Danıştay Kararı 11. Daire 1996/6068 E. 1997/3422 K. 09.10.1997 T.

11. Daire         1996/6068 E.  ,  1997/3422 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/6068
Karar No : 1997/3422

Temyiz İsteminde Bulunan : Dış Ticaret Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Dış Ticaret ve Madencilik A.Ş.
İstemin Özeti : Yükümlü şirketin 1993 ve 1994 yıllarına ait vergi borçlarının, katma değer vergisi iade alacağından mahsup edilmesi yönündeki isteminin kabul edilmemesi üzerine vergi borçlarının tahsili amacıyla adına 26.2.1996 gün ve 96/66 takip numaralı ödeme emri düzenlenmiştir. ….Vergi mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77.maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin, 1.maddesinde, Katma Değer Vergisi Kanununa göre yapılacak iadelerde, iade hakkına sahip mükelleflerden ihracatçılara, ihraç kaydıyla mal teslim eden imalatçılar ile tecil-terkin sisteminden yararlanmasına müsaade edilerek mal teslim eden mükelleflere ve uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlarla bunların mensuplarına mal tesliminde veya hizmet ifasında bulunanlara vergi inceleme raporu ve teminat aranmaksızın mahsup işlemi yapılacağının öngörüldüğü, 28 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ise, ihracatçılara ve bunlara ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep etmeleri halinde mahsup talebinin inceleme raporu ve teminat aranmaksızın gerekli belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceğinin ifade edildiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin süresinde ve genel hatlarıyla mahsup talebinde bulunduğu, alacağın vergi borçlarını karşıladığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda mahsup talebi yerine getirilmeyerek vergi borçlarının tahsili amacıyla yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi dairesi tarafından, yükümlü şirket adına düzenlenen ödeme emrinde yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, ihracat istisnası nedeniyle yükümlü şirketçe yapılan ihracattan dolayı doğan katma değer vergisi alacağından. vergi dairesine olan vergi borçlarının mahsubu isteğinin kabul edilmemesi sonucu şirket adına düzenlenip tebliğ olunan ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davayı, davacı şirketin süresinde mahsup talebinde bulunduğu gerekçesiyle kabul eden vergi mahkemesi kararının, vergi dairesince temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
Bir dış ticaret şirketi olan yükümlü kurumun Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin değişik 77.maddesi ile 28 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği hükümleri uyarınca katma değer vergisi iade alacağından vergi borçlarının mahsubunu isteyebileceği tartışmasızdır.
Bu düzenlemelere göre yükümlü şirketçe belirlenen kurallara uymak şartıyla yapılan mahsup taleplerinin yerine getirilmesi zorunludur.
Ancak,dosyada mevcut belgeler incelendiğinde, bir kısım mahsup taleplerinde şirketin alacağının borcunu karşılamadığının, bir kısım taleplerinde karşıladığının, bir kısım borçlarının da mahsubunun talebedilmediğinin iddia edildiği görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle sözü edilen iddialar incelenip sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere vergi mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : Danıştay Onbirinci Dairesinin 1.10.1996 günlü ara kararı üzerine davalı vergi dairesi başkanlığından getirtilen belgelerin değerlendirilmesi sonucunda, yükümlü şirketin ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacağının bir kısım vergi borçlarını karşılamadığı, davalı idarece bir kısım mahsup isteminin yerine getirilmesine rağmen aynı vergi borçlarının tahsili için tekrar ödeme emri düzenlendiği, bir kısım vergi borçları için hiç mahsup talebinde bulunulmadığı, bir kısmı için vadesinde talepte bulunulduğu ve gümrük çıkış beyannamesi ile döviz alım belgeleri ibraz edildiği halde istemin yerine getirilmediği, bir kısmının ise vergi borçlarının vadesinden sonra mahsubunun istenildiği, bir kısım ihracata ait gümrük çıkış beyannamesi ile döviz alım belgesinin ibraz edilmediği, katma değer vergisi beyanamelerinde gösterilen iade alacağını doğuran ihracatın bazı dönemlerde tamamının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yükümlü şirket mahsup talebinin, Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77 nci Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümleri ile 28 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Teliğinde belirtilen esaslar çerçevesinde değerlendirilmesi ve anılan yönetmelik ve tebliğde gösterilen koşullar araştırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayanan vergi mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü şirketin ihracatla ilgili iade alacağından vergi borçlarının mahsubu yönündeki isteminin reddi üzerine vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinden kaynaklanmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1(a) maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna olduğu kuralına yer verilmiş, 32.maddesinde ise bu kanunun 11., 13., 14., ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması halinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmıştır.
Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 77.maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesinde, iade hakkına sahip mükelleflerden; a) ihracatçılara, b) ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim eden imalatçılar ile tecil-terkin sisteminden yararlanmasına müsaade edilerek mal teslim eden mükelleflere, c) uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlarla bunların mensuplarına mal tesliminde veya hizmet ifasında bulunanlara Katma Değer Vergisi Kanununa göre yapılması gereken iadelerin, hak sahiplerince, kendilerinin veya mal veya hizmet satın aldıkları mükelleflerin katma değer vergisi veya diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiği takdirde vergi inceleme raporu ve teminat aranmaksızın mahsup işleminin yapılacağı, ayrıca mahsup işlemleri ile ilgili belgeleri tespit etmeye Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın yetkili olduğu belirtilmiştir.
Anılan yönetmelik uyarınca Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nca hazırlanarak 1.8.1988 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 28 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 11.maddesinde yer alan ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacaklarına ilişkin yükümlü taleplerinin, gümrük çıkış beyannamesinin aslı veya noterce onaylı örneği ile vergi iadesi talep edilen ihracatla ilgili döviz alım belgesi aslının ibraz edilmesi şartıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getireleceği, ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep etmeleri halinde mahsup talebinin, inceleme raporu ve teminat aranmaksızın, yukarıda belirtilen belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceği, ancak mahsup isteminin, mahsup talep edilen verginin vade tarihinden önce yapılmasının zorunlu olduğu ve mahsubun dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla yapılacağı açıklanmıştır.
Ayrıca, yine aynı tebliğde, mahsuba ilişkin başvurunun zamanında yapılmış olmasına rağmen, mahsup işleminin mükellefin elinde olmayan nedenlerle gecikmesi halinde zamamında yapılmayan mahsup için gecikme zammı uygulanmayacağı, mükelleflerin katma değer vergisi iade alacaklarının, kendilerine mal ve hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri miktarın, bu kişilerden satın aldıkları mal veya hizmetler için ödenmesi gereken katma değer vergisinden fazla olamayacağı öngörülmüştür.
Dosyanın inclenmesinden, yükümlü şirketin 1993 ve 1994 yıllarına ait vergi borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsubunu talep ettiği halde mahsup istemi yerine getirilmeyerek vadesi gelen vergi borçlarının tahsili amacıyla ödeme emirleri tebliğ edildiği, ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada her ne kadar, vergi mahkemesince; yükümlü şirketin ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacaklarının vergi borçlarını karşıladığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, bu durumda, genel hatlarıyla ve süresinde mahsup talebinde bulunan yükümlü şirketin bu istemi yerine getirilmeyerek vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiş ise de; Danıştay Onbirinci Dairesinin 1.10.1996 günlü ara kararı üzerine davalı vergi dairesi başkanlığından getirtilen belgelerin değerlendirilmesi sonucunda, yükümlü şirketin ihracat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacağının bir kısım vergi borçlarını karşılamadığı, davalı idarece bir kısım mahsup isteminin yerine getirilmesine rağmen aynı vergi borçlarının tahsili için tekrar ödeme emri düzenlendiği, bir kısım vergi borçları için hiç mahsup talebinde bulunulmadığı, bir kısmı için vadesinde talepte bulunulduğu ve gümrük çıkış beyannamesi ile döviz alım belgeleri ibraz edildiği halde istemin yerine getirilmediği, bir kısmının ise vergi borçlarının vadesinden sonra mahsubunun istenildiği, bir kısım ihracata ait gümrük çıkış beyannamesi ile döviz alım belgesinin ibraz edilmediği, katma değer vergisi beyanamelerinde gösterilen ve iade alacağını doğuran ihracatın bazı dönemlerde tamamının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yükümlü şirket mahsup talebinin, yukarıda anılan yönetmelik ve tebliğde gösterilen esaslar çerçevesinde değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen vergi mahkemesi kararında maddi ve hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına 9.10.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.