Danıştay Kararı 10. Daire 2023/536 E. 2023/412 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/536 E.  ,  2023/412 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/536
Karar No : 2023/412

DAVACI : … Merkez Birliği
VEKİLİ : Av….

DAVALI : …

DAVANIN_ÖZETİ : 10/01/2023 tarihli ve 32069 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2023-2024 Yıllarında Yapılacak Çiğ Süt Desteği ve Süt Piyasasının Düzenlenmesine İlişkin Karar’ın yürürlüğe konulmasına ilişkin olan 09/01/2023 tarihli ve 6655 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükümleri yer almış; Kanun’un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Birçok maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün, yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle iptalinin istenebilmesi mümkün ise de, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık görülmemesi halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, davacı tarafından incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilmesi halinde, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurulması ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin “konu” ile “sonuç ve istem” kısımlarında, 10/01/2023 tarihli ve 32069 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2023-2024 Yıllarında Yapılacak Çiğ Süt Desteği ve Süt Piyasasının Düzenlenmesine İlişkin Karar’ın yürürlüğe konulmasına ilişkin olan 09/01/2023 tarihli ve 6655 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın tamamının iptalinin istenilmesine rağmen, dilekçenin içeriğinde dava konusu Kararda tarımsal süt üretici birlikleri dışında 1163 sayılı Kanunla kurulan tarımsal kooperatiflerin ve 5996 sayılı Kanunla kurulan ıslah amaçlı birliklerin dahil edilmesinin hukuka aykırılığına yönelik iddialara yer verildiği, ancak Cumhurbaşkanı Kararı’nın tamamına yönelik hukuka aykırılık sebepleri gösterilmediği gibi hangi maddelerinin/kısımlarının iptalinin istenildiğinin de açıkça ortaya konulmadığı görülmektedir.
Bu haliyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; davacı tarafından, Cumhurbaşkanı Kararı’nın tamamının mı, yoksa belirli madde ve kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin; belirli madde ve kısımların iptali isteniliyorsa hangi madde ve kısımların iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmesi, iptali istenilen kısımlar yönünden tek tek, Karar’ın tamamının iptali isteniyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebeplerinin belirtilmesi, menfaatinin ne şekilde etkilendiğinin açıklanması ve davanın belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir iki nüsha dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen eksiklik giderilmek suretiyle ıslak veya elektronik imzalı dilekçe ile dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 09/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.