Danıştay Kararı 10. Daire 2023/486 E. 2023/416 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/486 E.  ,  2023/416 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/486
Karar No : 2023/416

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı tarafından; epilepsi hastalığından ötürü askere alınmaması gerekirken askere alındığı, askerliğe elverişli olmadığına karar verilerek terhis edilmesi gerekirken on beş ay boyunca askerlik yaptırıldığı ve normal terhis süresinde terhis edilmesi nedeniyle hukuka aykırı olarak askerlik yaptırılması ve hastalığının ilerlemesine neden olunduğundan bahisle uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık 120.000,00 TL maddi, 120.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı temyize konu kararıyla; temyizi istenen kararın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca bölge idare mahkemelerinin temyiz edilebilecek kararları arasında yer almadığı ve kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hukuki dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdari eylemler nedeniyle açılan tam yargı davalarında verilen kararların, 2577 sayılı Kanun’un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; “verilen kararlar”ın tarihine göre değil, davanın konusu olan parasal miktara göre belirlenmesi, bu husustaki değerlendirmenin ise, dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir. Buna göre, bakılan davanın açıldığı 26/11/2021 tarihinde temyiz parasal sınırının 192.000,00 TL, dava konusu tazminat miktarının ise 240.000,00 TL olduğu görüldüğünden, uyuşmazlığın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde sayılan temyiz yolu açık davalardan olması nedeniyle davacı temyiz isteminin incelenmesi gerekirken kararın kesin olduğu gerekçesiyle davacı temyiz isteminin reddine ilişkin verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun’un anılan Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları (20/07/2016) tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı; aynı Kanun’un “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu ve “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların Danıştayda temyiz edilebileceği, kurala bağlanmıştır.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; 49. maddesinde ise, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın kararı hukuka uygun bulursa onayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin davacının temyiz isteminin reddine ilişkin … tarih ve E:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım isteminin kabul edilmesi nedeniyle ödenmemiş olan temyiz yargılama giderlerinin davacıdan tahsili için mahkemesince ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/02/2023 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir” kuralı yer almış, maddenin devamında, temyiz edilebilecek kararlar; açılan davanın konusu esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, “Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar”da verilen kararların temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; aynı Kanun’un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, davanın açıldığı 26/11/2021 tarihinde temyiz parasal sınırının 192.000,00 TL olduğu görülmüştür.
2577 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; konusu belli bir parayı içeren tam yargı davalarında verilen kararlardan hangilerinin temyizen inceleneceği hususunda; “davanın konusu” ve “Kanun tarafından öngörülen miktarı aşma” ölçütlerinin getirildiği anlaşılmaktadır.
İdari eylemler nedeniyle açılan tam yargı davalarında verilen kararların, 2577 sayılı Kanun’un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; “verilen kararlar”ın tarihine göre değil, davanın konusu olan parasal miktara göre belirleneceği hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin, dava açma tarihinde yürürlükte bulunan temyiz parasal sınırının esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi yönde yapılacak uygulamanın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde belirtilen parasal sınırların yıl itibarıyla yeniden değerleme oranında artırılması nedeniyle; bu tür davaların açıldığı yılda sonuçlanmaması halinde; kararın temyize tabi olup/olmama dolayısıyla davanın taraflarının bu kanun yolununu kullanıp, kullanamama durumunun değişmesine neden olacağı, bu durumun ise; kanun yollarına başvurma açısından, kanuni açıklık bulunmaması sonucunu doğuracağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın açıldığı 26/11/2021 tarihinde temyiz parasal sınırının 192.000,00 TL, dava konusu tazminat miktarının ise 240.000,00 TL olduğu; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde sayılan temyiz yolu açık davalardan olması (temyiz parasal sınırının 2021 yılı itibarıyla 192.000,00 TL olması) nedeniyle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı karara karşı temyiz yolunun açık olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu sebeple, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı karar kesin olmayıp davacının temyiz isteminin reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… sayılı kararı bozularak davacının temyiz başvurusu tekemmül ettirilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla, aksi yönündeki Daire Kararına katılmıyorum.