Danıştay Kararı 10. Daire 2022/7661 E. 2022/5957 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/7661 E.  ,  2022/5957 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/7661
Karar No : 2022/5957

DAVACI : … Alışveriş Merkezi Yatırım A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Genel Müdürlüğü

DAVANIN_ÖZETİ : 04/10/2006 tarihli ve 26309 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü Karşılığı Nakit Olmayan Piyangolar ve Çekilişler Hakkında Yönetmeliğin 12. maddesinin 2. fıkrası ile anılan düzenleme dayanak alınarak tesis edilen Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünün … tarih ve … seri ve sıra numaralı faturasının ve fatura bedelinin tahsiline yönelik idari işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 5. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca, dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı kurala bağlanmış; “Aynı Dilekçe ile Dava Açılabilecek Haller” başlığını taşıyan 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı; ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde de, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, bu maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükmü yer almıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Faturanın tarifi” başlıklı 229. maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Fatura ve teyit mektubu” başlıklı 21. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında, ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebileceği, bir fatura alan kişinin aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmaması halinde bu içeriği kabul etmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, her idari işlemin ayrı ayrı dava konusu yapılması kural ise de, maddi veya hukuki yönden birbirine bağlı olan birden çok işleme karşı aynı dilekçe ile dava açılabilmesi mümkün bulunmaktadır. Maddi veya hukuki bağlılıktan söz edebilmek için öncelikle, dava konusu işlemlerin idari işlem mahiyetinde olması gerekmektedir. Nitekim, iptali istenilen işlemlerden birinin idari işlem mahiyetinde olmaması 5. maddenin öngördüğü anlamdaki bağlılığı ortadan kaldıran bir nedendir. Bu bağlamda, aynı dava dilekçesiyle iptali talep edilen işlemlerden birinin idari davaya konu olabilecek nitelikte bir idari işlem olmaması halinde, dilekçenin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden, davacı şirket tarafından 29/10/2022 – 28/02/2023 tarihleri arasında yapılmak istenen çekiliş kampanyası için dava konusu Yönetmelik gereği izin bedeli Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü hesabına banka havalesi aracılığıyla yatırıldıktan sonra davalı idareye izin başvurusunda bulunulmuş, davalı idarece dava konusu Yönetmelik kapsamında yapılan inceleme sonucunda … tarihli ve … sayılı işlemle başvuruya konu karşılığı nakit olmayan piyangonun düzenlenmesine izin verilmiş ve aynı tarihte davacı tarafından banka aracılığıyla ödenmiş olan piyango izin ücretine yönelik … seri ve sıra numaralı fatura kesilmiştir. Bunun üzerine, davacı şirket tarafından, dava konusu Karşılığı Nakit Olmayan Piyangolar ve Çekilişler Hakkında Yönetmeliğinin 12. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yapılan tahsilat işleminin ve bu tahsil işlemi üzerine düzenlenen fatura ile anılan tahsilat işleminin dayanağı olan düzenleyici işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, dava konusu edilen Karşılığı Nakit Olmayan Piyangolar ve Çekilişler Hakkında Yönetmeliğinin 12. maddesinin 2. fıkrası ile anılan düzenleme dayanak alınarak tesis edilen tahsilat işleminin iptali isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde Danıştay görevli olmakla birlikte, tahsilat işleminden sonra temel borç ilişkisinin ispatına ve ilgilinin bilgilendirilmesine yönelik bir belge olan ve bu haliyle idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem mahiyetinde olmayan faturanın iptali isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın idari yargı yerlerinde görülerek çözüme kavuşturulması imkan dahilinde olmadığından iptali istenilen işlemler arasında 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisinden bahsedilemeyeceği, bu itibarla 5. maddeye uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin, 1. fıkrasının, (d) bendi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde 5. maddeye uygun şekilde, yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak gerekli harç ve posta ücreti yatırılmak suretiyle Dairemiz nezdinde dava açmakta serbest olunmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilebilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulması ile dilekçenin ve eklerinin bir örneğinin davacıya iadesine, 13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.