Danıştay Kararı 10. Daire 2022/6504 E. 2022/6174 K. 19.12.2022 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2022/6504 E.  ,  2022/6174 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2022/6504
Karar No : 2022/6174

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ..
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Huk. Müş. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait maden işletme alanının tamamının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları dışında bırakılması istemiyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü III. Bölge Müdürlüğüne yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararı ile dava konusu Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının 20.504 hektarlık alanından davacının maden işletme ruhsat sahası olan 70.8 hektarlık bir alanın çıkarılmasının, o bölgede yaşayan hayvan ve bitki habitatını etkilemeyeceği, Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları dışında kalan kısmın madencilik faaliyetine yeterli olmayacağı ve çevresel etki değerlendirme raporunda belirtilen esaslar dahilinde madencilik faaliyeti yapılması hâlinde Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının olumsuz yönde etkilenip zarar görmeyeceği ve davacının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilanından önce işletme ruhsat sahasına ilişkin izinleri aldığı ve ilgili mevzuat çerçevesinde maden işletmeciliği için alınan ruhsatın alanının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahasının içerisinde bırakıldığı ve daha önce alınan ruhsata istinaden davacının bu yönde yatırımlar yaptığının anlaşıldığı, bu durumda, davacıya ait maden işletme alanının tamamının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları dışında bırakılması talebinin zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacıya ait maden işletme sahasının bulunduğu alanın 13/09/2006 tarih ve 2006/10966 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Şanlıurfa Merkez Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak ilan edildiği ve sınırlarının gösterildiği krokinin karara ek yapıldığı, davacı tarafından davalı idareye yapılan başvuruda S:20056082 sayılı maden işletme alanının tamamının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları dışında bırakılması talebinde bulunulduğu, maden işletme sahasının bulunduğu Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırlarının ise Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenmiş olduğu hususları göz önünde bulundurularak; her ne kadar, davacının söz konusu sınır değişikliği talebinin zımnen reddine ilişkin işlem, bu konuda yetkisi bulunmayan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün zımni ret işlemi addedilerek Tarım ve Orman Bakanlığı husumetiyle İdare Mahkemesince işin esası hakkında karar verilmesi yoluna gidilmiş ise de söz konusu sınır istemini değerlendirme hususunda yasa ile yetkili kılınan (mülga) Bakanlar Kurulunca (Cumhurbaşkanlığının), başvuru tarihinden itibaren 60 gün içerisinde olumlu ya da olumsuz yönde herhangi bir karar ihdas edilmediğine göre idarenin bütünlüğü ilkesi gereğince dava konusu edilen zımni ret işleminin (mülga) Bakanlar Kurulunca tesis edilmiş işlem olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu durumda, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırlarının usûl ve yasaya uygun olarak belirlenip belirlenmediği hususunun; ancak Bakanlar Kurulu kararının hukuki denetimi neticesinde ortaya çıkacağı anlaşıldığından, Bakanlar Kurulu kararlarına karşı açılan davaların ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’a ait olduğu düzenlemesi uyarınca, İdare Mahkemesince, davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın Danıştay’a gönderilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararda hukuka uygunluk bulunmadığı, nitekim, Dairelerince verilen 13/07/2021 tarihli ara kararı ile 13/09/2006 tarih ve 2006/10966 sayılı Bakanlar Kurulu kararına karşı açılmış bir dava bulunup bulunmadığının sorulması neticesinde idare tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre; mezkur Bakanlar Kurulu kararına karşı dava açılmadığı; ancak dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararının uygulanması amacıyla alınan 01/06/2020 tarih ve 2589 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile S:20056082 sayılı maden işletme alanının tamamının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası sınırları dışında bırakıldığı hususlarının beyan olunduğu, dolayısıyla görevsiz yargı yerince verilen istinafa konu iptal kararının gereğinin yerine getirilmesi adına Cumhurbaşkanlığının 01/06/2020 tarih ve 2589 sayılı işlemi ile sınır değişikliği yapılması yolunda karar alındığı da dosya kapsamından anlaşıldığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile anılan ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait maden işletme alanının tamamının Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme sahası sınırları dışında bırakılması istemiyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü III. Bölge Müdürlüğüne yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Tarım ve Orman Bakanlığına karşı açılmıştır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinin bu Kanun’la verilen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş “genel görevli” mahkemeler olduğu, aynı Kanun’un 3410 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değişik 5. maddesinde, idare mahkemelerinin vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla, ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki davalara bakacağı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 32. maddesinde, göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanun’da veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması hâlinde, yetkili idare mahkemesinin, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi olduğu hükme bağlanmış; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun “İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar” başlıklı 24. maddesinde de ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar tek tek sayılmıştır.
Bu hâli ile dava konusu işlem bir uygulama işlemi niteliğinde olup yargılamanın ilk derece mahkemesi olarak idare mahkemesinde yapılması gerekmektedir. Bölge İdare Mahkemesince, dava konusu istemin içeriği gereğince, istem üzerine işlem tesis edilebilmesi için Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen alanın değiştirilmesi gerektiği, bunun da yine Bakanlar Kurulu kararı (Cumhurbaşkanı kararı) ile yapılabileceği, zımni ret işleminin Bakanlar Kurulunca tesis edilmiş bir işlem olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle de bu niteliğe sahip işlemleri inceleme yetkisinin Danıştay’da olduğu gerekçesiyle bir karar verilmişse de ortada dava konusu edilmiş bir düzenleyici işlem ya da bir düzenleyici işlemin değiştirilmesi, kaldırılması, geri alınması istemi üzerine söz konusu düzenleyici işlemin tesis edildiği usûle uygun bir şekilde tesis edilmiş yeni bir düzenleyici işlem, Danıştay’ın ilk derece sıfatı ile inceleyebileceği bir uygulama işlemi veya düzenleyici işlemi tesis etme yetkisine sahip idareye yapılan bir başvuru bulunmaması ve ilgili idarenin davalı konumunda yer almaması nedeniyle böyle bir davanın Danıştay tarafından çözümlenerek karara bağlanması yasal olarak mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin KABULÜNE, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 19/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.