Danıştay Kararı 10. Daire 2022/8059 E. 2022/5992 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/8059 E.  ,  2022/5992 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/8059
Karar No : 2022/5992

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
2- … Genel

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, 30/05/2020 tarih ve 31140 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 167 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin (Gümrük İşlemleri) iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; 7. maddesinin 1. fıkrasında dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; aynı maddenin 4. fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, 3 ve 5. maddelere uygun olmayan dilekçelerin otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, dava açma süresine ilişkin kurallar ile düzenleyici işlemlere karşı iki ayrı yol izlenerek dava açma imkanı tanınmıştır. 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca düzenleyici işlemin ilanı üzerine altmış gün içinde dava açılabileceği gibi, düzenleyici işlemin uygulanması üzerine de, uygulama işleminin tebliği tarihinden itibaren yine altmış gün içinde düzenleyici işleme veya düzenleyici işlemle birlikte uygulama işlemine karşı dava açılabilecektir. Bu kurallar ile ilanı üzerine düzenleyici işleme karşı dava açmamış bulunan ilgililere, dava konusu edebilecekleri bir uygulama işleminin varlığına bağlı olarak, düzenleyici işleme karşı dava açma imkanının sağlanması amaçlanmıştır. Bu durumda, düzenleyici işleme karşı dava açılabilmesi uygulama işleminin varlığına bağlı olduğu için, dava dilekçesinde, düzenleyici işleme dayalı olarak tesis edilen bir uygulama işleminin olup olmadığının, bir uygulama işlemi varsa, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti bakımından işlemin tebliğ tarihinin gösterilmesi, öte yandan, uygulama işleminin veya başvuru dilekçesinin birer örneğinin de, dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; davacı tarafından, 30/05/2020 tarih ve 31140 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 167 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin (Gümrük İşlemleri), 15/10/2022 tarihinde gümrük personelinden şifaen öğrenildiği belirtilerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmakla birlikte; birçok maddeden oluşan Tebliğ’in tümünün mü yoksa bir kısım maddelerinin mi iptalinin istenildiği, iptali istenen maddelerin davacının menfaatini nasıl ve ne şekilde ihlal ettiği, hukuka aykırılık sebeplerinin açıkça ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde dava dilekçesinde gösterilmediği görülmekte olup, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davacı tarafından, iptal davasına konu ettiği Tebliğ’in menfaatini nasıl ve ne şekilde ihlal ettiğini ortaya koyan bilgi ve belgelerin (gümrük beyannamesi, fatura, vb.) sunulması; dava konusu Tebliğ’in 30/05/2020 tarih ve 31140 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girdiği göz önünde bulundurulduğunda yenilenecek dava dilekçesinde dava konusu Tebliğ’e karşı süresi içerisinde dava açılıp açılmadığının tespiti bakımından, iptali istenen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bir işlemin bulunup bulunmadığının, uygulama işlemi var ise bu işlemin tarih ve sayısı ile tebliğ tarihinin belirtilmesi; davacı tarafından yenilenecek dava dilekçesinde dava konusu düzenleyici işlemin şifaen öğrenildiği tekrar belirtilecekse de şifaen öğrenildiği belirtilen tarihte Tebliğ’e konu saat cinsi eşyanın ithalatının davacı tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin sunulması suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığı’na hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen hususlar netleştirilmek suretiyle imzalı iki nüsha dilekçe ile dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.