Danıştay Kararı 10. Daire 2023/766 E. 2023/575 K. 15.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/766 E.  ,  2023/575 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/766
Karar No : 2023/575

DAVACI : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av…

DAVALI : ….

DAVANIN_KONUSU : 31/12/2022 tarih ve 32060 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren T.C. Merkez Bankası Tebliği’nde yer alan “avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık 10,75 olarak” ibaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması ile söz konusu düzenlemenin dayanağı olan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2. maddesiyle 1. maddesine yapılan yollama gereğince anılan Kanun’un tüm maddelerinin somut norm denetiminin sağlanması için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesi, 3. fıkrası, (g) bendi gereğince anılan Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası gösterileceği hükmü yer almış; 14. maddesinde, dilekçelerin 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinde ise, dilekçelerin 3 ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 77. maddesi, 1. fıkrasına 7249 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle, “Beşbinden fazla avukat bulunan illerde asgari ikibin avukatla bir baro kurulabilir.” cümlesi eklenmiş; anılan maddenin 3. fıkrası, “Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirmekle tüzel kişilik kazanırlar.” şeklindeyken; fıkraya 7249 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle, “Aynı ilde yeni bir baronun kurulması hâlinde Türkiye Barolar Birliği, tüzel kişilik kazanma tarihini esas almak ve birden başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandırır.” cümlesi eklenmiştir.
19/06/2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin 02/09/2020 tarih ve 31232 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 29. maddesinde de, “… Beşbinden fazla avukat bulunan illerde asgari ikibin avukatla yeni bir baro kurulabilir. …
ğ) Aynı ilde yeni bir baronun kurulması halinde Türkiye Barolar Birliği, tüzel kişilik kazanma tarihini esas almak ve birden başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandırır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda 7249 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler uyarınca 28/11/2021 tarihinde Ankara ilinde ikinci bir baro kurularak tüzel kişilik kazanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 2577 sayılı Kanun’un yukarıda anılan 3. maddesi uyarınca dava dilekçesinde davacının unvanının gösterilmesi gerekmesine ve davanın açıldığı tarih itibarıyla “Ankara Barosu Başkanlığı” unvanına sahip bir baro mevcut olmamasına rağmen dava dilekçesi ve ekli vekaletnamede davacı baro “Ankara Barosu” olarak belirtilmiş, kaç numaralı baro olduğuna ilişkin bilgi ve belge sunulmamıştır.
Bu haliyle; davacının unvanına açık bir şekilde yer verilmemesi nedeniyle dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun düzenlenmemiş olup, davanın, dava dilekçesinde davacı Baronun unvanı tereddüte yol açmayacak şekilde gösterilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığı’na hitaben yazılmış ve ekinde davacının unvanını gösterir bilgi ve belgelerin sunulduğu bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenecek dilekçe ile noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesi, 5. fıkrası hükmüne göre yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan…TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 15/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.