Danıştay Kararı 10. Daire 2023/271 E. 2023/472 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/271 E.  ,  2023/472 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/271
Karar No : 2023/472

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN_ÖZETİ : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü:

Dava; davacı tarafından, Şırnak ili, Beytüşşebap ilçesi, … köyünde 1990’lı yıllarda meydana gelen terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı, halen köye dönüşün mümkün olmadığı ve malvarlığına ulaşamadığından bahisle uğradığı zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmin edilmesi talebiyle Şırnak Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna yaptığı 18/02/2019 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İdare Mahkemesi’nce davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile temyiz yolu açık olmak üzere reddedildiği; davacı tarafından Danıştay’a hitaben verilen 05/11/2022 tarihli dilekçe ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin anılan kararının temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’la eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanun’la idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun’un anılan Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları (20/07/2016) tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı; aynı Kanun’un “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin bu maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı Danıştay’da temyiz isteminde bulunulabileceği; “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde kararı veren mercinin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde 6. fıkrada sözü edilen kararın Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmış olup; aynı Kanun’un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanun’da öngörülen parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, temyizen incelenerek bozulması istenilen Bölge İdare Mahkemesi kararının verildiği 2022 yılı için temyiz sınırı 261.000,00 TL olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, davacının 18/02/2019 tarihli başvurusunda maddi zararlarının tespitinin ve dava ve fazlaya ilişkin haklar ve talepler saklı kalmak kaydıyla ödenmesinin ve idare hukukunun genel hükümleri dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesinin talep edildiği, bununla birlikte dava dilekçesinde ayrıca bir miktar belirtilmediği dikkate alındığında, davanın konusunun Bölge İdare Mahkemesi kararı tarihindeki güncel temyiz parasal sınırın altında kaldığı görüldüğünden, her ne kadar Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilmişse de … Bölge İdare Mahkemesi kararı kesin olup temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, adli yardım talebinin kabul edilmiş olması ve Bölge İdare Mahkemesince kesin olan karara karşı temyiz yolunun açık olduğunun belirtilmesi nedeniyle temyiz yargılama giderine hükmedilmemesine, 09/02/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.