Danıştay Kararı 11. Daire 1996/2246 E. 1996/1162 K. 14.03.1996 T.

11. Daire         1996/2246 E.  ,  1996/1162 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/2246
Karar No : 1996/1162

Temyiz İsteminde Bulunan : … Otomotiv Tic. ve San. A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : İnceleme raporuna göre bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyata ait vergi cezasının 3787 sayılı Kanuna göre ödenmesi sırasında noksan ödenmesi nedeniyle ödenmeyen kısıma isabet eden vergi cezasının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiştir. … Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla, yükümlü, eksik ödemenin vergi dairesinin görevli memurundan kaynaklandığını, görevli memur tarafından “Vergi Dairesi Makbuzu Bilgi Giriş Formu” ile hesaplanıp ödenmesi gereken miktarın sözle söylendiğini, ödemenin ise hesaplanan bu miktar üzerinden yapıldığını, bu nedenle idarenin eksik ödenen 20.000.000.- lirayı istemesi gerektiği halde, bu miktara tekabül eden 200.000.000.- lira cezayı istemesinin yerinde olmadığını iddia etmekte ise de, kesilen ceza miktarı ve 3787 sayılı Yasa uyarınca yatırılması gereken miktar yükümlü tarafından bilindiğine göre, noksan yatırılmasından kaynaklanan sorumluluk da yükümlüye ait olacağından yükümlünün bu iddialarında tutarlılık görülmediği, bu durumda noksan yatırılan miktara tekabül eden ve af kapsamı dışında kalan cezanın ödeme emri ile istenilmesinde 3787 sayılı Yasanın 16/2. maddesine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlü şirket tarafından, vergi dairesi memurlarınca yapılan hesaplamadan kaynaklanan hatanın sorumluluğunun kendilerine ait olamayacağı ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirkete tebliğ edilen ihbarnamede 304.739.937.- lira olarak gösterilen vergi cezası miktarı üzerinden 3787 sayılı Yasaya göre hesaplanan miktar 30.474.000.- lira olması gerekirken yanlışlıkla 10.474.000.- lira olarak hesaplandığı ve bu miktar üzerinden ödeme yapıldığı, daha sonra idarenin yanlışlığı farketmesi üzerine eksik hesaplamaya isabet eden ceza miktarı olan 200.000.000.- liranın ödeme emri istenildiği anlaşılmıştır.
Yükümlü şirket, adına yapılan tarhiyatın tamamı üzerinden 3787 sayılı Yasadan yararlanmak üzere başvurduğundan ve bu başvuru esas alınarak aynı Yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca vergi dairesince “Vergi Dairesi Makbuzu Bilgi Giriş Formu” düzenlenerek tarh ve tahakkuk işlemi yeniden yapıldığından ve bu işlem idarenin yetki ve ödevi dahilinde olduğundan, idarenin eksik hesaplamadan (tahakkuk) kaynaklanan hatasını yükümlüye atfederek, eksik ödenen cezaya tekabül eden kısmın 3787 sayılı Yasadan yararlandırılamayacağı ileri sürülerek ödeme emri ile istenilmesinde, ödeme emrine karşı açılan davanın yazılı gerekçe ile reddinde yasal isabet görülmediğinden temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince 2577 sayılı Kanunun 17. Maddesi uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
3787 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsilatının Hızlandırılması ve Matrah Artırımı Hakkında Kanunun 4. maddesinde, 1.1.1992 tarihinden önceki dönemlere ve beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olarak Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanıldığı halde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceği, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilecek vergilerin tamamı ile kesilecek cezaların ve hesaplanacak gecikme faizinin %10’unun ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde gecikme faizi ve vergi cezalarının %90’ının tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirkete tebliğ edilen ihbarnamede 304.739.937.- lira olarak gösterilen vergi cezası miktarı üzerinden 3787 sayılı Yasaya göre hesaplanan miktar 30.474.000.- lira olması gerekirken yanlışlıkla 10.474.000.- lira olarak hesaplandığı ve bu miktar üzerinden ödeme yapıldığı, daha sonra idarenin yanlışlığı farketmesi üzerine noksan tahsil edilmiş 20.000.000.-TL. değil eksik hesaplamaya esas ceza miktarı olan 200.000.000.- liranın ödeme emri ile istenildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar, vergi mahkemesi gerekçesinde, yükümlü şirketin tebliğ edilen ihbarname ile ödemesi gereken ceza miktarını bildiği ve eksik hesaplamadan kaynaklanan hatanın yükümlüye ait olacağı belirtilmiş ise de; yükümlü şirket, adına yapılan tarhiyatın tamamı üzerinden 3787 sayılı Yasadan yararlanmak üzere başvurduğundan ve bu başvuru esas alınarak aynı Yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca vergi dairesince “Vergi Dairesi Makbuzu Bilgi Giriş Formu” düzenlenerek tarh ve tahakkuk işleminin yeniden yapıldığından ve bu işlemin yapılması idarenin yetki ve ödevi dahilinde olduğundan, idarenin eksik hesaplamadan (tahakkuk) kaynaklanan hatasının yükümlüye atfedilmek suretiyle, eksik ödenen cezaya ilişkin kısmın 3787 sayılı Yasadan yararlandırılmayarak ödeme emri ile istenilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne…. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 14.3.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) AZLIK OYU : İleri sürülen iddialar bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle verilen karara karşıyız.