Danıştay Kararı 10. Daire 2023/1517 E. 2023/1393 K. 20.03.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/1517 E.  ,  2023/1393 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/1517
Karar No : 2023/1393

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/B maddesi uyarınca temyizen incelenerek kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 04/12/2022 tarihinde uygulanan 2022 Adalet Bakanlığı Arabulucuk Sınavına giren davacının akıllı saat ile sınava girdiğinden bahisle sınavının geçersiz sayılmasına ilişkin Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının davacıya yönelik kısmının iptali istenilmektedir.
İdare Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, sınava ilişkin güvenlik önlemleri alma hususunda idarenin takdir yetkisine sahip olduğu anlaşılmakta ise de idareye verilen bu yetkinin nihai amacının sınava katılanların eşit şartlarda yarışmalarını sağlamak ve kimsenin hak ettiği nottan fazlasını almasına izin vermemek olduğu; uyuşmazlıkta, davacının katıldığı sınava ilişkin düzenlemelere uygun olarak davranması gerektiği, sözkonusu sınava yasak olmasına karşın kolunda akıllı saatle girdiği ve kopya çekmediği hususlarının çekişme konusu olmadığı, mevzuat uyarınca davacının sınavın nizamına ve güvenliğine uygun davranmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, ayrıca, her ne kadar davacı tarafından kopya çekilmediği ileri sürülmüş ise de dava konusu işlemin sebep unsurunun davacının kopya çekmesi değil, yasak cihazlardan olan akıllı saat ile sınava girmesi olduğundan, davacının bu yöndeki iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, 04/12/2022 tarihinde yapılan 2022 Yılı Arabulucuk Sınavına katıldığı, şarjı bitmiş durumda olan akıllı saati ile sınava girdiği, sınav stresi nedeniyle saatin kolunda olduğunu fark etmediği, sınava girişte de sınav esnasında da kolunda yasaklı bir nesne olduğu konusunda uyarı almadığı, sınavın sona ermesinin ardından bu konuda gözetmenler tarafından uyarıldığı ve bu durumun tutanak altına alındığı, sonrasında saatin şarjının olmadığını hatırlaması üzerine saatin çalışmadığını gözetmenlere gösterdiği, bu durumun da tutanak altına alındığı, davanın reddi yolunda verilen kararın hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin, sınav binasına ve sınav salonuna yasaklı nesnelerin girmesini engelleme yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı idarece, kopya çektiğine veya sınavın objektif olarak değerlendirilmesine engel olacak bir duruma ilişkin tespit yapılmadığı, bu yönde bir iddiada da bulunulmadığı, Danıştay’ın dava konusu uyuşmazlığa benzer uyuşmazlıklara ilişkin yerleşik kararlarında uyguladığı amaçsal yorum yöntemi yerine, idarenin sınavın güvenliğini sağlamasına yönelik mevzuat hükümlerinin lafzi yorumlanarak uyuşmazlığa uygulandığı, salt kolunda unuttuğu ve çalışmayan akıllı saat ile sınava girdiği için sınavının geçersiz sayılmasının, Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan ölçülülük ilkesi ile örtüşmediği, sınavı geçersiz sayıldığı için arabuluculuk mevzuatı uyarınca sınava yeniden girme hakkının ortadan kalktığı, benzer uyuşmazlıklarda davacılar lehine verilen birçok karar olduğu, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun uyarınca internet sayfasındaki duyuruların adaylara tebliğ hükmünde olduğu, bu Kanun, sınav kurallarının düzenlendiği yönetmelik veya kılavuz esaslarına aykırılık teşkil eden davranışların tespit edilmesi hâlinde adayların sınavının geçersiz sayılacağının kural altına alındığı, Adayların ve Sınav Görevlilerinin Sınav Binalarına Giriş Koşullarına İlişkin Yönetmelik’in 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca saat, kablosuz iletişim sağlayan Bluetooth ve benzeri cihazlar, her türlü elektronik/mekanik cihaz ile sınav binalarına girilmesine izin verilmeyeceği; sınavın yapıldığı bina içerisinde sınav sırasında ya da sınavdan