Danıştay Kararı 10. Daire 2023/609 E. 2023/564 K. 15.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/609 E.  ,  2023/564 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/609
Karar No : 2023/564

DAVACILAR : Kendisine asaleten, … Barosu Başkanlığını
temsilen Av. …

DAVALI : … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü

DAVANIN_ÖZETİ : 01/02/2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımlanan Posta ve Telgraf Ücret Tarifesi’nin 5. maddesi ile belirlenen tebligat ücretlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası gösterileceği hükmü yer almış; 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinde ise dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmaması hâlinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 77. maddesinin 1. fıkrasına 7249 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile “Beşbinden fazla avukat bulunan illerde asgari ikibin avukatla bir baro kurulabilir.” cümlesi ve anılan maddenin 3. fıkrası, “Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirmekle tüzel kişilik kazanırlar.” şeklindeyken, fıkraya yine 7249 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile “Aynı ilde yeni bir baronun kurulması hâlinde Türkiye Barolar Birliği, tüzel kişilik kazanma tarihini esas almak ve birden başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandırır.” cümlesi eklenmiştir.
19/06/2002 tarih ve 24790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliği’nin 02/09/2020 tarih ve 31232 sayılı ResmÎ Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’le değişik 29. maddesinde de, “… Beşbinden fazla avukat bulunan illerde asgari ikibin avukatla yeni bir baro kurulabilir. … ğ) Aynı ilde yeni bir baronun kurulması halinde Türkiye Barolar Birliği, tüzel kişilik kazanma tarihini esas almak ve birden başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandırır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda 7249 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler uyarınca 24/09/2020 tarihinde İstanbul ilinde ikinci bir baro kurularak tüzel kişilik kazanmıştır. Dolayısıyla, davanın açıldığı tarih itibarıyla “… Barosu Başkanlığı” unvanıyla tüzel kişiliğe sahip bir baro mevcut değildir.
Dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; dilekçede davacı unvanı olarak “kendisine asaleten, … Barosu Başkanlığını temsilen Av. …”ın gösterildiği, dilekçenin açıklamalar kısmında kurum unvanının “… Barosu Başkanlığı” olduğunun büyük harflerle vurgulandığı; ancak Devlet Teşkilatı Merkezi Kayıt Sisteminde kurumun “… No’lu Barosu Başkanlığı” olarak yer aldığının da hak arama hürriyetinin şekli nedenlerle kullanımının kısıtlanmaması amacıyla belirtildiği görülmektedir.
Bu hâli ile dava dilekçesinin “davacı” kısmında unvana açık bir şekilde yer verilmemesi nedeniyle dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun düzenlenmemiş olup davanın, dava dilekçesinde davacı Baronun unvanının tereddüte yer verilmeyecek şekilde gösterilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığı’na hitaben yazılmış ve ekinde davacının unvanını gösterir bilgi ve belgelerin sunulduğu bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 15/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.