Danıştay Kararı 10. Daire 2022/6569 E. 2022/5984 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/6569 E.  ,  2022/5984 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/6569
Karar No : 2022/5984

DAVACI : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Başkanlığı

DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, “alerjen spesifik immünoterapi” ilaçlarının reçetesiz satışına izin veren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükümleri yer almış; Kanun’un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Birçok maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün iptali, ancak yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle istenebilecek olup, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmaması halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu durumda, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurulması ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, davacı Dernek tarafından, 20/02/2022 tarihli dilekçe ile “alerjen spesifik immünoterapi” ilaçlarının reçetesiz satılmasının sağlık açısından çok ciddi sakıncaları bulunduğundan bahisle alerjen spesifik immünoterapinin sadece “İmmünoloji ve alerji hastalıkları” yan dal uzmanlarınca rapor ve reçete edilerek alınabilmesine yönelik gerekli düzenlemenin yapılması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, anılan başvurunun yasal süresi içerisinde cevap verilmemek suretiyle reddedildiği, bunun üzerine “alerjen spesifik immünoterapi” ilaçlarının reçetesiz satışına izin veren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmakta ise de; iptali istenilen Sağlık Uygulama Tebliği’nde pek çok konuda düzenlemeye yer verildiği, davacı tarafından ise söz konusu ilaçların reçetesiz satılmasına imkan veren düzenlemenin Sağlık Uygulama Tebliği’nin hangi kısmından kaynaklandığının dilekçede açıkça belirtilmediği görülmektedir.
Bu haliyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı Dernek tarafından, iptal davasına konu edilen ve “alerjen spesifik immünoterapi” ilaçlarının reçetesiz satılmasına imkan veren durumun Sağlık Uygulama Tebliği’nin hangi kısımlarından kaynaklandığı açıkça gösterilerek, iptali istenen kısımlar yönünden tek tek, tamamının iptali isteniyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması ve menfaatinin ne şekilde etkilendiğinin açıklanması, istemin dava dilekçesinin konu, içerik ve sonuç kısımlarında uyumlu bir şekilde belirtilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle dava açılması gerekmektedir.
Öte yandan; 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 7. maddesinde, ilaçların tabip reçetesiyle veya reçeteye lüzum olmadan serbestçe satılmasına karar verecek merciin Sağlık Bakanlığı olduğu düzenlenmiş olup; yenilenecek olan dava dilekçesinde dava konusu edilmek istenen düzenleyici işlemin açıkça ortaya konulması açısından bu hususun da gözetilmesi gerektiği açıktır.
Ayrıca, dava dilekçesine davalı idareye yapılmış olan başvuruya ilişkin dilekçenin eklendiği ancak anılan dilekçenin idarenin resmi kayıtlarına ne zaman girdiğinin belirtilmediği görüldüğünden, yenilenecek dilekçede 20/02/2022 tarihli başvuru dilekçesinin idarenin kayıtlarına girdiği tarihinde belirtilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen hususlar netleştirilmek suretiyle imzalı iki nüsha dilekçe ile dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun’un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.