Danıştay Kararı 10. Daire 2022/8065 E. 2023/234 K. 07.02.2023 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/8065 E.  ,  2023/234 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/8065
Karar No : 2023/234

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı / ANKARA

DAVANIN_KONUSU : 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile anılan değişikliğin 5. ve 6. maddelerinin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu düzenleme ile davacı arasında menfaat ilgisinin bulunması nedeniyle davanın esasının incelenmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, öncelikle dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi yönünden incelenerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İptal davaları, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören yasa koyucu, iptal davaları için menfaat ihlalini, subjektif ehliyet koşulu olarak aramaktadır.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idari işlemlerin; ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceği kabul edilmektedir.
Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisinin varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin, hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunması dava açma ehliyeti için gerekli sayılmaktadır.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; davacı tarafından hâlihazırda kamuda mesleğini icra etmekte olduğu, ileride özel muayenehane açması halinde dava konusu düzenlemenin mesleğini ifa etmesini imkânsız hale getireceği, değişiklik nedeniyle menfaatinin dolaylı olarak etkilendiği iddiasıyla bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, muayenehanesi bulunan hekimlerin, muayenehanelerine müracaat eden hastalarının teşhis ve tedavisini özel hastanelerde yapma koşullarını içeren dava konusu Yönetmelik düzenlemesinin, davacının kişisel menfaatini doğrudan etkilemesinin söz konusu olmadığı, hükmün iptalini istemekte güncel bir menfaatinin bulunmadığı, bu haliyle davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine,
3- Bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 07/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Dava, 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile anılan değişikliğin 5. ve 6. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaati ihlal edilenlerin iptal davası açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından, kamuda mesleğini icra eden bir hekim olduğunun belirtildiği, ileride kamudaki görevinden ayrılarak muayenehane açmak istemesi halinde dava konusu düzenleme nedeniyle mesleğini ifa etmekte zorluk çekeceği ileri sürülerek iptal davası açıldığı görülmektedir.
Davacının hekim olması karşısında, dava konusu düzenlemeden dolayı menfaat ihlalinin söz konusu olduğu anlaşılmakla, davanın esasının incelenmesi gerektiği oyuyla, davanın ehliyet yönünden reddine dair verilen Daire kararına katılmıyoruz.