Danıştay Kararı 10. Daire 2023/1003 E. 2023/1117 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2023/1003 E.  ,  2023/1117 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2023/1003
Karar No : 2023/1117

DAVACI : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / ANKARA

DAVANIN_ÖZETİ : 07/01/2023 tarihli 32066 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 1. maddesi ile değiştirilen Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 1. maddesi, 12. fıkrası, 1. cümlesindeki “yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili branşta ruhsatı bulunan” ibaresinin, 2. cümlesinin, 3. cümlesindeki “sözleşme yaptığı tıp merkezlerinin birinde” ibaresinin, 4. cümlesindeki, belirli durumlarda vaka bazlı özel izin verilebileceğine ilişkin düzenlemenin, 5. cümlesindeki “Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, tıp merkezi tarafından SKSY’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir” ibaresinin, 6. cümlesindeki “ve hastanın bilgileri tedavi olacağı tıp merkezine, Muayene Bilgi Yönetim Sistemi (MBYS) üzerinden Bakanlıkça belirlenen form ile gönderilir.” ibaresinin, 8. cümlesindeki “özel sağlık kuruluşunun ilgili birim sorumlusu ve mesul müdür” ibaresinin, ayrıca noksan düzenleme nedeniyle anılan bendin tamamının, Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesi ile değiştirilen Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Geçici 16. maddesindeki, “sözleşme yapacakları tıp merkezlerinin birinde” ibaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği, ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükmü yer almış; Kanun’un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde otuz gün içinde uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idari işlemle sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, her türlü tereddütten uzak, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
Dava dilekçesinin incelenmesinden, dilekçenin “konu” ve “istem sonucu” kısmında, dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesi ile değiştirilen Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 1. maddesi, 12. fıkrası, 1. cümlesindeki “yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili branşta ruhsatı bulunan” ibaresinin, 2. cümlesinin, 3. cümlesindeki “sözleşme yaptığı tıp merkezlerinin birinde” ibaresinin, 5. cümlesindeki “Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, tıp merkezi tarafından SKSY’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir” ibaresinin, 6. cümlesindeki “ve hastanın bilgileri tedavi olacağı tıp merkezine, Muayene Bilgi Yönetim Sistemi (MBYS) üzerinden Bakanlıkça belirlenen form ile gönderilir.” ibaresinin, 8. cümlesindeki “özel sağlık kuruluşunun ilgili birim sorumlusu ve mesul müdür” ibaresinin, ayrıca noksan düzenleme ve hukuka aykırılık nedeniyle anılan bendin tamamının, Yönetmelik değişikliğinin 2. maddesi ile değiştirilen Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Geçici 16. maddesindeki, “sözleşme yapacakları tıp merkezlerinin birinde” ibaresinin iptalinin istenildiği, dilekçenin içeriğinde ayrıca dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesi ile değiştirilen Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin Ek 1. maddesi, 12. fıkrası, 4. cümlesindeki, belirli durumlarda vaka bazlı özel izin verilebileceğine ilişkin düzenlemenin de iptalinin istenildiği görülmekte olup, Yönetmelik değişikliğinin 1. maddesinin noksan düzenleme nedeniyle tamamının mı yoksa belli düzenlemelerinin mi iptalinin istenildiği, belli düzenlemelerinin iptali isteniliyorsa konu, sonuç ve içerik kısımlarının uyuşmaması nedeniyle yukarıda belirtilen 4. cümlenin iptalinin istenilip istenilmediği anlaşılamamaktadır.
Bu durumda, dava dilekçesinin konu ve sonuç kısmıyla içeriği arasında çelişki bulunduğu ve dava konusu edilen Yönetmelik değişikliğinin tam olarak hangi hükümlerinin iptalinin istenildiğinin açıkça anlaşılamadığı, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun düzenlenmediği sonucuna varılmış olup, 07/01/2023 tarihli 32066 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in hangi maddelerinin veya maddelerin hangi kısımlarının dava konusu edildiği açıkça gösterilerek, bu kısım ya da kısımlara yönelik iptal isteminde bulunulması, iptali istenilen her bir düzenlemeye yönelik hukuka aykırılık sebeplerinin ve bu düzenlemelerin davacının menfaatini ne şekilde etkilediğinin -menfaatini ortaya koyan bilgi ve belgeler de sunulmak suretiyle- farklı hususlara yönelik düzenlemeler bakımından ayrı ayrı açıklanması, istemin dava dilekçesinin konu, içerik ve sonuç kısımlarında uyumlu bir şekilde belirtilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesi, 1. fıkrası, (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen eksiklik giderilmek suretiyle ıslak veya elektronik imzalı dilekçe ile dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesi, 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda ise yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 09/03/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.