Danıştay Kararı 11. Daire 1996/2396 E. 1996/3637 K. 15.10.1996 T.

11. Daire         1996/2396 E.  ,  1996/3637 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/2396
Karar No : 1996/3637

Temyiz İsteminde Bulunan : … Makina Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti.
Vekili : Av….
Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Gemi bakım ve onarımı işiyle uğraşan yükümlü şirketin, emtia alımlarına ilişkin olarak ödenen, ancak 3065 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca istisna edilen işlemlerden olması dolayısıyla K.D.V’den indirilemeyen ve bu nedenle diğer vergi boçlarından mahsup edilen katma değer vergisinin, 5.002.850.- liralık kısmının mahsubu kabul edilmeyerek inceleme raporuna dayanılarak 1990 yılı Haziran dönemi için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. …. Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 32. maddesinde, 13. madde uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirilebileceğinin hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin, … Metal Firması’ndan (… …) satın aldığı emtia için ödediği, 5.002.850.- lira katma değer vergisinin diğer borçlarına mahsubunu talep ettiği ve bu talebin yerine getirilmesine karşın, … Metal Firması’na ait defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, bu firma tarafından verilen katma değer vergisi beyannamelerinden de söz konusu vergilerin ödenmediğinin anlaşıldığı, bu durumda yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinde yasal isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle cezalı tarhiyatı onamıştır. Yükümlü şirket tarafından, emtia alımlarına ilişkin olarak ödenen katma değer vergisinin, … Metal Firması’nca hazineye intikal ettirilmemesi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, 1990/6 dönemi katma değer vergisi beyannamesinde 3065 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca gemi onarım istisnası nedeniyle indirim konusu yapılamayan katma değer vergisinin bir bölümünün diğer vergi borçlarına mahsubu, kalan bölümünün de nakden iadesi üzerine yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora dayanılarak re’sen yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatın iptali istemiyle açılmış, vergi mahkemesince 3065 sayılı Yasanın 32.maddesi hükmü açıklandıktan sonra dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin emtia satın aldığı … Metal Firmasının defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, yükümlü şirketten tahsil edilen katma değer vergilerinin beyannamede gösterilmediği, dolayısıyla vergi dairesine ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar yükümlü şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Yasanın 11.maddesine 3239 sayılı Yasanın 2.maddesiyle eklenen 3.fıkrasında, mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananlar, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür. Ancak bu maddede ki müteselsil sorumluluğun katma değer vergisi uyuşmazlıklarına uygulanabilmesi için gerçek mal alım satımı olmadan, komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin yahut kişi ve kuruluşlar arasında vergi zıyaa uğratma yönünden bir irtibat bulunduğunun idarece tesbit edilmesi veya hükme esas alınabilecek kuvvette bir izlenim edinilmesi şarttır.
Yasaların kendilerine yüklediği ödevleri eksiksiz yerine getiren hüsnüniyetli yükümlülerin vergi ödeyip ödemediklerini takip etmesi ve onları bu yönde icrai bir güçle zorlaması imkansız olan diğer kişilerin hareketlerinden sorumlu tutulması hukukun temel ilkelerine aykırı düşer.
Olayda, mal temini sırasında yükümlü şirketin katma değer vergisi ödediği sabit olduğundan, bunun aksi de idarece kanıtlanamadığından ve katma değer vergisini tahsil ettiği halde vergi dairesine yatırmayan kişi ile yükümlü arasında bir irtibat bulunduğu hususunda tesbit de yapılmadığından, yükümlü adına cezalı tarhiyat yapılmasında 213 sayılı Yasanın 11/3.maddesine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : 3787 sayılı Yasanın 8/1. maddesine göre yükümlü şirkete fatura düzenleyen şahıs tarafından, matrah artırımında bulunulması, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin doğruluğunun saptanması amacıyla iade hakkı doğuran işlemlerle sınırlı olmak üzere hesaplarının incelenmesine engel teşkil etmediğinden vergiye ilişkin ödevlerini eksiksiz yerine getiren yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan vergi mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulu ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, gemi bakım ve onarımı işiyle uğraşan yükümlü şirketin, emtia alımlarına ilişkin olarak ödenen, ancak istisna edilen işlemlere ait olması nedeniyle indirilemeyen ve bu yüzden diğer vergi borçlarından mahsup edilen katma değer vergisinin kabul edilmemesi üzerine 1990 yılı Haziran dönemi için adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13/a maddesinde, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri, bu araçların imal ve inşaası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmış, aynı yasanın 32. maddesinde ise bu kanunun 13. maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indireleceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 3787 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsilatının Hızlandırılması ve Matrah Artırımı Hakkında Kanunun “Katma Değer Vergisinde Matrah Artırımı” başlığını taşıyan 8. maddesinin, 1. fıkrasında, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin 7. maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde artırdıkları tutarların %20’sini katma değer vergisi matrahı olarak ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde, söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllarla ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi veya tarhiyatının yapılamayacağı, şu kadar ki; artırımda bulunulan yıllarla ilgili olarak kendileri hakkında sonraki dönemlere devreden indirilebilir katma değer vergileri ve ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan tecil-terkin, iade veya mahsup işlemleriyle sınırlı olmak üzere inceleme hakkının saklı olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde hükmüne göre, anılan 3787 sayılı Yasa uyarınca matrah artırımında bulunulması, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin doğruluğunu saptamak amacıyla yükümlüler nezdinde inceleme yapılmasına engel oluşturmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, gemi bakım ve onarımı işiyle uğraşan yükümlü şirketin… Nakliyat A.Ş.’ne verdiği bakım, onarım hizmeti ile ilgili olarak 1990 yılı Haziran döneminde … Metal Firmasından (… …) 50.028.500.- liralık emtia satın aldığı, emtia alışı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisini, yasal defterlerine kaydetmesine rağmen, 3065 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemlerden olması dolayısıyla ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılamaması üzerine iade talebinde bulunduğu, bu talebin yüklenilen katma değer vergisinin, vergi borçlarından mahsup edilmesi suretiyle yerine getirildiği, iade hakkı doğuran işlemlerin doğruluğunun tespiti amacıyla yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporla; uyuşmazlık dönemine ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen … … (… Metal Firması) hakkında, 1987-1990 yılları için 3787 sayılı Yasanın matrah artırımı ile ilgili hükümlerinden yararlanmış olması nedeniyle vergi incelemesi yapılamadığı, ancak 1990 yılı Haziran döneminde yükümlü şirkete 50.028.500.- liralık fatura düzenlemesine karşın aynı döneme ait katma değer vergisi beyannamesinde, 21.680.000.- lira matrah beyan ettiği saptandığından, tahsil edilen katma değer vergisinin hazineye intikal ettirilmediği sonucuna varılarak, daha önce mahsup edilen 5.002.850.- liranın haksız yere alındığından bahisle kaçakçılık cezalı olarak geri istenildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, 3787 sayılı Yasanın 8/1. maddesine göre yükümlü şirkete fatura düzenleyen şahıs tarafından, matrah artırımında bulunulması, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin doğruluğunun saptanması amacıyla iade hakkı doğuran işlemlerle sınırlı olmak üzere hesaplarının incelenmesine engel teşkil etmediğinden vergiye ilişkin ödevlerini eksiksiz yerine getiren yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini onayan vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına 15.10.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.