Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2022/8914 E. , 2023/82 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/8914
Karar No : 2023/82
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… Bakanlığı
DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından yapılan, 2022 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Sınavı ön başvurusunun reddine ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen, 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 1. fıkrası ile 42. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin reddİ gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği belirtilmiş; 5. maddesinin 1. fıkrasında da, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, 3/g bendinde yazılı hâlde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği kuralına yer verilmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; davacı tarafından yapılan 2022 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Sınavı ön başvurusunun reddine ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen, 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 32. maddesinin 1. fıkrası ile 42. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, dava konusu edilen düzenleyici işlemlerin “mesleğinde 5 yıllık kıdeme sahip olma” şartı açısından iptalinin istenildiği, bu davadan önce davacı tarafından başvurusunun reddine ilişkin işleme karşı ilk derece mahkemesinde iptal davası açıldığı, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, bu karara karşı yapılan itiraz üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve YD İtiraz No:… sayılı kararı ile davacının itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin belli kısımlarına yönelik hukuka aykırılık iddiasında bulunulduğundan, dilekçede tam olarak hangi ibarenin iptalinin istenildiğinin açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işleme karşı daha önceden dava açıldığı ve açılan davada yürütmenin durdurulması istemi hakkında kesin bir karara varıldığı dikkate alındığında, düzenleyici işlemler ile birlikte aynı uygulama işlemine karşı yeniden dava açılması durumunda derdestlik söz konusu olacaktır. Bu nedenlerle, dava dilekçesinin yenilenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istemi hâlinde davacıya iadesine, 12/01/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.