sonra bu tür cihazları taşıdığı tespit edilen adayın sınavının geçersiz sayılacağı düzenlemelerine yer verildiği, 2022 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Sınavı (2022-Arabuluculuk) Kılavuzu’nun “Başvuru/Sınav Kuralları” başlıklı kısmında ilgili açıklamaların ÖSYM internet sayfasında yapılacağı ve “Aday Başvuru Formunun Doldurulması” başlıklı kısmında, adaylarca kılavuzun dikkatlice okunması ve internet sayfasında yer alan ekran üzerindeki koşullar kabul edilerek başvuru yapıldığını belirtir kutucuğun işaretlenmesinin zorunlu olduğunun kural altına alındığı; “Sınava Girerken Adayın Yanında Bulundurması Yasak Olan Araç Gereç ve Eşyalar” başlıklı kısmında da yasak olan nesnelerin sayıldığı, bu uyarıların sınava giriş belgesinde de yer aldığı, idarenin bu durumların tespit edilmesi hâlinde sınavın geçersiz sayılıp sayılmaması hususunda takdir yetkisi bulunmadığı, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Adayların ve Sınav Görevlilerinin Sınav Binalarına Giriş Koşullarına İlişkin Yönetmelik’te, 2022 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Sınavı (2022-Arabuluculuk) Kılavuzu’nda ve adayların sınav günü yanında getirmesi gerektiği sınava giriş belgesinde her türlü saat, Bluetooth özelliğine sahip herhangi bir cihaz, her türlü elektronik/mekanik cihaz ile sınav binasına ve sınav salonuna girilmeyeceğinin açıkça belirtildiği; davacının da bu kuralları bildiği veya bilmekle yükümlü olduğu hususunda şüphe bulunmadığı açıktır. İlgili mevzuat hükümleri uyarınca, sınava ilişkin güvenlik önlemlerini alma hususunda idarenin takdir yetkisine sahip olduğu anlaşılmakta ise de idareye verilen bu yetkinin nihai amacının sınava katılanların eşit şartlarda yarışmalarını sağlamak ve kimsenin hak ettiği puandan fazlasını almasına izin vermemek olduğu ortadadır. Amacın, sınava katılanların bilgi ve emeklerinin dışında başka yollarla sonuca gitmesini, başka bir deyişle kopya çekmesini engellemek olduğu dikkate alındığında, bu amaca götürecek yol ve yöntemler ile aksine davranışın tespit edildiği hâllerde uygulanacak hukuki yaptırımların ölçülü olması gerekir. Mevzuatla yasaklanan nesnelerden herhangi biri ile sınava gelmemenin adayın yükümlülüğü; bu nesnelerden herhangi birinin aday tarafından sınav salonuna sokulmamasını sağlamanın da idarenin yükümlülüğü olmakla birlikte bina kapısında yapılan üst aramasından itibaren sınavın başlamasına kadar sınav gözlemcileri tarafından bu konuda gerekli uyarıların yapılması zorunludur. Bu şartlar altında çağdaş teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak genelde kamera ile izlenen ve en az iki sınav gözetmeninin bulunduğu bir sınıfta, kopya çekme eyleminin olup olmadığının somut olarak tespiti mümkündür. Sonuç olarak, mevzuata aykırı davranış değerlendirilirken, bu aykırılığa uygulanacak yaptırımın ölçülü olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. Bakılan uyuşmazlıkta, kolunda akıllı saat ile sınav binasına gelen davacının üst aramasının ayrıntılı bir şekilde yapılmadığı ve saatin tespit edilemediği, sınav salonuna giren ve hatta sınav sonuna kadar salonda kalan davacının, kolundaki akıllı saatten dolayı uyarılmadığı, cevap kağıdının teslim edilmesi sırasında salona akıllı saat ile girdiğinin tespit edildiğinin davacıya bildirildiği ve bu durumun tutanak altına alındığı, sonrasında davacı tarafından saatin şarjının bulunmadığının ifade edilmesi üzerine, yapılan inceleme sonucunda saatin çalışır durumda olmadığının da tutanak altına alındığı, davacının kopya çektiğine yönelik bir tespitin ya da iddianın da olmadığı dikkate alındığında davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararı kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/B maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
2577 sayılı Kanun’un 20/B maddesi uyarınca kesin olarak, 20/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.