinde yoklama yapılana veya yetkili adamına imza ettirileceği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Olayda, ödeme kaydedici cihaz levhasının işyerinde bulundurulmadığı (asılı olmadığı) hususunun işyerinde bulunan … isimli kişinin imzasıyla tespit edilmesi ve dava dilekçesinde şirket yetkilisinin bu kişinin kayınbiraderi olduğunu belirtmesi karşısında, yukarıda anılan Kanun maddesi hükmü uyarınca cezanın dayanağı yoklama fişini kusurlandırıcı bir husus bulunmamaktadır.
Öte yandan 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun Mükerrer 8. maddesinin 2. fıkrasında, Maliye Bakanlığı’nca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayan üretici veya ithalatçı kuruluşlar, bunların satış, bakım, onarım servislerinde görevli elemanları ile ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti bulunan mükellefler hakkında, herbir tespit için ayrı ayrı olmak üzere, Vergi Usul Kanununa bağlı “Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel” de yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş kat uygulanacağı belirtilmiş, bu hükmün verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 20 seri Nolu Genel Tebliğin “Usulsüzlük Cezaları” başlıklı 2-d bölümünde, kullanılmak üzere ödeme kaydedici cihaz alan mükelleflerce, alınan cihazların süresinde vergi dairesine kayıt ettirilip ödeme kaydedici cihazlara ait levhanın alınmaması veya asılmaması halinde usulsüzlük cezası kesileceği öngörülmüştür. Buna göre, ödeme kaydedici cihazlara ilişkin levhaların işyerinde asılmadığının tespiti halinde usulsüzlük cezası kesilmesinde, yasaya ve yasanın verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan genel tebliğ hükümlerine aykırılık yoktur.
Bu durumda, yükümlü şirketin işyerinde kullanmakta olduğu ödeme kaydedici cihaza ait levhanın işyerinde asılı olmadığı hususu yükümlü şirketi temsile yetkili kişinin imzasıyla tesbit edildiğinden, yukarıda anılan Kanun ve Tebliğ hükmü uyarınca kesilen cezanın onanması gerekirken vergi mahkemesince terkini yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 20.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.