Danıştay Kararı 10. Daire 2023/246 E. 2023/228 K. 06.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/246 E.  ,  2023/228 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/246
Karar No : 2023/228

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : .. Bakanlığı
VEKİLİ : …

İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; 01/06/2019 tarihinde Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, Uzunyazı köyü, Türkiye – İran hudut hattında yapımı sürdürülen sınır duvarı inşası işine giderken içinde bulunduğu servis aracının geçişi esnasında terör örgütünce yola döşenen el yapımı patlayıcının patlaması sonucu yaralandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık 350.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; idarenin vatandaşının güvenliğini sağlama sorumluluğunun bulunduğu, patlamanın ortaya çıktığı alanlarda güvenliği tesis etmesi gerekli olmakla birlikte, olayda çok geniş bir alanın güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olan güvenlik güçlerinin bütün alanları her zaman takibinin mümkün olmayabileceği, ortaya çıkan söz konusu zararın kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davalı idarece tazmininin gerektiği, davacının yaralanma olayında üzüntü ve elem duyduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 150.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 25/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davalı idarenin manevi tazminatın esasına yönelik istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılarak, duyulan acı ve elemle orantılı olacak şekilde davacıya 200.000,00 TL manevi tazminatın idare tarafından ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 200.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 25/06/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; manevi tazminat miktarının düşük olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından; olayın terör olayı olduğu, 5233 sayılı Kanun kapsamında manevi zararların karşılanamayacağı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 01/06/2019 tarihinde Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi, Uzunyazı köyü içerisinde bulunan Türkiye – İran hudut hattında yapımı sürdürülen sınır duvarı inşası işine giderken içinde bulunduğu servis aracının geçişi esnasında terör örgütü mensuplarınca yola döşenen el yapımı patlayıcının patlaması sonucu yaralandığı, olay sebebiyle oluşan maluliyet oranının tespiti amacıyla alınan Diyarbakır Ergani Devlet Hastanesi’nin 18/09/2019 tarihli engelli sağlık kurulu raporuna göre %71 engel oranının bulunduğu, uğradığı iddia edilen manevi zararının tazmini istemiyle davalı idareye yaptığı 25/06/2020 tarihli başvurunun zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Kural olarak idarenin hukukî sorumluluğu kusur esasına dayanmaktadır. Sözü edilen kuralın istisnası olarak, idarenin önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemediği bir takım zararların, nedensellik bağı ve kusur koşulu aranmadan karşılanması gerekmektedir. Objektif sorumluluk anlayışına dayalı sosyal risk adı verilen bu ilke, bilimsel ve yargısal içtihatlarla da kabul edilmiştir.
Terör olayları nedeniyle meydana gelen manevi zararların sosyal risk ilkesi kapsamında topluma pay edilerek tazmin edilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktdır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının; zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyet ölçüsünü aşmaması gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta, Mahkemece kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince zararın tazminine karar verilmişse de, dava konusu olayın terör olayı olduğu, dolayısıyla meydana gelen terör olayı sonucu yaralanan davacının elem ve acı duyması nedeniyle oluşan manevi zararının sosyal risk ilkesi gereği tazmini gerekmektedir.
Dava konusu olayın meydana gelmesinde davalı idarenin kusurunun bulunmadığı ve olayın terör eylemi olduğu gözetildiğinde Bölge İdare Mahkemesince hükmedilen, 200.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğu görüldüğünden, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınarak olay karşısında duyulan acıyla da orantılı olacak şekilde yeniden manevi tazminat takdiri yapılması gerektiğinden temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkeme tarafından, bozma kararı üzerine yeniden karar verileceğinden, reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden davalı idare lehine vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE, davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 06/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.