Danıştay Kararı 10. Daire 2022/8022 E. 2022/6726 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/8022 E.  ,  2022/6726 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/8022
Karar No : 2022/6726

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı / ANKARA

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından;
a) 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin birinci cümlesinde yer alan “yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması halinde” ibaresi ile “Özel hastanelerin boş uzman hekim kadrosu olmaması durumunda, ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ine kadar uzman hekimle sözleşme imzalayabilir. Aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birinden fazla uzman hekim ile sözleşme imzalanamaz. Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, özel hastane tarafından SKYS’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir.” şeklindeki ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin, 5. maddesi ile eklenen geçici 18. maddenin ve 6. maddesi ile eki Ek-2 Özel Hastane Müeyyide Formunun 28 sıra numaralı satırından sonra gelmek üzere eklenen 29 sıra numaralı satırın ve açıklamalar kısmına eklenen (i) bendinin,
b) 15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile değiştirilen ek 1. maddesinin on ikinci fıkrasının,
iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve 5. maddelerine uygun olmayan dava dilekçesinin reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendi gereğince anılan Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu; idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacakları, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyecekleri hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği belirtilmiş; 5. maddesinde de, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise, 14. maddenin üçüncü fıkrasının (g) bendinde yazılı halde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği kuralına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile aynı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen Özel Hastaneler Yönetmeliğinin ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin birinci cümlesinde yer alan “yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması halinde” ibaresi ile “Özel hastanelerin boş uzman hekim kadrosu olmaması durumunda, ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ine kadar uzman hekimle sözleşme imzalayabilir. Aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birinden fazla uzman hekim ile sözleşme imzalanamaz. Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, özel hastane tarafından SKYS’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir.” şeklindeki ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin, 5. maddesi ile eklenen geçici 18. maddenin ve 6. maddesi ile eki Ek-2 Özel Hastane Müeyyide Formunun 28 sıra numaralı satırından sonra gelmek üzere eklenen 29 sıra numaralı satırın ve açıklamalar kısmına eklenen (i) bendinin, iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava Dilekçesinin 2577 Sayılı Kanun’un 3. Maddesi Yönünden İncelenmesi:
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin “konu” kısmında, 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin birinci cümlesinde yer alan “yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması halinde” ibaresi ile “Özel hastanelerin boş uzman hekim kadrosu olmaması durumunda, ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ine kadar uzman hekimle sözleşme imzalayabilir. Aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birinden fazla uzman hekim ile sözleşme imzalanamaz. Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, özel hastane tarafından SKYS’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir.” şeklindeki ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin, 5. maddesi ile eklenen geçici 18. maddenin ve 6. maddesi ile eki Ek-2 Özel Hastane Müeyyide Formunun 28 sıra numaralı satırından sonra gelmek üzere eklenen 29 sıra numaralı satırın ve açıklamalar kısmına eklenen (i) bendinin ve 15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile değiştirilen ek 1. maddesinin on ikinci fıkrasının iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemine yer verilmesine rağmen, “dilekçe içeriğinde” Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen ana Yönetmeliğin ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine yönelik hukuka aykırılık iddialarına yer verildiği, ayrıca dava konusu hükümde 60 yaş ve üzeri emekli hekimlerin durumunun dikkate alınmamış olmasının hukuka aykırı olduğu, bu durumun düzeltilmesi ile 60 yaş üzeri hekimlerin muafiyet hakkının korunmasının talep edildiği, dilekçenin “sonuç” kısmında ise, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile değiştirilen ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin birinci cümlesinde yer alan “yıllık sözleşme yapmak suretiyle ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması halinde” ibaresi ile “Özel hastanelerin boş uzman hekim kadrosu olmaması durumunda, ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ine kadar uzman hekimle sözleşme imzalayabilir. Aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birinden fazla uzman hekim ile sözleşme imzalanamaz. Muayenehane hekimiyle yapılan sözleşmenin taraflarca imzalanmış nüshası, özel hastane tarafından SKYS’ye eklenir ve müdürlüğe gönderilir.” şeklindeki ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemine yer verilerek dava konusu hükümde 60 yaş ve üzeri emekli hekimlere boş kadro şartı aranmamasına ilişkin muafiyet tanınmasının talep edildiği görülmektedir.
Bu haliyle dava dilekçesinin konu ve sonuç kısmıyla içeriği arasında çelişki bulunduğu ve 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin mi yoksa aynı tarihte yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin mi ya da her ikisinin birlikte mi dava konusu edildiğinin ve dava konusu edilen Yönetmelik değişikliğinin tam olarak hangi hükümlerinin iptalinin istenildiğinin açıkça anlaşılamadığı, dava dilekçesinin bir bütün hâlinde uyumlu, açık ve anlaşılır olmadığı, böylece dava konusu istemin tereddüte yer bırakılmayacak şekilde ifade edilmediği görülmektedir.
Bu durumda dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun düzenlenmediği sonucuna varılmış olup, 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin mi yoksa Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin mi dava edildiği, dava konusu edilen Yönetmeliğin ise hangi maddelerinin veya maddelerin hangi kısımlarının dava konusu edildiği açıkça gösterilerek, bu kısım ya da kısımlara yönelik iptal isteminde bulunulması, iptali istenilen her bir düzenlemeye yönelik hukuka aykırılık sebeplerinin ve bu düzenlemelerin davacının menfaatini ne şekilde etkilediğinin -menfaatini ortaya koyan bilgi ve belgeler de sunulmak suretiyle- farklı hususlara yönelik düzenlemeler bakımından ayrı ayrı açıklanması, istemin dava dilekçesinin konu, içerik ve sonuç kısımlarında uyumlu bir şekilde belirtilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Öte yandan, ayrıca idari mahkemelerce, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği de dikkate alındığında, dava konusu hükümde 60 yaş ve üzeri emekli hekimlere boş kadro şartı aranmamasına ilişkin muafiyet tanınmasına yönelik düzenleme yapılmasına karar verilmesine olanak bulunmadığı hususunun da yenilenecek olan dilekçede göz önünde bulundurulması gerektiği muhakkaktır.
Dava Dilekçesinin 2577 Sayılı Kanun’un 5. Maddesi Yönünden İncelenmesi:
Davacı tarafından, dava dilekçesinin konu kısmında 06/10/2022 tarih ve 31975 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ve aynı Resmî Gazete’de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümlerinin iptalinin aynı dilekçe ile dava konusu edildiği görülmektedir.
Dava konusu edilen düzenlemeler benzer içerikte olmakla birlikte, bu düzenlemeler arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığı, dava konusu düzenlemelerin yer aldığı Yönetmeliklerin amaç ve kapsamlarının birbirinden farklılık arz ettiği dikkate alındığında, ayrı ayrı değerlendirilmeleri ve hukuka uygunluk denetimlerinin ayrı ayrı yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, her idari işlem aleyhine ayrı dilekçe ile dava açılması gerekmektedir.
Bu haliyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesine de uygun biçimde düzenlenmediği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlenmiş dilekçeler ile yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak gerekli harç ve posta ücreti yatırılmak suretiyle ayrı ayrı dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, istemi hâlinde kullanılmayan … TL yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta ücretinin davacıya iadesine, kesin olarak 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.