Danıştay Kararı 10. Daire 2022/8562 E. 2023/215 K. 19.01.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/8562 E.  ,  2023/215 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/8562
Karar No : 2023/215

MERCİİ TAYİNİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
…, … ve … vekili Av. … tarafından, 07/04/2006 tarihinde, Samsun il Merkezi … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde bulunan evdeki çıkan yangın sonucu karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle … ve … adlı çocukların ölümlerinde hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla baba … için 150.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, anne … için 150.000,00 TL maddi, 50.000,00TL manevi, ağabey … için 100.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle davalılar … Üniversitesi Rektörlüğü, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … Bakanlığına karşı açılan davada; davanın reddi yolunda verilen ve kanun yolu aşamasından geçerek kesinleşen karar sonrası davacılar tarafından yapılan bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesince, yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın sağlık hizmetinin sunumuna ilişkin şikayet yönünden kabul edilebilir olduğu, yaşam hakkının usul boyutu yönünden ihlal edildiği, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması yönünde karar verilmesi üzerine … İdare Mahkemesince, davalılardan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasım mevkiinden çıkarılarak, davalılar Sağlık Bakanlığı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü yanında Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü de hasım mevkiine alınarak yeniden yargılama yapılması yolunda karar alınması sonrasında … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla merci tayini için 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca Danıştay’a gönderilen dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; 07/04/2006 tarihinde Samsun il Merkezi, … Mahallesi, … Sokak No:… adresinde bulunan evdeki çıkan yangın sonucu … ve … adlı çocukların karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle Samsun Devlet Hastanesine kaldırıldıkları, aynı gün Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildikleri, burada yapılan tetkiklerde durumlarının ağır olması ve ileri tedavi için başka merkeze sevk edilmeleri gerektiğinin değerlendirildiği, yapılan görüşmeler sonucunda kardeşleri kabul edecek uygun hastane bulunamadığı, kardeşlerin ailenin kendi imkanları ile özel ambulans kullanılarak Ankara ilinde bulunan özel bir tıp merkezine nakledildiği, …’ın aynı gün burada vefat ettiği, kardeşi…’ın ise GATA’ya sevk edildiği, burada da çocuk yoğun bakım ünitesi ve ventilatör bulunmaması gerekçesiyle başka hastaneye sevkinin gündeme geldiği, Hacattepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin boşta ventilatör bulunmadığı gerekçesiyle hastayı kabul etmediği, bunu üzerine …’ın uygun yer temin edebileceğini belirten Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, bir süre sonra çocuk yoğun bakımı bulunan bir hastanede tedavi edilmesi gerektiğinden bahisle Hacette Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesine sevk edildiği, bu hastanede tedavi edilmekteyken hayatını kaybettiği, olay hakkında yürütülen adli ve idari soruşturmalar sonucunda olayda sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde hizmet kusuru bulunduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle görülen davanın açıldığı, İdare Mahkemesince, davalı idarelerden Sağlık Bakanlığına bağlı Samsun Devlet Hastanesi tarafından ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından sunulan sağlık hizmeti nedeniyle Samsun İdare Mahkemesinin, yine Sağlık Bakanlığına bağlı GATA ve Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde sunulan sağlık hizmeti ve nihayet Hacette Üniversitesinde sunulan sağlık hizmeti nedeniyle de Ankara İdare Mahkemesinin yetkili olduğu değerlendirilerek ölüm sonucuna hangi hastane veya hastanelerde verilen sağlık hizmetinin kötü işlemesinin neden olduğunun da yargılamanın mevcut aşamasında belirli olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca merci tayini için dava dosyasının Danıştay’a gönderildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçeleri üzerine yapılan ilk inceleme sonunda, idari yargının görevli olduğu konularda, görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek, dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği; 36. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de, idari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında, zarar bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer idare mahkemesinin yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un “Görevsizlik ve yetkisizlik hallerinde yapılacak işlem” başlıklı 43. maddesinde ise, “1. İdare ve vergi mahkemeleri, idari yargının görev alanına giren bir davada görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verirlerse dosyayı Danıştaya veya görevli ve yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderirler.
a) Görevsizlik sebebiyle gönderilen dosyalarda Danıştay, davayı görevi içinde görmezse dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir.
b) Görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz veya yetkisiz gördüğü takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık bölge idare mahkemesince, aksi halde Danıştayca çözümlenir.
2. Görev ve yetki uyuşmazlıklarında Danıştay ve bölge idare mahkemesince verilen kararlar ilgili mahkemelere bildirilir ve bu husus taraflara tebliğ olunur.
3. Danıştay ve bölge idare mahkemesince görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak verilen kararlar kesindir.
4. Bu madde hükümleri gereğince verilen kararlar ile görevli ve yetkili kılınan mahkemeye yeniden dava açılması halinde harç alınmaz.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, yine aynı Kanun’un “Merci Tayini” başlıklı 44. maddesinde;
“1. Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hallerde dava dosyaları, tarafların veya mahkemelerin istemi üzerine merci tayini için:
(a) Uyuşmazlığın aynı yargı çevresindeki mahkeme veya mahkemeler arasında çıkması halinde, o yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine,
(b) Sair hallerde Danıştaya gönderilir.
2. Danıştay ve bölge idare mahkemesi görevli ve yetkili mahkemeyi kararlaştırır.
3. Danıştay ve bölge idare mahkemesinin bu konuda vereceği kararların kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
… İdare Mahkemesince, ölüme hangi hastanelerde verilen sağlık hizmetinin kötü işletilmesinin sebep olduğunun bu aşamada belirlenemediği, buna göre mahkemelerinin yargı çevresi yönünden tereddütün oluştuğu, davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel bulunduğu ve bu durumun, 2577 sayılı Kanunun 44. maddesinde belirtilen sair haller kapsamında bulunduğu ileri sürülerek mercii tayini talebinde bulunulmuş ise de; incelenen dosyada, yetkili mahkemenin davaya bakmasının önünde fiili veya hukuki bir engel bulunmadığı gibi … İdare Mahkemesi tarafından, bakılacak davada mahkemelerinin yetkisiz olduğu değerlendiriliyorsa yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükmü gereği dava dosyasının yetkili idare mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinden söz konusu istemin 2577 sayılı Kanun’un 44. maddesi kapsamında incelenmesi mümkün görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; istemin reddine, dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 19/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.