Danıştay Kararı 11. Daire 1996/4148 E. 1997/2366 K. 16.06.1997 T.

11. Daire         1996/4148 E.  ,  1997/2366 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/4148
Karar No : 1997/2366

Temyiz İsteminde Bulunan : … Kollektif Şirketi
Vekili : Av….
Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Yükümlü şirketin muhtelif dönemlere ait vergi, ceza ve gecikme faizi borcundan dolayı kesinleşen amme alacağının vadesinde ödenmemesi nedeniyle yükümlü menkul malları üzerine haciz işlemi uygulanmıştır.
…. Vergi Mahkemesi E:…, K:… sayılı kararıyla; kesinleşen amme alacağının vadesinde ödenmemesi üzerine 20.4.1993 tarih ve … sayılı ile 23.3.1994 tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin düzenlendiği, ancak borcun ödenmemesi üzerine şirket menkullerine haciz uygulandığı, haciz işleminde 6183 sayılı Yasanın 62. ve 64. maddelerine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlü şirket vekili, şirketin 31.3.1986 tarihinde feshedildiğini, bu tarihten önceki borçların ödendiğini, tebliğ edilen ödeme emirleri için düzeltme talep edildiği ancak vergi dairesi tarafından bu talebin yerine getirilmediğini, işlemin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Uyuşmazlık, kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı, kesinleşen ve ödeme emri tebliğine rağmen ödenmeyen amme alacağından dolayı haciz işlemine girişilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle reddeden vergi mahkemesi kararının, yükümlü şirket vekilince temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un ihtilaflı dönemlerde yürürlükte olan 64.maddesinde, haciz muamelelerinin, tahsil dairelerince düzenlenen alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurluğunca tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
İllerde mahalli en büyük memurun valiler olduğu tartışmasızdır. Sözü edilen maddede valilerin bu yetkilerini başkalarına devredebileceklerine dair bir hüküm de bulunmamaktadır.
Olayda, haciz işleminin dayanağını oluşturan haciz varakası incelendiğinde kimin tarafından onaylandığı saptanamamaktadır.
Bu durumda haciz işleminin dayanağını oluşturan haciz varakasının muteber bir belge olup olmadığı araştırılmadan davanın reddine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yükümlü şirket vekili temyiz isteminin kabulü ile davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, muhtelif dönemlere ait vergi borcu, cezası ve gecikme faizinin vadesinde ödenmediği ve kesinleştiği ileri sürülerek yükümlü şirket malları üzerine uygulanan haciz işleminden doğmuştur.
6183 sayılı Yasanın 64. maddesinde (olay tarihinde yürürlükte olan) haciz muamelelerinin tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurluğunca tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılacağı hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin muhtelif dönemlere ait vergi borcu, cezası ve gecikme faizinin tahsili için 20.4.1993 ve … sayılı ile 23.3.1994 tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin düzenlendiği, ödeme emirlerinin tebliğine rağmen amme alacağının ödenmemesi üzerine düzenlenme tarihi ve onay makamı belli olmayan haciz varakalarına istinaden 9.1.1995 günlü ve … sayılı tutanakla dava konusu haciz işleminin uygulandığı anlaşılmaktadır.
Haciz işleminin dayanağını oluşturan haciz varakasının 6183 sayılı Yasanın olay tarihinde yürürlükte olan 64. maddesine göre alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru sıfatıyla vali tarafından onaylanması gerekmektedir. Dosyada mevcut haciz varakalarının ise hangi makam tarafından onaylandığı belli olmamaktadır.
Bu itibarla Yasada öngörülen şekle uygun olarak düzenlenmeyen haciz varakalarına istinaden uygulanan haciz işlemini, onayan mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 16.6.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.