Danıştay Kararı 11. Daire 1996/268 E. 1997/1834 K. 22.05.1997 T.

11. Daire         1996/268 E.  ,  1997/1834 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/268
Karar No : 1997/1834

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … – … (Adi Ortaklık)
İstemin Özeti : Toptan gıda maddeleri ticaretiyle uğraşan yükümlünün 1992 yılı işlemleri incelenmesi sonucunda bir kısım hasılatının kayıt ve beyan dışı bırakıldığı ileri sürülerek Eylül dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. …. Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:…sayılı kararıyla; gelir vergisine karşı açılan davada mahkemelerince verilen E…., K:… sayılı karara atıfta bulunarak, inceleme elemanının tespit ettiği matrah farkının aynen kabul edildiği ancak faturasız emtia alışları (502.602.451.-lira) dikkate alındığında, tarhı gereken vergi çıkmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı terkin etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın yasaya uygun olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : Uyuşmazlık; vergi inceleme raporuna istinaden resen takdir edilen matrah üzerinden salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatını terkin eden vergi mahkemesi kararının bozulması isteğinden ibarettir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29/1-a maddesinde “mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilirler.” Aynı kanunun 34/1 inci maddesinde Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi,alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek suretiyle indirilebilir.” hükümleri yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; vergi inceleme elemanınca, kaydi envanter yapılmak suretiyle bazı mallarda envanter noksanı tesbit edilerek bu mallara ortalama satış fiatı uygulamak suretiyle kayıt dışı bırakılan hasılatın bulunduğu ve belgesiz satılan bu malların ortalama satış fiatına geçerli katma değer vergisi oranı uygulanmak suretiyle eksik ödenen Katma Değer vergisinin saptandığı ve tahsil cihetine gidildiği anlaşılmıştır.
Vergi Mahkemesince; inceleme elemanının, kaydi envanter fazlalığı bulunduğunu saptadığı malların alış faturası bulunmadığı dolayısiyle de bu malların alış aşamasında KDV si ödenmediği hatta 3065 sayılı Kanunun 9/2 nci maddesi uyarınca envanter fazlalığı bulunan malların emsal bedel üzerinden KDV si mükelleften aranıp aranmadığı hususları araştırılmaksızın tarhiyatın terkin edilmesinde yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabul edilerek vergi mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’nin Düşüncesi : Yükümlünün 1992 yılı işlemlerinin kaydi envanter yönünden incelenmesi sonucunda bir kısım emtia satış bedelinin kayıt ve beyan dışı bırakıldığı ileri sürülerek cezalı tarhiyat yapılmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davada, inceleme elemanı tarafından kayıt dışı hasılat nedeniyle bulunan matrah farkı mahkemece yerinde görülmüş, ancak, yükümlünün faturasız emtia alışları dikkate alındığında tarhı gereken vergi bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyat terkin edilmişse de; 3065 sayılı Yasanın 29.ve 34.maddelerine göre verginin indirim konusu yapılabilmesi için alışlarda ödenen katma değer vergisinin fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmesi ve bu belgelerin yasal defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta mahkemece indirim açısından dikkate alınan 502.602.451.-lira tutarında emtiaya ilişkin alış faturası mevcut olmadığına göre, faturasız alışların katma değer vergisi indirimine konu edilmesine yasal imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık,1992 yılı kayıt ve işlemleri incelenen yükümlünün yapılan kaydi envanterde bir kısım emtiada fark bulunduğu ve bu emtia kalemlerine ait teslim bedellerinin beyan ve kayıt dışı bırakıldığı ileri sürülerek Eylül dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmesinden doğmuştur.
3065 sayılı Yasanın 1/1.maddesinde ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı, 29.maddesinin 1.fıkrasında, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34.maddesinin 1.fıkrasında da yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzunun üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi koşuluyla indirilebileceği belirtilmiştir.
Uyuşmazlık konusu tarhiyatın dayanağı olan inceleme raporundan, yapılan kaydi envanter sonucunda, beyaz peynir, sucuk ve tereyağda belgesiz satış yapıldığının tespit edildiği, kayıt ve beyan dışı bırakılan teslim bedelinin 1.463.140.000.-lira olduğu, bu tutarın dönemlere dağıtılması sonucunda her bir döneme 7.962.350.-lira matrah farkı isabet ettiği, yeniden düzenlenen beyannameler sonucunda Eylül ve Aralık dönemlerinde tarhı gereken vergi çıktığı, inceleme raporuna ekli tutanağın 7.maddesinde, kayıtlara intikal ettirilmeyen gider ve alış faturası bulunmadığının ifade edildiği, bulunan matrah farkının bilirkişi raporuyla da teyit edildiği, ancak mahkemece verilen kararda yükümlünün faturasız emtia alışları (502.602.451.-lira) dikkate alınarak cezalı tarhiyatın terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda inceleme elemanınca kaydi envanter sonucu tespit edilen faturasız teslim bedellerine ilişkin tutarın matraha ilavesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Zira bulunan matrah farkı gelir vergisi tarhiyatına karşı açılan davada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda da teyit edilmiştir.
Diğer yandan, 3065 sayılı Yasanın 29.ve 34.maddelerine göre katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alış faturası veya benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi ve bu belgelerin yasal defterlere kaydedilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlıkta ise, mahkemece dikkate alınan 502.602.451.-lira tutarında emtiaya ilişkin alış faturası mevcut olmadığına ve deftere kaydedilmediğine göre, faturasız alışlara ilişkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Kaldıki, indirime konu verginin bir belgeye dayanmaması nedeniyle ödenip ödenmediği de belli değildir.
Bu itibarla mahkemenin katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davada, yukarda belirtilen 3065 sayılı yasanın anılan maddelerini gözönünde bulundurarak bir karar vermesi gerekirken, gelir vergisi tarhiyatına karşı açılan davada verilen karara atıfta bulunarak cezalı tarhiyatı terkin etmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, …Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 22.5.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.